Dönemler değişirken bazı kahramanlar izci karıncalar gibi dünya yeni bir Rönesans’a hazır mı diye anlamak için öne atılırlar. Karanlık ve absürt komedi çağının yükselişini müjdeleyen Deadpool, bu hususta en iyi örneklerden biri…

Ölümcül Hasta, Ölümsüz Lanetli ve Sapına Kadar Deli

Deadpool’u tasarlayan Rob Liefeld, tam bir Teen Titans hayranı. Bundan dolayıdır ki yazar Fabian Nicieza, Kızıl Deathstroke’yi karşısında görünce esinlenmekten öte bir şeylerin işin içinde olduğunu anlamış. Kolları sıvayıp aslında pek umut beslemedikleri karakterlerini Spiderman ve Wolverine ile harmanlayarak sayılı kahramana nasip olmuş dördüncü duvarı yıkma yetkisi bahşetmişler. Aynı zamanda da kendileri için bir günah çıkarma hücresinin kapısını açmanın ferahlığıyla, 1991 yılında yeni nesil süper kahramanlarını ilham alınan DC karakterinin kötü mizacına uygun olarak New Mutants #98’ye yerleştirmişler.

Cable’ın Deadpool’la ilk tanışması. New Mutants #98 (1991)

Peki neden parodi olarak yaratılan yedinci göbekten yan karakter, kırmızı-siyah kıyafetli arkadaşımız bu denli salladı ortalığı? Cevap çok basit; dünya üzerinde dolaşan hastalıklı yapaylık virüsleri ölüyor. Martıya atılan simit parçası kadar samimiyete muhtaç insanlık, gerçeklere ucundan bucağından ulaşan her sicim parçasına sıkı sıkı tutunup derin bir yalnızlık içinde yukarıya çıkmaya çalışıyor. Kimse kendini kandırmasın! Joker’i Batman’dan Harley’i Catwoman’dan daha çok seviyoruz! Düzen sinirimizi bozuyor! Hiç tuvalete gitmiyor gibi davranan, efendi ve idealist takılan adamları kesip biçmek istiyoruz! Kandırılmaktan nefret ediyoruz! İşte bu noktada imdadımıza annesini kanser, babasını bar kavgası almış, tahmin edileceği üzere ordunun disiplinine ayak uyduramamış, iyiliği – kötülüğü pek kafasına takmayan, geveze kahraman Deadpool yetişiyor. İşlerin geldiği aşamayı merak ediyorsanız “Deadpool Marvel Evreni’ni Öldürüyor” mini serisine göz atabilirsiniz.

Deadpool Marvel Evrenini Öldürüyor!

Öyle bir adam ki, balonlarıyla bile fark yaratıyor. Kafasının içinde sürekli konuşan biri mantıklı, diğeri alaycı iki sesin de şahsına münhasır balon renkleri yada şekilleri var. Dayak mı yediniz? Haksızlığa mı uğradınız? Birinin tipini mi beğenmediniz? Eğer parada anlaşırsanız ve hasmınız kadın veya çocuk değilse o halleder. Yalnız pencereleri açık unutmayın! Anlaşmada herhangi bir katakulli vuku bulursa vay halinize…

Silahı Çok, Ama O Sivri Dili Yok mu…

Bilmiyorsanız belirteyim; kiraladığınız katil her silahı – kılıç, sai, tabanca, makineli tüfek vb. – kullanabilen bir yakın dövüş ustası olmakla birlikte, hedefi şaşırdığı pek görülmemiş keskin nişancılardan. Zira karatede kara kuşak olduğunuzu farz etsek bile Ninja eğitimi almış, ışınlanma yeteneğini kullanarak oradan oraya zıplayan, kasları son derece güçlü ve – hadi biraz iyimserlik – birkaç sağlam darbe oturtup orasını burasını kırdığınızda bile en kısa sürede hiçbir şey olmamış gibi kendi kendine iyileşen bir eski asker karşısında şansınızı hesaplamayı size bırakıyorum. Tabi durmadan laf sokan sivri dilini söz konusu dahi etmedim ki bence en tehlikeli silahı. Peter Pan ile de yakından uzaktan akrabalığı yok.

İyileşme gücünü edindiği Weapon X programına katılımı, Wolverine’i kıskandığından falan değil. Havalı olmak, onun için beş paralık değer taşımıyor. Zaten Jean Grey’in 70’ler kostümünü çekinmeden üzerine geçiren, yeri gelince şirinlerle aynı köyü paylaşmaktan çekinmeyen bir adamın karizmayla ne işi olur? Ölümcül hastalığından kurtulmak istiyor sadece. İroniye bakın ki, görevindeki başarısızlığından dolayı gönderildiği Weapon X çöplüğünde Ölüm’le fingirdeşiyor. Aralarındaki ilişkiyi hazmedemeyen Death’in aşığı Thanos’ta arkadaşımızı ölümsüzlükle lanetleyip kozmik gücünü çizgi roman okuyucuları için hayırlı bir eylemde kullanmış oluyor.