Seyfettin Efendi ve Olağanüstü Maceraları – Tesla Silahı

Son yıllarda Türkiye’de çıkan yerli çizgi romanlar arasında belki de en popüleri olan Seyfettin Efendi ve Olağanüstü Maceraları’nın üçüncü sayısı, Kasım ayında raflardaki yerini aldı. Çizgi roman sever bir Kahramangil olarak, yeni öykünün incelemesini yazma hakkını çok önceden kapmış olmam elbette kaçınılmazdı. Hoş, itiraf etmem gerekir ki, incelemeyi yazma konusunda biraz geç kalmış olabilirim; ama inanın bunlar hep elimde olmayan sebepler yüzünden!

Hakkında yazmak için halihazırda zaten geciktiğim için daha fazla çene çalmadan kitap hakkındaki görüşlerime geçiyorum:

1900’lerin Başında Bir Bilim Kurgu Hikayesi

Seyfettin Efendi, rasyonel yanı ağır basan, üzerinde uğraştığı konu her ne kadar mistik gözükürse gözüksün (Vampirler, Kurt Adamlar, Hayaletler ve daha niceleri) ardında bir hile olduğundan emin olan, akılcı ve bilimsellikten yana bir karakter. Kıvrak zekası, henüz tamamı aydınlanmamış gizemli geçmişinin tecrübeleriyle birleşince, onu oldukça yetenekli bir hafiye yapıyor. Seyfettin, ayrıntıları okuyan, gördüklerini hafızasında uzun süre tutup ihtiyaç anında kullanabilen, olacaklara her daim hazırlıklı bir  adam. Ekibindekiler ise, kendi alanında uzman kişilerden oluşuyor. Hâl böyle olunca, insanın aklına ister istemez şu geliyor: “E bildiğin Süt Kardeşler’in Batman’li hali bu!”

"Gûlyabani yoktur; ama olabilir de..."

“Gûlyabani yoktur; ama olabilir de…”

Evet, serinin ana karakteri Seyfettin Efendi, bu topraklarda yaşamış bir Batman’e çeşitli yönlerden benzetilebilir; ancak söylemekte fayda var ki, bizim hafiye kesinlikle Bruce Wayne kadar ruhsuz ve soğuk nevale değil. Tam tersine sıcakkanlı ve yumuşak mizaçlı bir adam. Yetenek konusunda ondan aşağı kalır yanı olmaması da cabası (Ya da belki de Seyfettin Efendi öykülerini okurken kendimi sürekli “Gûlyabani yoktur; ama olabilir de” derken bulmamla alakalı olabilir tüm bunlar).

Tesla Silahı’nda Neler Oluyor?

Tıpkı önceki ciltler gibi, tamamı renkli 96 sayfalık kitabı elime aldığımda istemsizce gülümsedim; zira bu seferki öykü, Geek camiasının neredeyse tamamının saygıda kusur etmediği bir bilim adamına atıf yapıyordu: Nikola Tesla!

“İfşa-yi Sırr” teşkilatının yolu, bu sefer zamanının ötesindeki bir bilim adamının çalışmalarıyla kesişiyordu. Seyfettin’in elindeki silah ve arka plandaki şimşekler, birazdan neyle karşılacağım konusunda ufak bir ipucu veriyordu.

seyfettin-2

Seyfettin Efendi ve Olağanüstü Maceraları, kesinlikle oldu bittiye getirilmiş bir dizi hikaye değil. Okuyucuya sıklıkla bilgi veren, bugün “popüler bilim” diyebileceğimiz konular etrafında dönen bir ana öyküye sahip. Serinin son kitabı “Tesla Silahı” da bu açıdan oldukça tatmin edici .

Bir bilim adamı olmasına karşın, yaşamı ve ölümü daima gizemler ve efsanelerle dolu olan Nikola Tesla’yı tanıtan kısa bir yazıdan sonra başlayan hikaye, tempoyu düşürmeden devam ediyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında; yeni kurulan devleti sabote etmek isteyen iç ve dış düşmanlar boş durmuyor ve yeni devletin hem inkılaplarını hem de önderlerini hedef alıyor. Halkın manevi duygularını istismar ederek, onları kendi çıkarları uğruna  Ortaçağ karanlığına sürüklemek isteyen gizli oluşumlar, bu amaç için hem dini hem bilimi kullanıyor.

Üçü beşi bırakıp yola gelseler keşke

Üçü beşi bırakıp yola gelseler keşke

Tesla’nın kayıp el yazmalarından geliştirilen bir silah vasıtasıyla işlenen cinayetlerin izini süren Seyfettin Efendi, öykü boyunca hem eski düşmanlarıyla hem de kendisine mani olmaya çalışan oluşumlara karşı mücadele veriyor. Tüm bunların yanı sıra, teşkilatın içinde bir casus olduğunu bilmesi de Seyfettin’in işini zorlaştıran bir diğer engel olarak varlığını sürdürüyor.

Çizimler, Balonlama ve Hazırlık   

Seyfettin Efendi ve Olağanüstü Maceraları’nda Devrim Kunter hem öyküyü yazıyor hem de çizimleri yapıyor. Hikayenin balonlaması ise, Yusuf Ulaş Tüfekçiler tarafından yapılmış.

Kitabı elinize alır almaz, oldukça meşakkatli ve emek isteyen bir çalışma olduğunu fark edebiliyorsunuz. Tesla Silahı’nda, Alp Bilgin ve Mehmet Berk Yaltırık isimleri danışmanlar kısmında yer alıyor. Yazının başında da bahsettiğim gibi, Seyfettin Efendi’nin maceraları kesinlikle oldu bittiye getirilmiş öykülerden oluşmuyor. Kurgu ve çizimin yanı sıra işin uzmanları tarafından dönemin teknolojik ve tarihi gerçeklikleri göz önüne alınarak yazılıyor, anakronikliğe düşmemeye ve gerçekçiliğe dikkat ediliyor.

seyfettin-3

Son Söz

Olağanüstü Maceralar devam ettikçe derinleşen bir konuya sahip ve serinin son kitabı Tesla Silahı, Seyfettin Efendi dünyası hakkında kafamızda bol soru işaretleri ve şüpheler yaratan bir kitap olarak oldukça başarılı bir çizgi roman. Seri, bir yandan episodik çizgisini koruyarak ilerlerken bir yandan da ağır ağır gelişen ana hikayeyi okuyucuyu merak ettirerek işliyor. Son olarak, sayfalar arasında gezinirken tanıdık yüzler görmeyi pek seven biri olarak, siperli serpuşun çok yakıştığı, tanıdık bir simayı hikayede görmek beni oldukça mutlu etti. Eminim siz de okurken güzel vakit geçireceksiniz.

(Not: Eğer siz, benden önce davranıp hikayeyi çoktan okuduysanız, arka sayfadaki kısma gönül rahatlığıyla geçebilirsiniz!)

Yorumlar