Bard Oynamak Konusunda Bilmek İstemediğiniz, Ama Yine de Söyleyeceğim Fikirlerim!

Rol yapma oyunları oynadığım ve oynattığım yıllar içerisinde oyunu en çok bozduğunu gördüğüm karakter sınıflarından olan bard, yanlış ellerde çok verimsiz ve anlamsız bir karaktere dönüşmekte, hele ki oyun yöneticisi de bard konusunda yeterince bilgi sahibi değilse vay o oyundaki ozan karşılaşmalarının haline…

Tabii ki oyunları oynamanın tek bir doğru yolu yok, bard oynamanın da tek bir doğru yolu yok, bazı insanlar çok tatlış, çok nonnik, adeta minnoş bard karakterler oynarken ben daha bir dayaklık karakterler oynarım. Burada da “bard şurada şöyle yapmalı” demeyeceğim zaten, kendimce karakter konseptinde önemli olan noktaları yazacağım.

Gene mi gitar? Yine mi Şarkıcı? – Vol.1

Düşünelim ki Metallica ekibiyle kanka olduk, oyun oynayacağız. James Hetfield ile rol yapma oyunu oynayacağız. Kendisine sırf sesi güzel diye “Abi sen bardsın, patlat bakalım bi ballad eheee.” dersek bizi rencide eder. Neden? Basit, ben ya da siz günlük yaşamımızda ejderhaya binen büyücüler olamıyoruz, hoş oyunda da olamıyoruz ama olma şansımız var. Şimdi biz oyunda kimseyi muhasebeci yapmıyorsak, insanları da mesleki yerleştirmeyle karakterlere zorla sokmaya çalışmayalım.

eluveitie_bard_kings_by_celticbotan-d9kpybo

Gene mi gitar? Yine mi Şarkıcı? -Vol.2

Herkesin elinde bir lir, bir gitar. Olmazsa herkes şarkıcı. Yapmayın bunu arkadaşlar. Yani yapın, ama ikinci üçüncü perform yetenekleriniz olarak düşünmeniz daha mantıklı. Savaş durumunda size iki eliniz de lazım. Şahsen gaz verirken elimde gitar olmasını elimde bir silah olmasına tercih ederim, size de tavsiyemdir. Özellikle düşük seviyelerde çok iş yapar. Aslında bunu söyleme nedenim karakterleri basmakalıplıktan uzaklaştırmak ve bu sınıfın -ister istemez- koca kağıttaki tek bir yeteneğe indirgenmesine mani olmak.

Bu Sınıfın Adı Bard, Şarlatan Değil!

Gözüme en sık çarpan şeylerden biri, bard karakterlerin sıklıkla şebeklik yapan karakterlere dönüştürülmesi. Sanırsın adam sınıf olarak Kender seçmiş, Kender taklidi yapan Elf gibi geziyor ortalıkta. Böyle şeyleri yapmayın demiyorum, basitçe oynamaktan keyif alacağınız karakter şekli oysa yapın tabii ama, ille aklınıza böyle karakterler gelmesin. Barbar kabilesinden çıkan, daha çok Skald kafasında bir bard da oldukça eğlenceli olabilir. Şu son yazdığım cümle oyun yöneticileri için de oyuna renk katabilecek güzel bir anekdot olsun.

Risk Sizin Dostunuzdur

Risk alın. Risk almayı sevin. Her şeye atlayın demiyorum, zira o risk almaktan çok salaklığa giriyor. Yine de değerlendirme yaparken bu yolu seçmiş bir adamın pratik zekasını ve yapısını göz önüne almanızda fayda var, ayrıca risk alınmadan oyunda ilerleyecek alanlar genelde pek açılmaz.

tavern_troubles_by_jorsch-d6y1hyx

Sizin İçin Geçer Akçe, İyiliklerinizdir.

Yöneliminiz ne olursa olsun, bard oynarken unutulmaması gereken bir şey bu karakterlerin ne kadar çok gezen ve ne kadar çok farklı kişiyle iş yapan tiplemeler olduklarıdır. İyilik derken sadece gidip ağaçta kedisi mahsur kalan teyzeye yardımı düşünmeyin, Don Corleone tarzı “favor”ları da düşünün. O zaman işler çok daha keyifli hale gelecek ve gerçekten de karakterinizin tatmin ediciliği artacaktır.

Ne Kadar İyi Olursan Ol, Son İşin Kadar İyisindir.

Bu önemli. Şöyle örneklendireyim, Justin Bieber denen elemanın sahneye çıkmasından daha büyük bir rezillik olarak sahnede kusmasını size örnek gösterebilirim. Bu adamı zerre sevmem, şarkılarını biraz dinledim hiç sevmedim (dinlemeden milletin gazına gelecek değildim ya?), tipi davranışları iyice itici oldu ama nasıl benim bu adamın sahnede kustuğundan haberim var? Çünkü adam çok ünlü ve ille bir şekilde kulağına geliyor insanın. Bard oynarken de durum bu, ne yaptığınız ve en son ne işler başarıp başaramadığınız oldukça önemli. Geçmişten gelen şöhret ve ünü bir süre daha kendinizi kurtarmak için kullanabilirsiniz; ancak bir kaç defa üst üste başarısız olduğunuz anda harcanırsınız. Saçmalayıp kariyerini bitirme noktasına gelen ünlüleri göz önüne getirin, anlarsınız.

pzo1110-barfight

Referans Listesi Oluşturun

Bu listedeki her şey oyuncunun tercihlerine bağlı, ancak bu oyundan da bağımsız olarak uygulanması faydalı bir fikir. Oyunun ilerleyişi içerisinde sıklıkla dövüşlere girilip çıkılıyor ve bazen parti içinde verilen kararların etkisi tartışılıyor diyelim. Buna göre oyun öncesinde hiç olmazsa üç beş beylik laf okumak iyi oluyor, yeri geldiğinde çok şık bir laf edip oyuna ayrı bir hava vermek mümkün oluyor. Zira derinlik iyidir. Hem böylece belki Sun Tzu’ya sararsınız, ya da belki bir felsefe sohbeti açılır sonradan, sizin merakınız ve ilginiz ile alakalı bunlar hep.

Bunların hiç birine uymak zorunda değilsiniz, bunlar tamamen öznel çıkarımlardır. Zaten “Kelime yapma, özet geç.” deseydiniz diyeceğim belliydi: Klişeden kaçın, oyuna hazırlanın. Sağlıcakla kalın.

Zehir out!

Yorumlar