Derdi Dram Olan Animeler #5 – Kiznaiver

“Hepimiz birbirimize bağlıyız.”

Yıllardır bu cümle pek çok yapım tarafından farklı şekillerde işlendi. Mesela Cloud Atlas’ta “Yaşamlarımız bize ait değil. Biz başkalarına bağımlıyız. Geçmişte ve gelecekte, yapılan her iyilikle ve kötülükle geleceğimiz şekilleniyor” denirken, Ernest Hemingway’in eseri Çanlar Kimin İçin Çalıyor, John Donne’un “Ada değildir insan, bütün hiç değildir bir başına; anakaranın bir parçasıdır, bir damladır okyanusta; bir toprak tanesini alıp götürse deniz, küçülür Avrupa, sanki yiten bir burunmuş, dostlarının ya da senin bir yurtluğunmuş gibi, ölünce bir insan eksilirim ben, çünkü insanoğlunun bir parçasıyım; işte bundandır ki sorup durma çanların kimin için çaldığını; senin için çalıyor.” cümleleri üzerine başlar. Farklı cümleler kullanılsa da altında yatan hissiyat aynı. Kiznaiver ise bu bağı hem başkalarının düşünme şekliyle, hem de kendi yorumlarıyla işliyor.

Sugomori şehri… Başta bilindik bir Japonya şehri olarak görülse de, aslında bu şehir Kizna Sistemi deneyleri için kurulmuştur (evet, bütün şehir). Bu sistemin amacı ise insanların acılarını birbirine bağlamak. Yani Kizna Sistemi’nde kim bir acıya maruz kalırsa diğer bütün bu sisteme bağlı olanlar, yani Kiznaiver’lar, aynı acıyı hissedecektir. Bu deneyin amacı ise insanların birbirlerinin acılarını hissedebildiği bir dünya ile dünya barışını sağlamaktır.

Olaylar tam yaz tatili öncesi başlar. Katsuhira Agata ile… Bu çocuk hiç bir şekilde fiziksel acı hissetmemektedir. İstediği kadar dayak yesin, istediği kadar yaralansın, hiç bir acı hissetmemektedir ve bu, onun duygularını da hissiz bir hale getirmiştir. Sonra bir gün kendisini ve sınıf arkadaşlarından bir kısmını kaçırırlar. Kendilerine geldikleri vakit, hepsi Kizna sistemi denekleri olarak Kiznaiver olmuşlardır. Bu noktadan sonra bundan kurtulmaları için tek bir yolları vardır. O da yaz tatillerini böyle geçirmek. Sadece bu. Bundan sonrası ise animede izlemeniz gereken kısım.

kiz2

Kiznaiver’lar

Kendileri özetle Aragata ve 7 arkadaşı. Detayına inmeyeceğim, ama hepsinin seçilme sebebi aslında bir konsept. Yedi günah tasvirini duymuşsunuzdur. Onun farklı sıfatlarla sekiz kişiye verildiğini düşünün. İşte ekibimiz böyle kuruluyor. Hepsinin aynı sınıfta ve yaşıt olmaları ise birbirleriyle yakınlık kurabilmeleri açısından iyi olmuş. Peki neden liseliler? Çünkü bu bir anime. Yapımda başka yanıtlar veriyor olsalar da işin gerçek yüzü bu. Bir de boş zamanları ve daha tecrubesiz oluşları da bu seçimin kaynağı ola… Yok yok, net “Bu bir anime ve liseliler olmalı” kafası. Asıl soru ise şu: “Birbirlerinin acılarını ne kadar hissedebiliyorlar?” Bu sorunun yanıtı için yine animeyi izlemeniz en iyisi.

Diğer Yapımlar

Manga Kökeni manga olsa da nasıl olduğuyla ilgili pek bir fikrim yok. Zira sadece altı bölümü İngilizce olarak yayınlandı. Başkasına çevirttiririm diye japoncasını bulayım dedim, bulamadım. Burada çok kritik birkaç noktayı çözümleyemiyorum. Anime ve manga birbiriyle ne kadar uyumlu? Manga animedeki hissiyatı verebiliyor mu?… Bu sorular böyle gider, ama İngilizce çevirisi tamamen bitene kadar bir yanıt bulabileceğimi sanmıyorum. Bir de ufak bir mangası daha var “Mini! KIZNAIVER Theater” isminde. Bunun tek bir bölümünü bile bulamadım okuyabilmek için. Gene de aklınız kalmasın. Chibi bir manga zira kendisi.

kiz3

OST Açıkçası bu sefer pek övebileceğim bir OST yok. Ha yetiyor mu, yetiyor ama o kadar da beğenmedim açıkçası. Bir tek açılış müziği akılda kalıcı oldu benim için, ama onun dışında ortalama müziklere sahip benim görüşümde. Ama sizin fikriniz farklı olabilir, orası ayrı.

Son Yorum

Açıkçası konseptini çok sevdim. İnsanların birbiriyle bu tarz bağlarını işleyen her yapımı/düşünceyi çok seviyorum. Kendi kişisel düşüncelerimi de bunun üzerinde şekillendirmeye çalışıyorum. Sanki en baştan beri bir şeyleri gözden kaçırıyormuş gibi hissediyorum hep. Peki Kiznaiver bunu mükemmel bir şekilde mi işledi? Bu sorunun yanıtı maalesef ki hayır. Yine de işlenişin mükemmel olmasa da güzel olduğuna inanıyorum. Özellikle karakter gelişimleri bu işlenişi çok öteye taşımış. Dram hissiyatı ve işlenişi de çok güzel. Anime bitince sizde de bir “Ya güzeldi ama daha güzel olabilirdi” hissi kalabilir. Olsun, elimizdeki bu ve açıkçası bunla yetinmeye pek itiraz etmeyeceğim. Bir ihtimal bu kadar sevmemin sebebi de sevdiğim bir temanın, sevdiğim bir şekilde işlenişi olabilir. Burada öznellik ve nesnellik arasında pek ayrım yapamıyorum. En iyisi izleyin ve kendiniz karar verin.

Bu yazı, "Derdi Dram Olan Animeler" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar