“Ellohim Essaim Ellohim Essaim… Size yalvarıyorum…” – Kaori Miyazono

Bazı animeler vardır. Sadece izlersiniz ve gider. Bazıları vardır. Özellerdir ve bunu bütün anime boyunca görebilirsiniz. Bazıları da vardır ki; sadece izleyip gitmesi gereken bir yapım olarak gözükür ama içi çok daha farklıdır. İşin zor olan kısmı da, bunu isteseniz de açıklayamıyor oluşunuzdur. Bu yüzdendir ki; bu yazı üzerine aylardır düşünüyorum. Yine mükemmel olmayacak ama bazen bir yazı tüm isteğinize rağmen mükemmel olamaz. Hiç olmazsa bu sefer bitirebilme umuduyla yazmaya başlıyorum.

Kousei Arima… Japonya’nın küçük piyano dehası… İnsan metronom… Katıldığı her yarışmayı kazanan bu dahi için, ilerleyişi durdurulamaz gibi gözüküyordu. Altıncı sınıfta annesinin ölümünden sonra katıldığı ilk yarışmaya kadar. Beethoven’ın Ayışığı Sonat’ının üçüncü kısmını çalarken bir anda gözyaşları ile performansını durdurdu. Kousei artık kendi çaldığı piyanoyu duyamıyordu. Bu olaydan iki yıl sonrasında, ana konumuz başlıyor. Kousei eskisi gibi piyano çalmayı bırakmış siyah ve beyazlardan oluşan bir yaşama kısılı kalmıştı. Hayatında renkleri bir daha görebileceğine dair bir umudu yoktu. Her şey Kaori isimli bir kemancı ile tanışmasıyla değişti ve yaşam uzun süreden sonra renklere kavuşmaya başladı.

Karakterler

Kousei  Arima

Yukarıda yazanlardan hiç anlamadığınız üzere, kendisi ana karakterimiz olur. İnatçılığı ve içe kapanıklılığını göz ardı edebilirseniz oldukça iyi bir kişiliğe sahip. Kabul piyano çalamıyor ama animede her an ona duyduğu özlemi hissettiriyor. Onun gözünden piyanoyu hayatından çıkarttığınız vakit, geriye bir boşluk kalır. Animede de bu boşluk ile mücadele edecektir ama bu mücadelenin sebebinin ne olacağını öğrenmek size kalmış.

Kaori Miyazono

Hayatta her şeyden zevk almaya çalışan kemancı kızımız. Kousei’nin tersine (ya da onun deyimiyle arkadaş a’nın) sevecen, dışa dönük ve hayatın renklerini görebilen birisi. Tabi ki de; iyi huylu kızımız gerektiğinde gayet sert de olabilmektedir. Kalbi Watari’ye ait olsa da, nedeni olmayan bir şekilde Kousei ile birlikte çalmak istiyor ve evet Kousei’nin durumunu bilmesine rağmen bu inatçılığa sahip.

Tsubaki Sawabe

Kousei’nin çocukluk arkadaşı olan gorilimiz. Tabi ki de gerçek bir gorilden bah… setmiyorum. Bu lakaba istemeden sahip olmuş olsa da, halbuki hanım hanımcık bir kızdır. Anime’ye girişi biraz acımasız gibi ama ona aldanmayın. Her zaman Kousei’yi kollamaya çalışıyor, özellikle de annesinin ölümünden sonra ki dönemlerde. Sevgisinin sebebinin ise ne olduğunu kendisi de bilmiyor biz de. Tek bildiğimiz bu sevginin büyük olduğu. Hiç spoiler vermemeyi ne güzel başardım(!)

Ryota Watari

Okulun futbol takımı kaptanı, okulun en popüler erkeklerinden biri, bir kadın avcısı (ya da Tsubaki’nin deyimiyle kadınların düşmanı) ve en önemlisi Kousei ile Tsubaki’nin yakın bir arkadaşı. Kaori’yi fazlasıyla tatlı bulsa da, onu gerçekten sevip sevmediği bir tartışma konusu. Her ne kadar davranışları bunu desteklemese de, oldukça iyi sezgileri olan ve önemseyen bir kişiliğe sahiptir.

Diğer karakterler neden yok sorusuna ise; yine tadınız tuzunu kaçmasın yanıtı vereceğim. Zira animeyi doyasıya yazmak istesem de, hiç izlememiş birisinin mümkün olduğunca spoiler almamasını istiyorum.

Hakkındaki Diğer Yapımlar

Manga

“Bir müzik animesinin mangası okunmaz.” isimli klişeye karşı yapılmış bir mangaya hoş geldiniz. Mangasında animesinde belirtilmemiş 1-2 ufak referansı görebilme imkanınız var. Bir de bütün çalınan şarkılar zaten gerçek hayatta olduklarından dolayı, sadece belirtilen müzikleri arka fonda açmanız işin ses olmama kısmını halledecektir. Eğer animeyi izlediyseniz yine de pas geçebilirsiniz ama mangayı tercih edenlerdenseniz, burada yazan her şeye mangada da kavuşacağınız sözü verebilirim.

Live Action

Daha çıkmadı ama çıkacak… Maalesef ki… Hakkında birileri yorum yazana kadar uzak durmanızı tavsiye ederim (ki çıktıktan sonra büyük ihtimal buraya bir güncelleme gelecek). “Bir müzik animesini nasıl batırabilirler ki?” diye sorardım ama Beck vakasından sonra umudum pek yok açıkçası.