Geçmişten Günümüze Teenage Mutant Ninja Turtles
Saban’s Ninja Turtles: Next Mutation
Nasıl 87 çizgi filmi, Kaplumbağa mitinde değişiklikler yapmak istediyse (ve bunda başarılı olduysa), Next Generation da köklü değişiklikler yapmaya çalıştı. Türkiye’ye gelmeyen bir seri olduğundan, ayrıca öneren eleştirmen de bulamadığımdan YouTube’dan kesitlerle baktığım bir seri. Zaten ulaşması da zor, tarih tarafından unutulmak isteniyor gibi. Ne yaptı da bu seri, hayranların gazabını üstüne çekti, devam edemedi?
Öncelikle Kaplumbağa kardeşlerimizin arasına yeni bir abla katılıyor. Venus De Milo, kayıp beşinci kardeş(miş). Ayrıca artık Ninja Kaplumbağalar, isimden de fark edeceğiniz üzere büyüyor. Büyülü güçleri oluyor… Power Rangers’dan fırlama düşmanlarla kapışıyorlar. Neyse ki bu seri 87 çizgi filmi gibi kalıcı olmuyor ve fan art dünyasına bir lütuf, Peter Laird içinse bir kabus olarak tarihin tozlu sayfalarına karışıyor.
Gözümün Nuru, İlk Ağrısı: Teenage Mutant Ninja Turtles (2003)
Küçükken arkadaşlarım Ninja Kaplumbağalar sabah yayınlanıyor dediği zaman aklıma gelen ilk seri, tabii ki 87 çizgi filmiydi fakat söylenilen saate uyanıp televizyon karşısına geçtiğimde beni karşılayan bu seri oldu. Teenage Mutant Ninja Turtles (2003), Mirage çizgi romanlarını yakından takip eden ve zaten orijinal materyali yeterince işlenmemiş olan evrene daha da yenilik getirmeye çalışmadan, kendisinden önce gelen tüm serilerin hatalarını düzeltip, Batman veya X-Men çizgi filmleri gibi hala oturulup izlenebilecek bir çalışma.
Dizi sezon sezon ilerleyip, bölümleri arasında hikaye bütünlüğüne sahip olmasıyla kendini şöyle bi önceki çizgi filmden ayırıyor. Ardından çocuklara uygun, karanlık tonuyla orijinal Ninja Kaplumbağaların temalarını teker teker yeniden işliyor. Hala arada sırada açar izlerim. Leonardo ve Raphael’in karakterlerini göstermek adına sürekli didişmedikleri seriyi görünce insan derin bir oh çekiyor.
Tabii ki her uzun soluklu çizgi dizide olduğu gibi ilerleyen bölümlerde kendini tekrarlamaya başlarken ekip bunu fark ediyor ve sonunda kendi vizyonlarına ait bir sezon çekmek istiyorlar: “Kayıp 5. Sezon” diye anılan bu sezon yalnızca satışa çıkıyor, televizyonlarda yayınlanmıyor. Neden? Çünkü bu sezona göre Shredder’ın kökeni Japon mitolojisindeki Tengu’ya bağlanıyor ve kendisinin bir iblis olduğu ortaya çıkıyor. Sezonun genel havası mitik ninjaların şeytani bir düşmana karşı gelmesini anlatıyor. Sezonun ağır geleceğini düşünüp, doğrudan 6. sezona geçilmesi planlanınca Mirage “Kayıp Bölümleri” tamamlatıp DVD olarak piyasaya sürüyor. Hala bu bölümlere çeşitli mecralardan ulaşabiliyorsunuz.
Özellikle değinmeden edemeyeceğim; ama şu güne dek izlediğim tüm çizgi diziler içinde, en tatmin edici, en korkutucu bulduğum kötü adam, bu serinin Shredder’ından başkası değildir. Yeniden tasarımını yapılırken gerek metalik sesi, gerek endamıyla gerçekten Kaplumbağaların ne halt yiyeceğini merak ediyorsunuz. Kendisi hakkındaki plot twist’i biliyorsanız, bunun ipuçlarının ilk sezondan verilmesi de cabası. O şeytani kahkahası yok mu…
Fast Forward ve Back To The Sewers
Dizinin 5. sezonu rafa kaldırılınca onun yerine kaplumbağaların geleceğe gidip April ve Casey’nin çocuğuyla yaşadığı maceraları konu alan Fast Forward sezonu geldi. Sezonun konusu Kaplumbağaların geçmişe dönmeye çalışmaları olduğundan olayı lastik gibi uzatmadan bitirdiler. Fast Forward’ın ardından Back To The Sewers geldi. Gelecekteki düşmanları Viral adlı program kendini Cyber Shredder haline getirip kaplumbağalarla bir de böyle savaştı. Böylelikle 2003-2009 yılları arasında süren dizimiz emekli oldu.