Hellboy: Kan ve Demir – Eski Efsanelerin İzinde

Daha önceden sitede, Jetbang Collectibles tarafından yayınlanan Hellboy çizgi romanlarını tanıtmıştım. Hellboy’la alakalı başka yapımları da tanıtacağımdan bahsetmiştim. Eh, şimdi ülkemizde filmleri kadar tanınmayan bir animasyondan söz edeceğim: Hellboy: Kan ve Demir.

Hellboy: Kan ve Demir, ilk filmden üç yıl sonra, ikinci filmden de bir yıl önce, 2007 yılında görücüye çıktı. Her ne kadar filmler kadar büyük bütçeli bir yapım olmasa da, gerek oyuncular, gerekse yönetmeni açısından var olan kadroda herhangi bir değişiklik yok. Hellboy rolünde (tabi seslendirme olarak) usta oyuncu Ron Perlman, yapımcısı Guilermo Del Toro. Elbette senaryo da, Tad Stones yardımcılığında Mike Mignola’ya ait.

hellboy1

Hellboy: Kan ve Demir’in hikayesi, klasik bir açılışla, Hellboy’un kim olduğunu tanıtarak başlıyor. Elbette, her ne kadar “Hellboy” adı altında olsa da, bu senaryoda tüm PASB üyeleri ve özellikle Profesör Bruttenholm (John Hurt) aktif olarak rol oynuyor. Zaten hikayemiz de, Profesör’ün gördüğü garip rüyalar ve bu rüyanın üzerine gelen basit bir iş teklifi ile başlıyor.

Öncelikle şunu söylemem gerekli, kurgu anlamında diğer Hellboy filmlerinde gördüğümüz farklı türden olaylar ve gerçek dünya ile fantastik dünyanın iç içe geçtiği bir temadan ziyade, daha çok klasik “vampir” ve ismi değiştirilmiş olsa da, “Elizabeth Bathory” efsanesi konu alınmış. Bu yüzden, çok orijinal bir senaryo diyemeyeceğim. Yine de, Hellboy’a has şekilde, gerçek dünyanın içerisine gizlenmiş, ufak tefek fantastik ayrıntılar yer alıyor. Bunlardan bahsetmeyeceğim, zira spoiler vermek gibi olur. Bana kalırsa, Hellboy’u bu denli güzel kılan şey de, bu ufak tefek ayrıntılar, ki Mike Mignola bence bu işi ziyadesiyle başarıyor.

hellboy3

Hikayeyi spoiler vermeden biraz daha açacak olursam, olaylar Prof. Bruttenholm’un gördüğü bir rüya ile başlıyor. Olaylara başlangıçta anlam veremese de, PASB’ın saha ajanlarına görev dağıtımı sırasında bahsi geçen; 9000 ölü keşişin kemiklerinden inşa edilen bir manastırın 800 yıl sonra yeniden ortaya çıkması, esrarengiz bir yaratığın Britanya Kolombiyasında(!) ortaya çıkması gibi; filmde yer alsa oldukça fantastik bir seyir keyfi yaşatacak olaylardan söz ediliyor ama gelin görün ki, sadece politik bir iyilik olarak yapılacak bir görev, profesörün rüyası ile daha ciddi bir hal alıyor. Sonrasında ise milyoner bir kumarhane sahibinin gönlünü hoş etmek için yola çıkan ekip, geçmişten gelen düşmanlarla yüzleşmek zorunda kalıyorlar.

Bu arada animasyon yalnızca 75 dakika olmasına rağmen, animasyon senaryosu klişe olsa da, oldukça iyi kurgulanmış ve açıkçası adeta film tadında. Bu açıdan sizi üzeceğini düşünmüyorum. Zira, olaylar normal seyrinde gelişirken, ustaca kullanılan flashback’lerle olayları yavaş yavaş ama yerinde bir şekilde açıklıyor. Benim gibi evinde oturup film izlerken, filmi durdurabilme ve geriye sarabilme imkanına sahip olunca, neydi? ne oldu? gibisinden merak edip bakanlardansanız, bu filmde çoğu olay buna gerek kalmadan açıklanıyor ve hikaye anlamında izleyeni doyuruyor diyebilirim.

hellboy2

Vampir olur da hayalet olmaz mı?

Karakterlere gelecek olursak, hemen hemen her karakter tanıdık. Abe Saphien, Liz Sherman, Prof. Bruttenholm ve tabi ki Hellboy. Ah bir de, yeni bir karakter var ki, kendisinin Hellboy’un kırarak rahatça açabileceği bir gizli duvar/kapı’yı bulmaktan başka pek bir işe yaramayan “İnsan Metal Dedektörü” lakaplı yeni PASB ajanı, Sidney Leech. Kendisinin çizgi romanlarda farklı bir yeri olduğuna eminim ama muhtemelen filmlerdeki, komik, büyük adamların düşünmediği ufak tefek problemleri çözen perde arkası adamı olarak yer aldığını söylesem yerinde olur sanıyorum.

Bu arada, eğer rol yapma oyunlarıyla ilgiliyseniz ve oyunlarınızda yaşayan ölüler, hayaletler, vampirler ve kurtadamlarla ilgili senaryolar ilginizi çekiyorsa, Hellboy: Blood and Iron hem keyifli bir animasyon izlemiş olmanızı, hem de senaryolarınızda sizlere farklı fikirler sunacağına eminim.

Filmlerini izleyip, tadı damağınızda kaldıysa eğer veya çizgi romanlarını okuyup, daha fazlasını istiyorsanız Hellboy: Blood and Iron sizlere istediğinizi sunacaktır. Bu arada film demişken, belki izlememişsinizdir diye önümüzdeki haftalarda Hellboy filmlerini de tanıtacağım.Şu an için; iyi seyirler diliyorum.

Yorumlar