Son birkaç sayıdır Anime incelemelerine alıştığınızı biliyorum fakat halihazırda Age of Ultron etkisiyle, Marvel rüzgarı devam ederken hem Anime etkisinin yoğun şekilde hissedildiği bir atmosfer taşıyan, hem de takım çalışması teması söz konusuyken bu temaya dayanan bir hikaye olarak Avengers Assemble’ı es geçmemiz olanaksızdı.

Bilineceği üzere yolculuğuna 2. Dünya savaşı ilk yılında çeşitli dergilerde başlayan karakterlerin teker teker tek bir olay akışına toplanmasıyla oluşan Marvel evreni zamanla Earth 616 ismini alırken, gerek karakter sayısının neredeyse takip edilemez bir hal alması, gerekse yeni jenerasyonların karakterlere bir şekilde bağlantı kurabilmesi için hikayenin çeşitli şekillerde yeniden düzenlenmesi gerekmesi sebebiyle birçok farklı Marvel yan evreni yaratıldı. Öte yandan özellikle 1990’ların 2. yarısından itibaren Anime’lerin gerek TV, gerekse ev sineması formatında batı ülkelerindeki etkinliklerini arttırarak giderek büyüyen bir hayran kitlesi yaratması, gerek 1-2 istisnai örnek dışında daha önceden yaratılmış Marvel animasyon serilerinin modern Anime’lerin akıcılığına ve bağlayıcılığına yetişememesi sebebiyle, gerekse Marvel sinematik evrenine yakın tipoloji ve görseller içeren bir deneme yapılması ihtiyacı hissedilmesinden dolayı Earth 616’ya oldukça parallelikler taşıyan Earth’s Mightiest Heroes serisinin iptal edilmesi ve yerine Avengers Assemble’ın yayına konması kararlaştırıldı. Bu kararın doğruluğu elbette önümüzdeki yıl Ultron Revolution adlı 3. sezonun doğrulanmış olmasından ötürü su götürmez bir şekilde görülüyor. Hal böyleyken 3. sezon halihazırda yoldayken Avengers Assemble’ı sizlere ana hatlarıyla tanıtmak istiyorum.

7 Temmuz 2013 yılında Disney XD kanalı için yayına başlayan Avengers Assemble, 28 Eylül 2014’de ikinci sezonuyla yayına sokuldu ve şu an toplamda 45 bölüme sahip. Karakter tipolojisi olarak sinematik evreni bir hayli anımsatan yapım, Ultimate Spider-Man ve Hulk and Agents of S.M.A.S.H. ‘ın da doğrudan olmasa da dahil olduğu Earth TRN123 adlı bir evrende geçiyor.

Bu evrende karakterler çeşitli sebeplerle yollarını ayırmış durumdalar ve SHIELD adına tekil olarak çalışıyorlar. Her zamanki gibi kendisine aşırı güvenen Tony Stark’ın Red Skull’un Captain America’ya saldırırken hata yaparak MODOK’un pususuna düşmesi üzerine, ekip Captain America’yı kaybediyor ve Tony Stark Avengers ekibini yeniden toplama kararı alıyor. Tahmin edilebileceği gibi her bölümde birbirinden farklı yeteneklere ve karakterlere sahip karakterler kendilerini gösterirken kayda değer bir hikaye de arka planda ilerletiliyor.

Secret Avengers, Dark Avengers, Age of Ultron gibi Earth 616 hikaye arc’leri burada farklı şekillerde de olsa yer almakta ve Doctor Strange, Ant Man, Guardians of Galaxy, Falcon gibi sayısız karakteri bir arada görebilme imkanına kavuşuyoruz. Seri başlarda 90’lardaki Spider-Man Animated Series yada X Men Animated Series örneklerinde olduğu gibi iki bölümden uzun hikaye arc’larına yer verilmemiş olması, bazı izleyiciler için can sıkıcı olabilecek olsa da, sonradan hikayeye Arsenal adlı, Tony Stark tarafından yaratılmış bir yapay zeka droid’i dahil oluyor ki; bu klasik evrende Hank Pym tarafından yaratılan Ultron’un Age of Ultron filminde çok da yetkin şekilde işlenmeyen hikayesine göre zamana daha çok yayılmış bir yorumunu sağlıyor.

Her bölümde ekip ya tek başına halledemeceği bir tehdide karşı ya bir saldırı planına yada içlerinden birisinin özel bir yeteneğine ihtiyaç duyuyor. Seri takım çalışması temasını çok da üzerine basmadan ama hissedilebilir şekilde vermeyi -kanımca- çok iyi başarıyor. Örneğin Hulk karadan ve ağır şekilde saldırabiliyor, oldukça da dayanıklı ama onu uzun menzilden kollayanlar Hawkeye ve Iron-Man oluyor. Benzer şekilde Falcon ve Iron-Man havadan saldırırken onları karadan dövüşerek kollayanlar da Black Widow ve Thor oluyor. Iron-Man elektronik düşmanları EMP yoluyla etkisiz hale getirebilirken devredışı kalırken geriye kalan robotik düşmanları Black Widow temizliyor. Açık havada ise Thor yıldırım çağırmak türevi saldırılar yaparak düşmanları durduruyor. Ant Man hem robotların zayıf noktalarına vakıf bir bilimadamı hem de boyutu değişken bir kostüme sahip olduğundan diğerlerinin giremeyeceği yerlere girerek diğerlerine destek sağlayabiliyor. Bunun gibi yüzlerce farklı olasılığa seride ayrı ayrı yada birlikte başvurulmakta.

Takım çalışması derken karakterler hata yaptıklarının çabuk farkına varıp o an kendilerinden daha iyi durumda olan diğer karakterlere insiyatifi devredebiliyor yada onlara doğrudan talimat verme gereği duyabiliyorlar. Yani karakterlerin doğaçlama şekilde etraftaki düşmanlara daldığını görmüyor, her an herkesin birilerinin arkasını kollandığından emin oluyoruz.