One Piece: Hayallerin Gemisinde bir Serüven!
Karakterler üzerine sabaha kadar konuşabiliriz. Hangi birini öveceğimi bilemedim bu seride, herkes kendine göre favori karakterler edinebilir. Güzel bir detay; mükemmel karakterlerin dahi kusurları olması bence. Örneğin; Zoro karakteri tüm gücünün, psikopatlığının ve sert mizacının yanında kaybolma üstadı, düz yolda dahi yönünü bulamayan bir karakter. Seride bir kalıba oturtulmuş olan içlerinde Luffy’ninde bulunduğu ve bence günümüz dünyasının da bir karakter profilini temsil eden “D” mensubu karakterler; keçi gibi inatçı, azimli, egoist, lider ve ortalığı karıştıran karakterler. Bunun yanında aşırı dikkatsiz olma kusuruna sahipler. Karakterlerin böyle kusurlara sahip olması çocuk izleyicilerin/okuyucuların karakterleri rol modeli alırken kendi kusurları ile barışmalarını sağlıyor.
Bu şekilde mükemmellik kalıplarının dışına çıkılması bence başarı sırlarından bir tanesi. Monkey D Luffy, kesinlikle seriyi iyi taşıyan bir ana karakter. Bütün dostlarını nasıl savaşarak kazandığını gördüğünüzde onu daha çok içselleştiriyorsunuz. Mental yönü zayıf gibi gözükmesine karşın, aslında herkesten kuvvetli bir zihne sahip olması, olayları çok zaman herkesten derinlemesine görebilmesi, eğlenceli ve sıcakkanlı bir mizaçta olmasına karşın ne zaman ciddileşmesi gerektiğini bilmesi, büyük vizyonu konusundaki tutkusu ve kararlılığı onu iyi bir kaptan yapan sebeplerden bazıları. Onun başarılarla artan özgüvenini kral duruşuna daha çok yaklaşmasını yani, karakter gelişimini bölümleri devirdikçe fark ediyoruz. Hasır Şapka tayfası karakterleri tabi ki oldukça renkliler. Hepsi farklı karakterleri ve özellikleriyle seyir zevkini dengeliyor. Ama en can alıcı tarafı gemi değerlerinin hakiki dostluk temelleri üzerine kurulu olması. Onların birbirine güvenme, sahip çıkma şekli, yeri geldiğinde tek bir dostları için tüm dünyayı karşılarına almaları, tüm bu konularda gösterdikleri artistlik ruh, belki bir jenerasyona dostluk kelimesinin ne kadar uç fikirlere karşılık gelebileceğini öğretti.
Seride mizah konusundan ayrıca bahsetmek istiyorum. One Piece baya komik ve eğlenceli bir yapım. Bir çekiciliği de buradan geliyor. Karakterlerin doğal hallerinin zaten komik olmasının yanı sıra seriye Grand Line ayarı bir dalga hakim. (sarkazmı yakaladınız) Her şeyden beslenebilen bu mizah dalgası pek çok zaman yaratıcılık algımızı geliştiriyor. Örnek vermek gerekirse Luffy “kahramanları severim ama onlardan biri asla olmam. Kahramanlar etlerini paylaşır. Ben etin tamamını yemek istiyorum!!” Sözün özü kahkaha tufanıdır One Piece! izledikçe hak vereceksiniz.
One Piece Manga ciltleri şu ana kadar 345 milyon üzerinde satılmıştır. 23 farklı ülkede 16 farklı dilde basılmaktadır. Anime serisi 20 Ülkede 13 dilde yayınlanmaktadır. Siz düşünün bu kadar izleyici/okuyucunun üçte biri serideki güzel olayları yakalayabildiyse dünyada dostluğun değerini, özgürlüğün anlamını kendi içinde yeniden tanımlayan büyük bir insan kitlesi var demektir. Böyle bakınca söyleyebiliriz ki One Piece bir çizgi romanın dünyayı ne kadar değiştirebileceğinin kanıtı niteliğindedir!
Sizi bağırtan, kusturan, hıçkırtan, güldüren, ağlatan, gülerken ağlatan, ağlarken güldüren, dünyanın olduğundan çok daha fazlası olabileceğine, hayatın ve dostlukların çok daha uç duygularda yaşanabileceğine dair bir bakış sunan efsane One Piece yapımını tanıtabilmek gurur vericiydi. Herkesin bu maceranın parçası olabilmesi dileğiyle…