Şeytanlı Metal Müzik – Detroit Metal City

II. Krauser DMC’nin esas adamıdır, cehennemden gelmiştir çocukken annesini ve babasını öldürmüş sonrada ölülerine tecavüz etmiştir. DMC yi kurmak için ise hapisten kaçmıştır.Bu konuda kendisi “Müziğe minnettarım çünkü o olmasa seri katil olurdum” demiştir. Tabii bunlar tamamen yalan!

II. Krauser, aslında sosyal hayatta pek bir etkisi olmayan, Oita’nın bir köyünden Tokyo’ya pop müzik yapmaya gelmiş birisidir. Animenin komediyi oluşturma noktası da tam olarak burası. Yaptığı müzikten ve çevresindeki olaylardan hiç memnun olmasa da, yaptığı her hareket DMC fanları tarafından geliştirilip doğa üstü olaylarla süslenerek bir efsane haline gelir. Bir de Japonların fanboy olma olayında ne kadar ileri gidebileceğini varsayarsak animeyi bitirdikten sonra ağzınıza bir laf takılıyor. “Hey sen! Krausersan’ı küçük mü görüyorsun?”

NİSHİDA

Detroit Metal City, malesef iki sebepten herkesin izlemek isteyeceği bir anime değil. İlk kitle, hayatının hiç bir döneminde bu müzik türüne ilgi duymamış insanlar, ikincisi ise animenin biraz argo içerdiğini söylemek mümkün (Biraz mı?). Benim gibi bu müzik türünü dinlemiş ve hala da dinleyen insanların ise bu animede bulacakları şey, bir metal müzik dinleyicisinin en muzdarip olduğu şey olabilir.

Grup üyelerinin yaşam tarzı… DMC, basında ve fanlar arasında ne kadar efsanevi bir grup gibi görülse de, tamamen sıradan insanlar. Jagi (Wada) olarak bilinen bass gitarist, patron dediği prodüksiyon sahibinden aşırı korkması dışında metal müzikle pek bir ilgisi yok. Baterist Kamyun’un (Nishida) ise tek istediği etli pilav yemek… Bu ikili yan karakterler olarak zaman zaman mükemmel çıkışlar yapsa da, kurgu tamamen Krauser-san’ın üstüne kurulu. Hikaye Negishinin (Krauser) artık bu müzik tarzından ve zoraki içinde bulunduğu çevreden bıkmasıyla başlıyor. Çünkü onun tek istediği evine gidip Kahimi Karie isimli pop grubunu dinlemek

Negishi, bir konser sonrası tekrar eve doğru giderken cd mağazasına girer içeride ise üniversitede aşık olduğu, ama hiç itiraf edemediği Aikawa’ya rastlar. Aikawa metal müzikten, özellikle DMC’den nefret etmektedir. Negishi ise Aikawanın nefret edip aynı zamanda biraz da korktuğu grubun esas adamıdır. Negishi bu gerçeği saklamak için ne kadar çabalasa da kişiliği bir Negishi, bir Krauser san olmasından dolayı ikiye bölünmüştür. Bazen kendini kaptırıp Aikawa’nın yanında Krauser san gibi davranmaya başlar.Bir diğer ağzımıza takılan kelime de bu durumlarda ortaya çıkıyor. “Negishi çok kötüsün! (Negishi kun hidoooy)”

1

Bu animeyi izlerken özellikle dikkatimi çeken bir şey oldu: Eğer Negishi’yi birini benzetmem istense tek söyleyeceğim cevap Kemal Sunal filmlerindeki Şaban karakteri. Düştüğü kötü durumlardan bir şekilde devamlı olarak kurtulmayı başarması, saf ve iyi biri olması sanırım ortak noktaları. Ama bazı bölümlerde Negishi kötü durumdan kurtulmak için yanındakileri anında satabilmekte. Bu da farklı olan noktaları sanırsam. Anime 3-5 bölüm bu şekilde gittikten sonra DMC’nin düşmanları ortaya çıkmaya başlıyor Çünkü DMC uydurulan efsanelerle her geçen gün popülaritesini arttıran bir gruptur. Ama Negishi çeşitli rastlantılar, yanlış anlaşılmalar ve şansının yardımıyla bu düşmanların hepsini bertaraf edip yeni efsaneler yaratmaya devam etmektedir.

Açıkcası animenin çizimlerinden bahsedersek tamamen üstüne düşülmemiş basit çizimler olduğunu söyleyebilirim. Animede en dikkat ettiğim noktalardan biri, çizim kalitesi olmasına rağmen bu animede cidden fark etmiyor. Bir diğer izleyenlere ters gelecek durum ise sanırım seiyular… Anime şirketi sanki “Bunu 12 bölüme sığdırmak zorundayız, replikleri hızlı hızlı okuyun çabuk her saniye para yakıyor bu makinalar!” kafasında çekmiş gibi… Hem konu, hem konuşmalar o kadar hızlı akıyor ki 2-3 saniye gözünüzü ekrandan ayırsanız “Buraya ne ara geldiler lan?” diyebiliyorsunuz.

detroitMC1

Ama yinede izleyici buna da alışıyor. “Animeciler arasında çerez anime ya, izle bir solukta bitir!” geyikleri vardır. Sanırım bunu en çok hak eden anime Detroit Metal City’dir. Anime 12 bölümden oluşuyor ancak açılış ve bitişlerile 24 dk civarı sürmüyor bölümler. Açılış+bitiş 3:43 -13:50 arası süreleri var. Aile üyelerinin “Ne izliyorsun sen be gülüp duruyorsun?” şeklinde odanıza taciz saldırıları gerçekleştirmesinde bir mahsur görmüyorsanız oturup bir solukta izleyebilirsiniz.

DİP NOT: “Ben metal dinlemiyorum ya! Niye izleyeyim bunu?” şeklinde düşünenler için de elbet çevrenizde metal müzik dinleyen samimi bir arkadaşınız vardır. Onunla dalga geçmeniz için size yeterli geyiği vericektir.

Yorumlar