X-Men Çizgi Film Dosyası
Çizgi romanlarının yayın hayatı 1963 yılından günümüze kadar uzanan X-Men için birçok farklı çizgi film uyarlaması yapılmıştır. Ancak bu yapımların bazılarından insanların haberdar olmadığını fark ettiğim için detaylı bir X-Men çizgi film dosyası hazırlamaya karar verdim. Atomun Çocukları’nın çizgi film formundaki maceraları hakkında yazılacak çok şey var. Ancak başlamadan önce, eğer X-Men hakkında temel bilgiler ya da ilginç anekdotlar okumak isterseniz tam size göre bir yazım var:
X-Men Hakkında İlginç Bilgiler
Bunun yanında eğer X-Men tarihinin detaylarını merak ediyorsanız, farklı X-Men ekipleri hakkında kaleme aldığım, oldukça keyifli bir yazı da var:
X-Men Kökenli Süper Kahraman Ekipleri
Son olarak; eğer daha önce kaleme aldığım Marvel Çokluevren Dosyası adlı yazımı okuduysanız, çizgi roman harici yapımların standart Marvel evreni olan Earth-616’da geçmiyor olduğunu bilirsiniz. Bu yüzden her serinin hangi evrende geçtiğini de not edeceğim. Ne? Çokluevren nedir bilmiyor musunuz? Üstüme iyilik sağlık! Hemen şu yazıyı okuyun o halde:
X-Men: Pryde of the X-Men (1989)
Genel kanının aksine, mutant süper kahramanlarımızın ismini taşıyan ilk seri 1992 yılında yayınlanmaya başlayan X-Men: The Animated series değildir. Zira 1989 yılında pilot bölümü hazırlanan X-Men: Pryde of the X-Men’in bu şerefe nail olması olması planlanıyordu. Ancak Marvel Productions’ın o dönemler yaşadığı finansal sıkıntılar yüzünden Jim Henson’un “Muppet Babies” adlı çizgi serisi dışındaki tüm televizyon projeleri geçici olarak askıya alınmıştı. Evet, maalesef o bildiğiniz Muppet Show karakterlerinin çocuk hallerini konu eden çizgi film, X-Men’e tercih edilmişti.
X-Men: Pryde of the X-Men’in, Disney–ABC Domestic Television için hazırlanan “Marvel Action Universe” adlı kuşakta yayınlanması planlanmıştı. 90 dakikalık kuşakta The New Fantastic Four (1967), Spider-Woman (1979), Spider-Man (1981), Spider-Man and His Amazing Friends (1981), The Incredible Hulk (1982), Dungeons & Dragons (1983) ve Defenders of the Earth (1986) gibi eski serilerin tekrar bölümleri yanında Dino-Riders (1988) ve Robocop: The Animated Series (1988) gibi ilk defa yayınlanan çizgi seriler de bulunuyordu. Hatta X-Men: Pryde of the X-Men’in pilot bölümünün bütçesi Robocop: The Animates Series’in 13’üncü bölümü iptal edilerek sağlanmıştı.
Şimdilerde Youtube’da bile rahatlıkla bulabileceğiniz plot bölümün en dikkat çekici özelliği oldukça iyi çizimlere sahip olması. Hatta öncüsü olduğu olduğu 1992 yapımı X-Men: The Animated Series’ten çok daha iyi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ancak oldukça kötü bir jenerik müziğine sahip olması bir yana, konu işlenişinin ve diyalogların da bir hayli yapmacık olduğunu da belirtmeliyim. Bunların yanında, hikayenin merkezine konumlandırılan ve o dönemlerin en genç X-Men üyesi olan Kitty Pryde’ın çizgi romandakinin aksine damsel in distress, yani “kurtarılmayı bekleyen kadın” tavrı sergilemesi pek hoşuma gitmedi. Ayrıca Kanada’lı olduğu bilinen Wolverine’in Avustralya aksanı kullanması o dönemler X-Men fanları tarafından çok tepki çekmiş.
Karakterler
Her ne kadar pilot bölümün devamı gelmemiş olsa da, Profesör Charles Xavier önderliğinde Cyclops, Storm, Nightcrawler, Colossus, Wolverine, Kitty Pryde ve Dazzler’dan oluşan kadro, Konami’nin 1992’de yayınladığı bir arcade oyunu olan X-Men arcade oyunu için temel oluşturmuştur. X-Men’in rakibi olarak da Magneto önderliğinde Toad, Blob, Pyro, Juggernaut ve White Queen kullanılmıştır. White Queen’in çizgi romanlarda hiçbir zaman Brotherhood of Mutants adı verilen ekibe katılmamış olması da bölümle ilgili eleştirilen bir diğer konu haline gelmiştir.
X-Men: Pryde of the X-Men’deki olaylar Marvel çokluevreninde Earth-652975’te cereyan etmektedir.
X-Men: The Animated Series (1992)
X-Men çizgi film serileri arasında en başarılı seri, şüphesiz 1992 ila 1997 arasında 5 sezon olarak yayınlanan ve toplam 76 bölümden oluşan X-Men: The Animates Series’tir. Seri, bu rakamlarla Marvel Comics’in en fazla bölümü yayınlanan çizgi serisi olma rekorunu elinde bulundurmaktadır.
X-Men Hakkında İlginç Bilgiler adlı yazımda da belirttiğim gibi; 1991 yılında yayınlanan X-Men Vol.2’nin ilk sayısının 8.1 milyon satarak Guinness Rekorlar Kitabı’na geçmesiyle X-Men hiç olmadığı kadar popüler olmuştu. Bu durum, 1992 yılında X-Men’in çizgi romanlardan taşarak televizyona çizgi film olarak uyarlanmasına, dolayısıyla çok daha geniş kitlelerce keşfedilmesine vesile olmuştur. Günümüzde X-Men hayranı olan jenerasyonun büyük bölümü, 2000 yılında gösterime giren Bryan Singer’ın yönettiği X-Men adlı filmden sonra tekrar gösterime sokulan X-Men: The Animates Series’i izleyerek Atomun Çocukları ile tanışmıştır.
Seride X-Men’i bu kadar özel kılan ayrımcılık, ırkçılık ve AIDS histerisi gibi unsurlar, X-Men hayranlarını tatmin edecek seviyede işlenmiştir. Bu yüzden seri, günümüzde klasik olarak anılmaktadır. Bunun yanında harika jenerik müziğiyle de hafızalarımıza kazınmıştır. Ancak serinin çizimleri her ne kadar belli bir kalitenin üstünde olsa da, 1989 yılında pilot bölümü çekilen X-Men: Pryde of the X-Men’in altında kalmıştır. Bunun sebebi; çizgi filmi hazırlamak için ihaleyi alan AKOM adlı Güney Kore kökenli stüdyonun teslim tarihlerini ıskalamasıdır. Sürekli aceleye getirilen bölümlerin bir sonucu olarak da animasyon kalitesi her daim düşük kalmıştır. Hatta serinin ilk hikayesi olan iki bölümlük “Night of the Sentinels” adlı hikaye, ilk yayınlandığında yüzlerce animasyon hatası içermekteydi. Bu hataları düzeltmeyi reddeden stüdyo, ancak sözleşmeyi iptal etme tehdidiyle yola getirilmiştir.
Karakterler
Seride kullanılan Cyclops, Wolverine, Beast, Rogue, Gambit ve Jubilee, o dönemler Chris Claremont ve Jim Lee’nin imzasını taşıyan X-Men Vol.2 çizgi roman serisinde çok popüler olan Mavi Vuruş Gücü’ne (Blue Strike Force) dahildir. Her ne kadar Altın Vuruş Gücü’ne (Gold Strike Force) dahil olsalar da Storm popülerliği yüzünden, Jean Grey ise Cyclops ve Wolverine arasında kalarak aşk üçgeni yaratması için kadroya eklenmiştir. Elbette seri ilerledikçe pek çok farklı X-Men üyesi de seride yer almıştır. Malumunuz, X-Men gerçekten çok büyük bir aile.
Seride ilk başlarda dikkat çeken karakter, Morph adlı X-Men’dir. Morph, X-Men çizgi romanlarında daha önceden olmayan, yani çizgi film için özel olarak yaratılmış bir karakterdir. Seriye sadece ölerek trajedi yaratması için eklenmiştir. İşin ilginci, karakterin çizgi romanlardan esinlenildiği Changeling adlı karakter de 1967 yılında X-Men’e katılmasından kısa süre sonra ölmüştür. Hatta görev başında ölen ilk X-Men namını taşımaktadır. Çizgi serideki görünümünden sonra Morph’un Earth-1081 versiyonu, 2001 yılında yayınlanan ilk sayısından itibaren Exiles kadrosuna dahil edilmiştir.
X-Men: The Animates Series’te cerayan eden olaylar, Marvel çokluevreninde Earth-92131’de geçmektedir.
X-Men: Evolution (2000)
2000 yılında gösterime giren Bryan Singer’ın harika X-Men filmi, mutant kahramanlarımızın bir kez daha gündeme gelmesini sağlamıştı. Ne de olsa Patrick Stewart ve Ian McKellen gibi usta oyuncular yanında Hugh Jackman, Wolverine karakterine cuk oturmuştu ve film gerçekten çok iyi bir hikaye döngüsüne sahipti. Bu durum önce X-Men: The Animates Series’in filmle ilgili bölümlerinin, sonraysa tümünün tekrar yayınlanmasına vesile olmuştu. Ancak filmin etkisi o kadar olumluydu ki, yeni bir seri yapılmaya karar verildi.
X-Men: Evolution, 2000 ila 2003 yılları arasında gösterime giren ve toplam 52 bölüm içeren 4 sezonuyla X-Men: Animated Series (76 bölüm) ve Spider-Man: Animated Series’ten sonra (65 bölüm) Marvel’in en uzun süren üçüncü çizgi film serisi ünvanına sahiptir. Serinin asıl ilgi çekici özelliği, X-Men çizgi film serileri arasında çizgi romanlardaki statükonun en radikal değiştirildiği hikayeye sahip olmasıdır. Evet, mutantlar ve dünyadaki konumları aynıdır. Ancak X-Men kadrosunun büyük bölümü henüz lise çağındadır ve Xavier’ın Enstitüsüne ek olarak Bayville High adlı bir devlet lisesine de devam etmektedir.
X-Men Evolution, harika çizimlere, muazzam bir jenerik müziğine, çok başarılı dövüş sahnelerine ve hikayelerinde X-Men’i X-Men yapan ayrımcılık ve ırkçılık gibi temaların tamamına sahip olmasına rağmen çizgi roman fanları tarafından çizgi romandaki orijinaline sadık kalınmadığı için eleştirilmiştir. Marvel serileri içinde çokluevren kavramını en çok kullanan seri olmasına rağmen fanlarının çizgi serinin başka bir evrende konumlandığını algılayamaması bana gerçekten ahmakça geliyor açıkçası. Bunun haricinde serinin aldığı ödüllere bakacak olursak fanların sızlanmalarına rağmen serinin başarılı olduğunu görebiliriz.
Karakterler
Cyclops, Jean Grey, Nightcrawler, Shadowcat, Spyke ve Rogue, hikayenin merkezine konumlandırılan liseli mutantlardır. Hatta davranışsal olarak da çizgi romandaki hallerinden oldukça farklı olduklarını belirtmeliyim. Örnek olarak da Cyclops’un okulun en popüler karakteri olduğunu söyleyeyim, siz gerisini anlayın. Xavier Enstitü’de görevli yetişkin mutant öğretmenler ise Profesör Charles Xavier yanında Storm, Wolverine ve Beast’ten ibarettir. Serinin ilerleyen bölümlerinde pek çok başka X-Men üyesi yanında New Mutants ekibinin de sıklıkla boy gösterdiğini söyleyecek olursam eminim X-Men: Evolution daha bir ilginizi çekecektir.
Magneto, Sabretooth ve Juggernaut gibi yetişkin rakiplerin yanında ergen kahramanlarımızla aynı lisede öğrenci olan ve kendilerine Brotherhood adını veren Avalanche, Toad, Blob ve Quicksilver gibi sorun çıkaran tipler de seride mevcut. Hatta Brotherhood’u yönlendiren de danışman öğretmen kılığındaki Mystique’ten başkası değil. Son olarak da lisenin müdürünün Robert Kelly olduğunu söyleyeyim de ne kadar ilginç bir ortamla karşı karşıya olduğumuz iyice ortaya çıksın.
X-Men: Evolution’un hikaye odağındaki karakterlerden bizi olan Spyke, çizgi romanlarda bulunmayan, seri için özel yaratılmış bir karakterdir. Yapımcılar karakteri etnik çeşitlilik olması adına yaratmıştır. Spyke’ın güçleri, dikeni andıran ve vücudundan dışarı fırlayacak kadar hızlı yenilenen kemikleridir ve bu güçler, her ne kadar yapımcılar kasti olmadığını söylese de aslında çizgi romanlarda bir Morlock olan Marrow ile bire bir aynıdır. Hatta sonradan buna bir saygı göstergesi olarak Spyke karakteri güçlerinin kontrolünü kaybederek bire süre Morlock’lara katılmıştır. Spyke, daha sonra X-Statix adlı çizgi romanda benzer güçlere sahip, ancak farklı orijin hikayesi olan bir karakter olarak boy göstermiş, ancak pek tutulmamıştır.
Her şey bir yana, X-Men: Evolution’un belki de en büyük başarısı X-23’tür! O zamanlar çizgi romanlarda olmayan Wolverine’in dişi klonu olan X-23, bu seri için özel olarak yaratılmış ve aşırı ünlü olmuştur. Öyle ki, ben bu yazıyı kaleme alırken sinemada gösterime girmesi için gün saydığım Logan adlı filmin odağında da X-23 bulunuyor.
X-Men: Evolution, Marvel çokluevrenine Earth-11052 adıyla konumlandırılmıştır.
Wolverine and the X-Men (2009)
2000, 2003 ve 2006’da gösterime giren üç X-Men filminden sonra Hugh Jackman’ın başarıyla canlandırdığı Wolverine aşırı popüler hale gelmişti. Çizgi romanlardaki karakterin pek çok kötü huyu yontularak yansıtılan Jackman’ın Wolverine’i, tıpkı günümüzde Deadpool’un olduğu gibi o dönemler için bir fenomendi. Hatta 2009 yılında X-Men Origins: Wolverine adlı solo bir filmi de gösterime girmişti. Üstüne üstlük, hazır Wolverine bu kadar ünlüyken bu tsunaminin üstünde sörf yapacak bir de çizgi seri olsa fena mı olurdu? Elbette olmazdı, ancak işler tam olarak istendiği gibi gitmedi…
Serinin isminin koskoca X-Men’i geri plana itip sanki hepsi Wolverine’in yancılarıymış gibi gösterdiği için bende ön yargı uyandırdığı doğrudur. Ancak Wolverine and the X-Men, öncülü olan X-Men: Evolution kadar olmasa da, hikayesi ve çizimleriyle oldukça kaliteli bir yapımdır. Ancak 2009 yılında gösterime giren seri, tamamen dış etkilerden ötürü 26 bölüm içeren tek bir sezon halinde yayınlanabilmiştir.
Xavier Enstitü’de gerçekleşen bir patlama sonrasında Profesör Charles Xavier ve Jean Grey kaybolmuştur. Oluşan hasar ve lidersizlik X-Men’i dağılmaya zorlamıştır. Bir yıl sonra hükümet destekli bir mutant fişleme birimi ortaya çıkınca Wolverine ve Beast tekrar X-Men’i toplamaya karar verir. Bir süre sonra ekip Emma Frost’un da aralarına katılmasıyla koma halindeki Profesör Xavier’ı Genosha’da bulur. Ancak Profesör’ün zihni distopik bir gelecektedir ve büyük bir kıyameti engellemek için X-Men’in Wolverine önderliğinde direktiflerini yerine getirmesini ister. Takımı neden olması gerektiği gibi Cyclops değil de Wolverine’in yönetmek zorunda olması, serinin açıklamaya fırsatı olmayan bir konu oldu maalesef. Zira her ne kadar devam edeceği söylense de, seri ikinci sezon için onay alamadı.
Disney, 2009 yılında Marvel’i satın aldığında seri devam ediyordu, ancak sinema hakları 20th Century Fox’ta idi. Disney ilk iş olarak hakları geri almaya çalıştı, ancak Fox buna yanaşmadı. Disney de günümüzde hala devam eden bir ahmaklığa imza atarak Fox’un sinemadaki başarısını pekiştirecek her türlü yapımı kısıtladı. Günümüzde her kisinin de hayranı olduğum Fantastic Four ve X-Men çizgi romanlarının kısıtlanması ve oyuncaklarının üretiminin büyük oranda azaltılmasının yegane sebebi de bu politikadır.
Karakterler
Wolverine ve Beast ile başlayan kadro, Storm, Rogue, Emma Frost, Kitty Pryde, Iceman, Angel, Nightcrawler ve Forge gibi karakterlerle genişletilmiştir. Bu kadronun yanında Profesör Xavier’ın distopik gelecekte geçen hikayelerinde Bishop, Hellion, Polaris, Vanisher ve Marrow gibi farklı X-Men üyeleri de boy göstermiştir. Rakip olarak ise Brotherhood, Acolytes, Marauders ve Inner Circle gibi köklü X-Men karşıtı topluluklara da seride yer verilmiştir.
Wolverine and the X-Men, Marvel çokluevreninde Earth-8096’da geçen olayları konu almaktadır.
Marvel Anime: X-Men (2011)
X-Men çizgi film projeleri arasında sanatsal anlamda açık ara en başarılı uyarlama, hiç kuşkusuz Marvel Anime adı altında hazırlanan Marvel Anime: X-Men adlı seridir. Anime bir projeye “çizgi film” dediğim için beni dövmek isteyenler var, biliyorum ama uyarayım; porsuk gibi dövüşürüm!
Marvel Anime, başarılı anime stüdyosu Madhouse tarafından 2010 ila 2011 yılları arasında her biri 12’şer bölümden oluşan dört farklı seri olarak hazırlanmıştır ve sırasıyla Iron Man, Wolverine, X-Men ve Blade isimleriyle video formatında piyasaya sürülmüştür. Tüm serilerin ortak özelliği, Japonya odaklı olmalarıdır. Ayrıca hikayelere oldukça başarılı bir çizgi roman yazarı olan Warren Ellis danışmanlık yapmıştır.
Bizim konumuz olan Marvel Anime: X-Men’e gelecek olursak, karşımıza göz kamaştırıcı çizimleri ve animelerin kendine has hikaye anlatım teknikleriyle gerçekten sanatsal yönü oldukça yüksek bir çalışma çıkıyor. Hikaye, Jean Grey’in gücünün kontrolünü yitirerek hayatını kaybettiği Dark Phoenix Saga adlı maceranın ortasından başlıyor. Bu olayın üstüne geçen bir yılın ardından bir araya gelen ekip, Japonya’da kaybolan Mutant gençleri bulmak üzere Japonya’ya gidiyor. Orada bir tür mutant organ mafyası olan U-Man adlı iğrenç organizasyonla karşılaştıktan sonra… Gerisini anlatırsam büyük spoiler olur!
Daha önce de söylediğim gibi; hikayeninin anlatım dili tipik anime özelliklerine sahip: Kameraların açı değiştirerek kadın karakterlerin fan service yapmaları sağlanması, kocaman göğüsler ve abartı kaslar, aniden hacimlerinin onlarca katında dev yaratıklara dönüşen masum insanlar ve aşırı etkileyici savaş sahneleri gibi anime izleyicisinin görmeyi beklediği hemen her şey seride mevcut. Hatta hiçbir zaman anime izleyicisi kategorisine girmeyen benim gibi izleyicileri de yeterince tatmin edeceğini düşünüyorum.
Karakterler
Malumunuz, konu X-Men olunca aile oldukça geniş. Ancak seride akıllıca bir hamle yapılarak kadro oldukça sınırlı tutulmuş. Cyclops, Storm, Wolverine ve Beats’ten oluşan ekibe bir süre sonra Emma Frost ve Armor katılıyor. Yani bir dönemin Astonishing X-Men kadrosu… Belirtmeden edemeyeceğim; son yıllarda X-Men’e katılmış olan genç üyeler arasında açık ara en çok Hisako Ichiki’yi, yani Armor’u severim. Büyük ihtimalle bunun sebebi, en sevdiğim X-Men serilerinden biri olan Astonishing X-Men’de önemli bir rol almış olmasıdır. Elbette Marvel Anime: X-Men’de Hisako’ya yer verilmesinin; karakterin Japon asıllı olması, dolayısıyla konsept olarak hikayelerin neredeyse tamamı Japonya’da geçen Marvel anime serilerine iyi uyum sağlaması.
Hazır karakterlerden bahsetmişken, her ne kadar seride Emma Frost’u görmekten memnun olsam da, gerçek bir östrojen devi ve esaslı bir femme fatale olan Emma Frost’un Marvel Anime: X-Men’e oldukça uysal bir karakter olarak yansıtılmasından çok hoşlanmadığımı söyleyebilirim. Bu noktada Wolverine and the X-Men’deki Emma Frost tiplemesini çizgi romandaki versiyonuna daha yakın buluyorum. Elbette “Bu evrenin Emma Frost’u böyleymiş!” der, konuyu daha fazla uzatmadan kapatırım, o ayrı…
Bu sıradışı X-Men çizgi film projesi, Marvel çokluevreninde Earth-101001 olarak konumlandırılmıştır.
Bonus: X-Men Çizgi Film Misafirlikleri
Son olarak da X-Men adını taşımayan, ancak mutant kahramanlarımızın misafir olarak boy gösterdiği yapımlardan bahsedelim kısa kısa.
The Marvel Super Heroes (1966)
En eski tarihli X-Men çizgi film misafirliği bu seride gerçekleşmiştir. 1966 yılında yayınlanan The Marvel Super Heroes adlı çizgi seride orijinal X-Men kadrosu olan Cyclops, Beast, Angel, Iceman ve Marvel Girl, Profesör Charles Xavier önderliğinde boy göstermiştir. Söz konusu hikaye aslında Fantastic Four’un 1962 yılında yayınlanan 6’ncı sayısından uyarlanmıştır. Ancak çizgi filmi hazırlayan şirket Fantastic Four’un yayın haklarına sahip olmadığı için yerine X-Men kullanmıştır.
Spider-Man and His Amazing Friends (1982)
“Örümcek Adam ve Şaşırtıcı Arkadaşları! Buz Adam ve Ateş Yıldızı!” Bu sözleri bir VHS video kasette duyduğumda sanırım ortaokula daha yeni başlamıştım. Spider-Man and His Amazing Friends adlı çizgi seri, ilki 1982 yılında olmak üzere birçok farklı bölümünde X-Men’i konuk etmiştir. Bunun en büyük sebebi Spider-Man’in “Şaşırtıcı Arkadaşları”nın her ikisinin de mutant olmasıdır. Bu arada bir anekdot olarak şunu da belirteyim, her ne kadar çizgi film dışında çok ünlü olamasa da Firestar (Ateş Yıldızı) karakteri çizgi romanlarda olmayan, çizgi film için yaratılmış bir karakterdir.
Fantastic Four (1994)
Çok kısa da olsa serinin bir bölümünde (s02e09) X-Men’in bir sahnesi bulunmakta.
Spider-Man: Animated Series (1995)
5 sezonu ve 65 bölümüyle Marvel’in en uzun süren ikinci çizgi film serisi olan Spider-Man: The Animated series’in 1995 ve 1997 de yayınlanan iki farklı bölümünde (s02e04 ve s05e09) X-Men konuk olmuştur.
Hulk Vs Wolverine (2009)
2009 yılında video filmi olarak yayınlanan ve Hulk Vs. Wolverine ve Hulk Vs. Thor adlı iki farklı bölümden oluşan film, aslında tam bir X-Men çizgi film misafirliği sayılmaz. Konu olarak Hulk’un sırayla önce Wolverine’i sonra da Thor’u patakladığı filmde Wolverine ve Deadpool yanında gedikli X-Men düşmanlarından Sabretooth, Omega Red ve Lady Deathstrike gibi karakterlerin de bulunuyor olması benim için yeterli oldu. Spoiler veriyorum: “HULK SMASH CLAW PEOPLE!”
Marvel Super Hero Squad Show (2009)
Bastı bacak boyları ve esprili anlatım tarzıyla Marvel Super Hero Squad Show’da da X-Men de birçok kez yer almıştır. Bu seri bence ayrı bir yazıyı hak ediyor. O yüzden burada kesiyorum…
Marvel Anime: Wolverine (2011)
Yukarıda anlattığım Marvel Anime’nin ikinci serisi olan Marvel Anime: Wolverine, her ne kadar Wolverine’in solo hikayesi olarak ele alınsa da içinde X-Men’i de konuk ediyor.