Assassin’s Creed: Kendini Sorgulatan Suikastçi! – Bölüm 2

Geçen haftaki yazımıza söz verdiğim gibi kaldığım yerden devam ediyorum. Gelin hızlı bir giriş yapalım ve okumak için bir hafta beklediğimiz Asassin’s Creed yazımıza başlayalım:

“Her Sene Bir Call of.. Öhm Pardon Assassin’s Creed!”

Evet ne demiştik Ubisoft AC serisini “Call Of Duty” serisi gibi her sene bir oyun mantelitesine sokmak için karar almıştı. Peki sonra ne oldu, bu düstur ne kadar işe yaradı?

Bu düsturdan sonra devreye AC:III girdi. Yarı ingiliz, yarı kızıl derili bir melez olan Connor ile Amerikan devrimi için George Washington’a yardım ettik, ettik ama eksik bir şeyler vardı Connor’da. Köyü katledilirken, içimiz Ezio’nun ailesi asıldığındaki kadar acımadı sanki. Karizmatik olacağım diye çok kasmıştı belki de Connor, hep bir “Kızılderiliyim olm!” havası vardı, o yüzden de tutmadı.

hersene1

Kimse Ubisoft’un ipini çekmedi tabii ama otoriteler dahil herkes, Ezio’nun çok karizmatik ve ince elenip sık dokuyarak ortaya çıkmış bir karakter olduğu için üçüncü oyunun, dolayısı ile Connor’ın sönük kaldığını söyledi.

Ubisoft’un cevabı ise “Ezio’nun hikayesini boşuna üç buçuk yıl uzatmadık!” oldu. Ama nedense kimse Ubisoft’a inanmıyordu? Çünkü ortadaki oyun ikinci oyun gibi tarihi manipule etmiyor, direkt tarihi bir olaya sırtını yaslıyor ve bizim bu olayın içinde yer aldığımızı söylüyordu, dolayısıyla serinin hardcore fanları hariç, kimseye inandırıcı gelmedi bu açıklama.

Bir de işin grafiksel yönü vardı tabii; bu açıdan baktığınızda üçüncü oyun diğer oyunların üstüne bir şey koyamıyordu, hatta oyunu oynamadan önce “Acaba benim emektar kaldırır mı?” diye düşünmüş, bütün ayarları yüksekte tutup da kasmamasına şaşırmıştım. Her zamanki gibi Ubisoft; karakter tasarımlarını detaylandırmış, bir kaç yeni combo getirmiş, kaplamaları ve çevre tasarımlarını olduğu gibi bırakmıştı.

connor

Bu arada bir detaya değinmek istiyorum; Ben AC serisine başlayıp oynadığımdan beri her oyunda alıştığım karakterlerin bambaşka biri olarak karşıma çıkmasına bir türlü alışamadım arkadaş! Tamam hadi karakter tasarımı güçlendiriliyor deniliyor da, Allah aşkına bir AC:II’de ki Desmond’a bakın bir de AC:R’de ki Desmond’a bakın, başka da bir şey demiyorum!

Evet ortada yepyeni bir karakter ve hikayeye sahip bir AC oyunu vardı ama üzerinde çok durulmamıştı sanki. AC:III ile alakalı beni tek şaşırtan şey; babalar babası abimiz Haytham ve yaşattığı dumurdur. Arkasından benim AC tarihinde en uyuz olduğum karakter olan Edward ile tanıştık tabii

Korsandan Suikastçi Mi Olurmuş?

Black Flag zaten biraz şanssız da bir oyun; kendisi yeni nesil oyun olarak tanıtıldı “PS4 OÇON GOLOYOR” dendi, yeni nesil grafikler, karayipler,korsanlıklar ve türlü şakalar için geliyor dendi; Ubisoft piyasa yeterli ölçüde ara gazı verdi sonra ne oldu? “GÜM” ansızın neredeyse Allah’ın mayısında trailer internete sızdı. O da yetmedi; iki gün sonra oynanış videoları sızdı.

pirate

Hepimizin bildiği gibi AC, haziranda E3’de arz-ı endam eder, kasımda önce konsollara, Ocak – Şubat gibi de PC’lere gelirdi. Ama olmamıştı işte, bu sefer çok fazla erken sızmıştı detaylar.

Hemen bir video kaldırma operasyonu yapıldı ama ne çare; sanki bilmiyorlar youtube ile yatıp, youtube ile kalan blogger’lar olduğunu. Oynanış videoları ve ekran görüntüleri çok karayip korsanları kokuyordu, pis tırsıyordum; koskoca marka tutsun filmin çakması bir oyun yapsın (tamam korsanlık ve karayipler direkt PoC’tan alıntıydı ama birebir de benzemesindi sevgili kahramanlar).

Yorumlar