Bahtsız Oyun – Gothic 3
Herkesin hayatında bir dönem vardır. Böyle hiç umulmadık bir zamanda, hiç umulmadık bir yerden, hiç umulmadık bir oyuna aşık olunur; gecelerin, ayların hatta yılların bu oyuna verildiği dönemden bahsediyorum. Bir yerden sonra rafa atılsa bile, 1-2 yıl sonra tekrar özleyip tekrar ve tekrar aynı bölümleri geçmek isteyeceğiniz dönemden bahsediyorum. Bu oyun benim için Gothic 3’tü ve bence sizin de kesinlikle aşık olmasanız da severek oynacağınız bir oyun olacaktır.
Bahtsız Oyun!
Gothic 3, benim için açık dünya RPG oyunları arasında, zamanımızın RPG’leri kadar iyi, hatta birazdan anlatacağım pek çok konuda bu tarz popüler RPG’leri sollamış bir oyundur. Peki, niye bahtsız?
Çünkü, Gothic serisinin bu üçüncü oyunu (Evet, bu bir seri), kendinden önce çıkmış ve üstünde çok daha emek harcanmış atalarının gölgesinde kalmış bir oyun. Bugün, Gothic serilerini yiyip bitirmiş kime sorarsanız sorun, size söyleyeceği şeyler; “Gothic 2’den sonra oynamaya değmez, hiç deneme bile! Rezillik!” türünden olacaktır.
Gothic serisi ilk çıktığında sene 2001’di. Çıktığı günden itibaren büyük ilgi görmüş, zamanının diğer başarılı RPG’leri arasındaki yerini almıştı. Bu başarının farkında olan yapımcı ekip Piranha Bytes; 2002’de oyunu, “başarılı bir seriye” dönüşterecek hamleyi yaptı ve Gothic 2’yi çıkardı. Gothic fan kitlesi zaten ilk oyundan aldığı zevkle beraber, hikayenin de devamı niteliğindeki bu oyuna aşık oldu. Yıllarca oynandı, pek çok daha “çalışkan” fan oyunun modlamasını keşfedip oyunu çok daha ileriye taşıyacak işler çıkartıp, oyunun yıllarca ölmemesini sağladı. Ve sene geldi 2006’ya.
2006 bu seri için öyle bir yıl ki, Gothic 3’ün serinin “pinnacle” olacağı kesinken ve bütün umutlar bu yöndeyken; dağıtıcı firmanın azizliği baş gösteriyor. Dağıtıcı Firma JoWood, 2005’in sonuna doğru finansal sıkıntılara girmeye başlıyor. Bu öyle bahtsız bir durumdur ki, faturasını Piranha Bytes’a kesiyorlar. Hemde ne kesmek!
Dediğim gibi, belki de serinin en bomba oyunu olabilecekken ve planlar da bunun olması için yapılmışken, yapımcı ekibe anons edildiği senenin sonuna kadar zaman verip, oyunu en kısa zamanda çıkarmak için bildiri yollanıyor. Sene boyunca büyük baskı altında çalışan ekip 2006’nın ekim ayında Gothic 3’ü çıkarıyor.
Bug, Bug ve Yine Bug!
JoWood bile, eminim ki, bu aldığı karardan oldukça pişman olmuştur. Çünkü çıkan oyun, mevcut fan kitlesinin gözünde bir “Gothic” oyunu değildi. İlk olarak oyun elden geçmiş bir oyun değildi, çok eksiği vardı. Savaş mekaniklerinden diyaloglarına, büyülerden eşyalara, herşey hatalı görünüyordu. Çok fazla bug vardı oyunda.
Fan kitlesi inanılmaz bir hayal kırıklığı yaşadı. Gothic ile başlayan bu müthiş maceranın Gothic 2 gibi başka bir müthiş macera ile devam ettikten sonra Gothic 3 ile ataları kadar müthiş olmayan bir şekilde bitmesi oyunun fanların gözünden düşmesine sebep oldu.
Piranha Bytes, daha sonra yaptığı açıklamada fanlardan özür dileyip sorunu yamalarla, hatta ‘Forsaken Gods’ adlı yeni bir expansion ile telafi etmeye çalıştılar. O özür, pek çok fanın “belki yeni bir Gothic oyunu gelir ve belki de, o oyun aradığımız oyun olur” düşüncesiyle Piranha Bytes’ın yanında kaldı. Fakat, ek paket fankitlesini daha da üzdü!