Steam’in Sonbahar indirimleriyle birlikte oyun kütüphanem oldukça kabardı. Bu durum bende “ufak” bir rahatsızlığa sebebiyet verdi desem yeri. Senelerdir birer ikişer aldığım oyunların büyük bir kısmı geldikleri gün nasıllarsa o şekilde duruyorlar. Dolayısıyla, çoklu oyunculu olmayan bütün oyunlarımın hepsini alfabetik sıraya göre oynama kararı aldım ve bu maratona giriş oyunumu da Alice: Madness Returns ile yaptım.

Alice Harikalar Diyarında (orijinal ismi ile; Alice in Wonderland veya Alice’s Adventures in Wonderland) herkesin bildiğini düşündüğüm üzere Alice Liddell adında genç bir kadının beyaz bir tavşanı takip ederek bulduğu bir tavşan yuvasından aşağı yuvarlanmasıyla kendisini Harikalar Diyarı’nda bulmasıyla başlar. Oyunumuz, Alice’in Harikalar Diyarı’na olan ilk macerasından sonrasını ele alıyor.

Alice: Madness Returns, American McGee’s Alice’in devam oyunu olarak çıkmış olsa bile, ilk oyunu seneler seneler önce oynamış olmama ve hatırlamamama rağmen eksikliğini hissettiğimi söyleyemem. Orijinal hikayeyi bilen herkes için de aynı durumun geçerli olacağına inanıyorum. Ama meraklısına Alice: Madness Returns’ün bir versiyonunda American McGee’s Alice de bulunuyor.

Oyunun konusuna gelecek olursak; Alice: Madness Returns alışageldiğimiz, havada uçuşan mutlu kanatlı zürafalar,  toz pembe bulutlar, renkli ve eğlenceli çay partilerinin olduğu Harikalar Diyarı tasvirinden oldukça farklı bir atmosfere sahip. Bu değişikliğin sebebi de Alice Liddell’ın ta kendisi. Çünkü sevimli psikopat Alice, ebeveynlerini ve kız kardeşini yangında kaybettikten sonra, bilinç altında yaşadığı sıkıntılar Harikalar Diyarı’nın bozulmasına sebebiyet vermiş. Psikolojik rahatsızlıkları olan başka çocukların da ikamet ettiği yetimhanevari bir akıl (hastahanesi demek biraz absürd kaçtığı için,) polikliniğinde, Dr. Angus Bumby’nin koruması altında yaşıyoruz. Harikalar Diyarı ise yaşadığımız travmalar sebebiyle zor durumda ve onun imdat çağrılarına kulak veriyoruz, çünkü Cheshire Kedisi’nin de dediği gibi “Harikalar Diyarı’nı kurtarmak kendimizi kurtarmak, kendimizi kurtarmak da Harikalar Diyarı’nı kurtarmak demek.” Oyunun ilk görüntülerinde de karşınıza çıkan doktorumuzla olan diyaloglardan da anlayacağınız gibi Alice’in kayıp hatıraları var. Hatırlamak istiyor mu istemiyor mu emin değil, çünkü Doktor Beyciğimizin unutmanın mutluluğun, huzurun anahtarı olduğu söylemlerinin de etkisi altındayız. Harikalar Diyarı’ysa bize unutmayı mı yoksa unutmamayı mı isteyeceğimizin kararını verdiriyor.

Alice: Madness Returns dizayn olarak oldukça renkli bir oyun. Kim elinde bıçakla oradan oraya gidip porselen bebekleri katleden bir kadını çekici bulmaz ki, değil mi?

Oyunda 6 bölüm bulunuyor. Bölüm isimleri ise şöyle :

1. The Hatter’s Domain
2. The Deluded Depths
3. The Oriental Grove
4. The Queensland
5. The Dollhouse
6. The Infernal Train

Her bölümün konsepti ve düşmanları farklı olmak ile birlikte Alice’in giydiği kıyafetler de bölümün temasına göre değişiklik gösteriyor. Karşınıza çıkacak olan her düşmanın bir zayıf noktası veya kullandığınız silahlara karşı zayıflığı olsa bile bazı düşmanların üstesinden gelmek sabır taşınızı çatlatabilir veya sinirlerinizi alt üst edebilir ve gamepad’i duvarlara fırlatmanıza sebebiyet verebilir (Yazarın notu: Az önce konuşan ben değil, tecrübelerimdir). Kullandığınız silahlar demişken hemen onlara da değinelim:

Vorpal Blade: Yakın dövüş için kullanacağınız, düşmanınızı hızlıca kesip biçmenize yarayacak şahane işlemeleri olan bir bıçak. Oyunun başından beri sizinle birlikte olacağı için bu bıçağı çok sevin.

Pepper Grinder: Bildiğiniz tane karabiber öğütücüsünün mitralyöz-vari hali. Karabiber tanelerini öğütmek yerine uzun mesafeye atmanızı sağlıyor. Ayrıca bu silah ile her bölümde karşılaşacağınız, aksırtıp tıksırtıp patlatarak gizli odacıkları açacağınız domuz burunlarını vuruyorsunuz. Yalnız dikkat edin, kesintisiz kullanmak ısınmasına sebebiyet veriyor ve soğumasını beklemek zorunda kalıyorsunuz.

Hobby Horse: Çizgi filmlerde çocukların ellerinden düşmeyen, o süpürge sopasına takılmış at kafasından oyuncak var ya, işte o. Kendisi aslında ağır ve güçlü saldırılar yapan bir yakın dövüş silahı.