Ek Parçalar

• Kovucu: Aracın ön kısmına yerleştirilen ve rakip araçla kafa kafaya girildiğinde rakibi geriye fırlatan mekanizma. Eğer boş slotunuz ve enerjiniz kaldıysa ve slot en önde değilse bile araca ekleyin. Ekstradan can puanı, ekstradan can puanıdır.
• Kaldıraç: Adından anlayacağınız üzere, kendi çevresinde 360 derece dönmeye başlayarak, kafa kafaya girdiğinizde rakip aracı kaldırıp ters çevirmeye yarayan mekanizma. Ayakları yere sağlam basmayan bir araçla veya yüksek tekerlerle kullanırsanız, rakibi ters çevirip atacağım derken kendi aracınızı devirirsiniz. Bu arada, kaldıraçlar saat yönünün tersine hareket ettiği için, arkanıza geçen bir rakibe karşı hiçbir işe yaramayacaktır.
• İleri/Geri Vites: Oyuna ilk başladığınızda, kontraplaktan yaptığınız dandik aracın yanına bağlayacağınız 2.5 litrelik kola şişeleri göreceksiniz. İşte bunlar ileri/geri vites oluyor. Oyunda ilk gördüğümde çok hoşuma gitmişti. Gazlı içecekle araca gaz vermek, lol.

Geri Vitesin olayı basit. Menzilli saldırı yapıyorsanız, üstünüze gelen rakibe karşı geç devreye giren lazerlere zaman kazandırmak ya da roketlerinizle ekstradan birkaç hasar vurmak için birebir. Gel gelelim, İleri Vitese. Hani rakibin arkasına geçme durumundan bahsetmiştim ya, normalde oyunda araçlar sadece tek bir yöne (düşmana doğru) hareket ediyor. Lakin, önlerinde bir şey bulamayınca duvara tosluyup R+ basarak geriye doğru gitmeye başlıyor. İşte, bu olayı hafif ve yüksek tekerli bir araca hunharca ileri vites takarak yapıyoruz. Yerden yüksek tekerli hafif bir araç, aşırı miktarda gazlı içeceğe maruz kalınca havaya uçuyor ve rakibin arkasına geçiyor. Eğer; 360 derece dönen “Bıçak” takılı bir aracınız yoksa, geçmiş olsun. Yenildiniz.

Yine birileri ayakta ölmüş. (Devrilmeyin!)

Tekerleklerden bahsetmeyeceğim. Zira, büyüklü küçüklü çeşit çeşit teker var. Hepsinin olayı belli. Aracı yukarı çıkarmak ya da yere yakın tutmak isterseniz ebatına göre seçip deneyebilirsiniz.

Bir Kedinin En Önemli Silahı Pervasızlığıdır

Burada ufak çaplı taktikler vermeye gayret edeceğim. Zaten belirgin olaylardan yukarıda bahsetmiştim. Karşılaştığım birkaç küçük enstanteneyle yazıya son vermek istiyorum. Her şeyden önce belirtmem gereken bir şey var. Oyunu bana sevdiren bir özellik bu; temel olarak bas parayı ve yen mantığı her ne kadar kutu açma ve ekipman edinmede olsa bile, yüksek hasar puanı ve yüksek can puanına sahip olmak demek oyunu her zaman kazacağınız anlamına gelmiyor. Yani, ne kadar parçaları güçlendirirseniz güçlendirin, mükemmel araç diye bir şey yok. (Siz böyle dediğime bakmayın, dünya birincisinin aracını gördüm, adam değerini sesli dile getiremediğim sayılarla hasar koyuyor. :P)

Öncelikli olarak, araçlarınızı yaparken“Enerji” nin her şeyden önemli olduğunu unutmayın. Bazı araçlarınızda birden fazla slot olsa da, yüksek enerjili tek bir silah takmak daha iyi oluyor ya da enerji boşluğu bırakacak şekilde araç hazırlayabiliyorsunuz. Oyunda isteseniz de, istemeseniz de bol bol parça geçiyor. Bu parçaların çoğunun slotlarının yerleri çok farklı. Elinizde mükemmel bir testere olabilir, fakat eğer en önde slotu olan düzgün bir gövdeniz yoksa unutun gitsin. Zira, geriye taktığınızda rakibe hasar vermeyi geçin, erişemiyor bile. Silahları taktığınız yerleri dikkatle seçin.

Bu arada kedinizin görüntüsünü de değiştirebiliyorsunuz. Benimki kaynakçı oldu.

Hasar vermek her şey demek değil, bunu unutmayın. Karşınızdaki size göre iki katı kadar değerlere çıkmış bile olsa, makinesi iki tekerinin üzerinde durmuyorsa yenilmiş demektir. Tekerleri yere sağlam basan ve kolay devrilmeyen bir araçla, rakibinizin aracını yere devirdiğinizde “bıçak” dışında bir silah takıyorsa dağa taşa ateş edecektir. Siz hiçbir hasar almayacağınız için, oyun sizde demektir.

İleri vitesten yukarıda bahsetmiştim. En çok karşılaştığım taktiklerden biri de, bıçak dışında ön safa saldırı yapan silahlarla donanmış araçların arkasına uçarak, kendinizi hasardan kurtabilirsiniz. Hasar almayacağınız için, bırakın ileriye doğru sıkmaya devam etsin. Fakat şöyle bir durum söz konusu; Bir noktadan sonra duvarlar patlıyor ve her iki taraftan aracınızı öğütmeye gelen iki dev makine var. Bu makinelere ilk çarpan tek dokunuşta ölüyor. Sırt sırta geldiğiniz rakibiniz size hasar veremese de, aracınızı öğütücülere iterek patlatabilir.

Eğer enerjiniz varsa ve silah dışında ek parça slotuna sahipseniz, bu slotları “işlevsiz” de olsa doldurmaya gayret edin. Her eklediğiniz parça fazladan can puanı demek ve yok etmeye 10 can kala bir rakibinizin sizi patlattığını gördüğünüzde çok üzülüyorsunuz. İşlevsiz ek parçalar sizi bu tarz sıkıntılardan kurtarabilir.

Bol bol turnuvalara girip madalya biriktirin, imkanınız varsa turnuvanın bitmesine yakın girip, toplayabildiğiniz kadar madalya toplayın. Bir noktadan sonra turnuvayı 14/14 yapıp bitiremeyeceğinizi fark ediyorsunuz. Oyun zaten sürekli bildirim yağdırsa da, arada bir girip kutuları kontrol edin. Oyunda olmasanız bile kutular belirli bir süre sonra açılıyor.

Özetle; C.A.T.S. elinizi sürmeden izleyebileceğiniz, bu arada başka işlerle uğraşmanıza imkan tanıyan, el-göz hakimiyetinden öte düzgün taktik gerektiren bir oyun. Bu açıdan beni ziyadesiyle tatmin etti. Bunun yanı sıra, grafikler çok tatlı. Oyunda bir şeyleri patlattığınızı fark etmiyorsunuz bile. Oyun iki boyutlu olsa da grafik tasarımı çok güzel. Baya emek verdikleri belli oluyor. Sadece Loading ekranında havada dönen saat yerine, ileri geri giden patiler görmek bile işin orijinalliğini gözler önüne seriyor.

Kedi insanı olun ya da olmayın, Crash Arena Turbo Stars sizi ziyadesiyle tatmin edecektir.