Bu hafta farklı bir oyun yazmayı planlamıştım kafamda, ama gecenin bir yarısı görüp “Ben bunu niye silmiştim?” deyince tekrar oynamaya başladım Saints Row: Gat Out of Hell’i. Beni tekrar kendine çektiği için bu hafta size bu oyunu tanıtmak istedim. Neyse artık başlayalım. 

Kısaca Saints Row 

Daha önce Saints Row oyunlarından birini oynamadıysanız, oyunun tarzını anlamanıza ufak da olsa yardımcı olabilirim. Saints Row Volition, High Voltage Software, G5 ve CD Projekt tarafından geliştirilen, THQ ve Deep Silver yapımı, 2006’da piyasa sürülmüş aksiyon ve macera oyunudur. Piyasaya sürüldüğü dönemde yıldızı parlayan GTA serisiyle sürekli kıyaslanmıştır. Kimileri GTA klonu  diyerek aşağılasa da, GTA’nın GPS sistemini ve oyuncunun aranma seviyesini gösteren ibareyi Saints Row serisinden iç ettikleri görülüyor. Seri ilk oyundan bu yana çok değişti benim gözümde. Zira ilk oyunda kendini iki çetenin savaşının ortasında bulan bir adam olarak başladığımız serinin son oyununda cehenneme inip zebanilerle boğuşurken buluyoruz kendimizi. Gat Out of Hell’in başlarda dördüncü oyuna DLC olarak piyasaya sürülmesi planlanmış, fakat sonra “bu tek başına iş yapar” diye düşünülerek beşinci oyun olarak çıkarıldı. 

Diğer oyunların aksine, karakterimizi kendimiz yaratmıyoruz. Çetenin üyeleri Johnny Gat veya Kinzie’yi seçerek oyuna başlıyoruz. Grafik olarak çok yüksek şeyler vaat etmese de, hikayesi ve oynayışı doyurucu bir oyun. Dördüncü oyun uzaylıların, süpergüçlerin havada uçtuğu über uçuk bir ortamken, beşinci oyunun cehennemde olacağı duyrulunca az çok ne olur, nasıl olur tahmin ediyorduk. Böyle deyince de sanki her hafta cehennemdeyiz de mekana aşinayız gibi oldu, ama sen anladın derdimi, sayın okur. Dördüncü oyunun sistemi üzerine kurulu olacağı zaten beklenen bir durumdu. Yani dördüncü oyundaki  süpergüçleri alıp biraz görüntüsünü, biraz işlevini değiştirip tekrar önümüze koymuşlar. Oyun süresi 2 ila 15 saat arası değişkenlik gösterebilir. Ana hikayesi kısa olmasına rağmen, hikaye bittikten sonra sizi bekleyen tonla yan görev ve challenge var. Eğer zebanilerin sizi canavar kamyonlarla kovaladığı bir atmosfere hazırsanız hikayeye geçelim.

Cehenneme Hoşgeldiniz!! 

Tüm ekip Kinzie’nin doğum günü için sürpriz yaparlar. Kinzie bu tarz şeyleri sevmediğini söyleyerek gitmeye çalışsa da, ekip onu kalmaya zorlar. Olayların başlangıcı Matt’in “hadi ruh çağıralım” deyip masaya üzerinde harfler ve sayılar olan bir kağıt ve imleç, yani bir Ouija tahtası koymasıyla başlar. Diğerleri de “Hadi çağıralım ya, nolacak, seni mi kırıcaz” gibi şeyler söylerler ve oyun başlamış olur. 

İlk olarak başkanın kiminle evleneceği sorulur. İmleç hareket etmeye başladığında herkes ellerini çekmeye kalksa da, hareket etmeye devam eder. Başkan imlecin yazdığı ismi okur: “Jezebel.” O anda bir portal açılır ve başkan içine çekilir. 

Bu olaydan sonra “sizin oyununuza da size de..” diyerek ekibe giydirmeye başlayan “ikinci adam” Johnny Gat kağıda ateş eder. Daha sonra kağıdı masaya koyar. Herkes ellerini tekrar kağıdın üstüne koyar ve başkanın gittiği yeri sorar. İmleç hareket eder ve gösterdiği harfler birleşince “Cehennem” yazısıyla karşı karşıya gelirler. Johnny kendisi de oraya gönderilebilir mi diye sorduğunda imleç evet cevabını gösterir ve başka bir portal açılır.

Johnny, başkanı almak için portala girmek üzereyken Kinzie de ona katılmak ister. Her ne kadar karşı çıksa da bir şekilde ikna olur. Birlikte portala girerler. Cehenneme tepeden düşerler. Kafalarını kaldırıp baktıklarında, karanlık ve yüksek binalarla karşılaşırlar. Her tarafta günahlarından arınmış insanlar ve güvenliği sağlamak için görevlendirilmiş iblisler olduğunu görürler. Başkanı ölmeden kurtaralım derlerken, aslında Şeytan’ın niyetinin çok başka olduğu ortaya çıkar. Aslında başkanı kızı Jezebel ile evlendirmek için kendi boyutuna almıştır. Tam geçen bu muhabbetleri ciddi ciddi takip ederken, cehennemin kralı bir anda göndermelerle dolu bir müzikale giriş yapınca gözümden yaş gelene kadar gülmüştüm. Şeytan’la da kalmayıp, zebanilere ‘’Size hayırdır hocam?‘’ diyerek saldıran Johnny’nin de dahil olduğu bu müzikal Saints Row’un eğlenceli tarafını bir kere daha göstererek yüzümü güldürnüştü. Absürtlükte sınır tanımayan bir seri bu kadarla yetinemez elbette. Ortama ayak uydurarak DJ olmuş Shakespeare bile bulabilirsiniz oyun içerisinde. Biraz da karakterlerden bahsedeyim size artık. 

Johnny Gat, oyuna ismi verilerek kelime oyunu yapılmış erkek karakter. İlk oyundan beri yanıbaşımızda olmuş 3rd Street Saints çetesinden biri. Rakibine karşı kafanı kullan dendiği zaman gidip karşısındaki kişiye kafa atmasa iyi çocuk aslında. İyi çocuk da işte, çevresi kötü (!). Ama çok da delikanlı bir kişiliği var. Tabir-i caizse mevzuya çağırsak gelir. İkinci karakterimiz Kinzie aslında zeki bir FBI ajanı. Ekipte daha çok teknik işlerle ilgilenen bu teknoloji dehası karakter üçüncü oyunda çeteye dahil olmuştur.