Neler Olmuş, Neler Olmamış?

Öncelikle oyunun basitliği çok önemli bir artı. Cossacks 1’in daha kaliteli görüntüler ile tekrar yapımı olmuş ve bu yönüyle Cossacks 3, ilk andan itibaren benim kalbimi kazandı. Oyunun ekonomi kısmının basit olması, bu tarafa çok kafa yormanıza gerek olmaması bir diğer büyük avantaj. Ama kaynak toplama işi sonuçta oyunun en en en önemli kısmı, sağlam bir ekonomi oyunu kazanmak için şart. Bu nedenle bu tarafı boş da geçmemelisiniz, işçiler sürekli çalışmalı, mümkün mertebe haritaya yayılmalı ve madenleri ele geçirmelisiniz.

Çarpışma kısmı dinamik ve keyifli. Birim çeşitleri yeterli oranda birbirlerinden farklı, bu sayede oyun çok farklı stratejilere olanak sağlıyor. Bir oyun daha Pikeman-Musketeer ağırlıklı giderken diğer oyun süvariye ağırlık verebilir, başka bir oyunda ise 18. Yüzyıla bir önce geçmeye çalışıp bambaşka bir ordu tipi oluşturabilirsiniz. Ülkelerin özellikleri ve farkları da iyi dengelenmiş. Multiplayer’da genelde Ukrayna’nın çok güçlü olduğundan bahsediliyor, evet Ukrayna, temel piyade biriminin güçlü olması nedeniyle diğer ülkelere oranla bir nebze daha iyi ancak öyle aşırıya kaçan bir durum yok. (Yine de takımlı multiplayer oyunlarında, özellikle 3v3 oyunlarda takımdan biri Ukrayna olsa iyi olur.)

Yani oyun genel itibari ile oldukça iyi. Oynanış, keyif, tarihsellik gibi faktörlerin tümünü değerlendirince 7/10 gibi bir puanlama yapabilirim. Gelelim, “böyle olsa daha iyi olurdu” diyeceğim kısımlara…

Bir kere 17. ve 18. Yüzyıl savaş stratejileri birbirinden ciddi ölçüde farklı. Cossacks 3’de ise bu farkı çok net olarak göremiyoruz. 17. Yüzyıla damga vuran “Tercio” formasyonu (az Pikemen merkezde, daha kalabalık Musketeer grupları kanatlarda) oyunda maalesef yok. 18. Yüzyılda ise artık Pikemen savaş alanlarında çok çok nadiren görülüyor. Tek tip kıyafetleri ile tüm ordular büyük Musketeer birliklerinden oluşuyor. Cossacks 3’de ise 18. Yüzyıl da dahil, en “işe yarar” birimlerden biri 17th Century Pikeman olduğundan, bu geniş tüfekli piyade ordularını göremiyoruz. (Belki Prusya hariç.) Pikeman hem zırhı, hem de kısa üretim zamanı ve ucuz oluşu ile en gözde birimlerden biri. Oyunda çoğu ordunun belkemiği. Musketeer da tersine uzun üretim süresi ve dişe dokunur olmayan savaş kabiliyetiyle neredeyse hiç tercih etmeseniz de olacak olan bir birim. Şu anki genel meta, özellikle 17. Yüzılda Pikeman-Musketeer oranı olarak 100-0 gibi, belki bazı oyuncular 90-10 tercih ediyordur. Bunun çözülmesi ve bu oranın en az 50-50 seviyesine çekilmesi lazım.

Bir diğer “işin havasını bozan” sıkıntı ülke isimleri… Yahu kardeşim, o dönem kullanılan isimleriyle yapsana ülkeleri! Turkey nedir arkadaş? Ottomans yaz oraya. Ukraine ne? Cossacks de şuna. Hatta git ayrı bir ülke olarak Kırım Hanlığı’nı koy. (Buradan, çok güzel bir 17. Yüzyıl minyatür oyunu olan ve bu dönemin tarihsel havasını süper yansıtan “By Fire and Sword”e selam çakmak istiyorum…) Prusya da bence sıkıntılı… Prusya’nın ciddi bir güç olarak tarih sahnesine çıkması anca 18. Yüzyıl. Bundan önceki dönemde Prusya’nın ardılı olan Brandenburg dukalığı gibi birçok küçük Alman dükalığını temsil etmek için de başka bir ülke konabilir. (German Duchy vs) Sonra bu ülke ile 18. Yüzyıla geçerken bir seçim yapılıp Prusya – Hesse – Saxony üçlüsünden biri seçilebilir.

En ciddi sıkıntılardan biri de duvarların çok güçlü olması. Bir oyuncu duvar yapacak zaman bulup savunmaya çekildi mi, onu alt etmek çok ama çok zor. Evet bu dönem kuşatmaları gerçekten zorlu geçiyor ancak Cossacks 3 için sıkıntı, tarihte kendini kalede kuşatılmış bulan kuvvetin er geç erzak sıkıntısı çekmesi ve oyunda bunun asla olmaması. Bu noktada belli oranda duvar yapan oyuncunun kaynak toplamada ciddi sıkıntılara girmesi, hatta popülasyon limitinin düşmesi daha gerçekçi olacaktır. Howitzer yığını üretip duvarları delmek mümkün olsa da, Multiplayer oyunları kuşatmaya döndü mü işin tüm zevki kaçıyor.