Deadlight – Baltalar Elimizde Shotgun Belimizde

Neden çizgi romanlarda veya dizilerde, filmlerde zombilere yeni isimler takma gereği duyuyorlar bilmiyorum. “infected” ve “zombie” arasındaki farktan bahsetmiyorum. “walker, roamer, lurker, biter” gibi isimlerden bahsediyorum, bildiğiniz zombi işte. Nitekim, Deadlight’ta da aynı şeyi yapmışlar ve bildiğiniz zombi’ye “shadow/gölge” demeye karar vermişler. Sebebiniyse Randy günlüğünde açıklıyor; “Karanlıkta yaşayan gölgeler, bir zamanlar adem oğullarına ait, insan şekline sahiplerdi.” Bu bilgi burada dursun ben yine de yazının devamında zombi demeye devam edeceğim.

Oyuna daha ilk dakikalarda gözlerimden simler, kıvılcımlar saçarak hayran kalmamın bir sebebi de şuydu; kanalizasyon duvarına kan ile yazılmış “The Inferno Begins Here/Cehennem burada başlıyor” yazısını görüyoruz. Hemen yanında da demir kazıklara geçerek veya geçirilerek ölmüş veya öldürülmüş bir cesedin üzerinden Dante’nin Inferno’sunun 3. Kanto’su, Cehennem Kapısı’nın ilk cümlelerini buluyoruz. “Buradan gidilir acılar kentine, buradan gidilir bitmek bilmeyen acıya, buradan gidilir yitmiş…” Fakat bulduğumuz sayfa yırtık olduğu için ne yazık ki kalanını okuyamıyoruz.

04

Ana karakterimizi Randall Wayne’in seslendirmesini, Stephen Hughes yapmış. Sesini NYPD zamanlarındaki Max Payne’e benzettiğim için özellikle biraz araştırdım ama Deadlight ilk oyun seslendirmesiymiş. 23 Ekim 2015 tarihinde de Edgar Allan Poe’nun hikayelerinden derlenen bir animasyonda da Poe’nun kendisini ve Kuzgun’u seslendirmiş.

İkinci bölüme geçerken rögar kapağından uzanan bir el tarafından kanalizasyona çekiliyoruz. Bölümün başında geçmişe dönüp eski sokağımızda evimize doğru koştuğumuz bir kısım var. Hatta bu sanrı bir bölüm sonra da tekrar ediyor. Yine Max Payne’le bir benzerlik kuracağım çünkü tıpkı Max’in evine girip karısı ve çocuğunun cesedini bulduğu bölümleri hatırlattı bana, ki kullanılan renk paleti ve sokak boyu koşarken ve evin içerisinde kapıları zorlarken Randy’nin Max gibi kendi kendine konuşması da cabası. Ve hatta bir adım daha ileri gidecek olursam; Max Payne 2’den “Bu da hayatımdaki her kötü şey gibi, bir kadının ölümü ile başladı.” alıntısını şuraya iliştiriyor ve oyunun başında kafasına kendi ellerimizle bir kurşun yerleştirdiğimiz Karla’yı saygıyla anıyorum.

05

Kendimize geldiğimizde bizi aşağı çekip de kurtaran kişi kendisine The Rat/Sıçan diyen tikli, garip bir adam olduğunu görüyoruz. Muhtemelen “The Inferno Begins Here” girizgahından sonra, hoşuma gittiği ve ben öyle olmasını istediğim için adamın konuşmalarını Dante’nin Inferno’da gezerken rehberliğini yapan Virgil’e benzettim, diye kendi kendime gelin güvey olduğumu düşünüyordum ki duvara kocaman harflerle yazılmış, “Virgil will be your guide/Virgil senin rehberin olacak” yazısını görünce bu benzerliğin sadece benim kendi hayal gücüm olmadığına sevindim. Sıçan denilen adam güneşe, kanalizasyondan yüzeye çıkarsa öleceğine inandığı için kayıp oğlunu bizim kurtarmamızı istiyor. Karşılığında da bizim arkadaşlarımızın ve ailemizin nerede olabileceğine dair bilgi vereceğini söylüyor. Sıçan’ın oğlunun peşine düştüğümüzde ordunun hedefi haline geliyoruz. Çatılardan çatılara atlarken peşimizde bize sürekli ateş eden bir helikopter olduğu için en ufak hata da ölümünüze yol açıyor. Bölümün sonunda küçük kızımıza ait bir imge görüyoruz ve kendimize geldiğimizde peşinde olduğumuz çocuğun, zombiler tarafından etrafının sarıldığını görüp, yardım çığlıklarına çare oluyor ve karizmatik bir şekilde bütün zombileri baltalayarak kesiyoruz. Sıçan da oğlunu kurtarmamızın karşılığı olarak sözünde duruyor ve arkadaşlarımızın nerede olduğunun bilgisini bize veriyor ve yine yollara düşüyoruz.

Yorumlar