Doughlings: Arcade – Tuğla Kırma Oyunlarına Modern Bakış
Şekil değiştiren Doughling halkının masalı, mutlu mesut yaşarlarken dünyalarına düşen bir meteordan yayılan zehirli gazın neredeyse hepsini korkunç şekilde etkilemesiyle başlıyor. Biri hariç! Doktor Morpheus, halkını kurtarmak için uzun ve çetrefilli bir yola çıkıyor. İşte Hero Concept imzalı Doughlings: Arcade böyle başlıyor.
Kısa Brick Breaker Tarihçesi
35 yıllık oyunculuk hayatım boyunca asla eskitemediğim bir oyun janrı var: Brick breaker, yani tuğla kırma oyunları. İlk olarak 1976 tarihli antika oyun Breakout ile çıkan türün yüzlerce dandik klonun yanı sıra, her kuşakta efsane bir karşılığı vardır. Bunlardan bazıları; 1986 tarihli Arkanoid, 1996 tarihli DX Ball, 2001 tarihli Ricochet Xtreme ve son olarak 2009 tarihli Shatter; orijinal yaklaşımlarıyla türü geliştirmeyi başarmış ve karşılığında büyük başarı yakalamış oyunlardı.
Emekleme döneminden bir türlü çıkamayan Türk oyun yapımcılığının da zayıf noktasıdır, orijinal olmak. Çoğu zaman pek iddialı yapımcılarımız klon oyunlar yaparak çıkış aramış, ama çıkamadan batmıştır. Ama bu sefer karşımızda farklı bir durum var. Çiçeği burnunda stüdyo Hero Concept‘in ilk oyunu Doughlings: Arcade, daha önce denenmemiş, hatta kulağa gayet tuhaf gelen bir tasarıma imza attı ve 40 yıllık brick breaker türünü, başka bir türle, “bubble shooter” yani “balon fırlatma” türüyle birleştirdi ve Steam üzerinden piyasaya sürdü!
“Kırmak” Yerine “İyileştirmek”
Evet, oyunumuz bir tuğla kırma oyunu, ancak hedefler tuğla değil, hastalandıkları için kafayı yemiş doughling halkı. Ekranın altında yer alan Doktor Morpheus’un topu da halkını iyileştirecek tedavi (“Kırmak” yerine “iyileştirmek” oyun evreninin olumlu atmosferine katkıda bulunmuş). Hastalığın aşamaları var; mavi en hafif hali, sonra sırasıyla yeşil, sarı, kırmızı ve taşlaşıp ölmüş hallerine kadar gidiyor. Taşlaşmış olanlar için onları topunuzla kırmak dışında yapabileceğini bir şey yok, ancak diğerlerini iyileştirebiliyorsunuz.
Hastalığın her aşamas için söz konusu hedefe topla bir kere vurmanız gerekiyor. Yani Kırmızı hedefin tamamen iyileşip uçup gidebilmesi için topla tam 4 kez vurulması gerekiyor (Kırmızından sarıya, sarıdan yeşile, yeşilden maviye, maviden ise iyileşmiş haline). Oyun iyice ilerledikçe bunlara ek olarak ilerledikçe farklı semptomlar gösteren ve hayatınızı zorlaştıran ara renklerde başka pek çok hedef karşınıza çıkıyor.
Bubble Shooter Gibi Ama Değil Gibi
Mobil oyun meraklılarının muhtemelen Bubble Witch Saga ile deneyimlemiş olduğu bubble shooter türünün, brick breaker ile bu kadar iyi gideceğini hiç düşünmemiştim. Zira iki türün mekanikleri çakışır. Çakışmış da. Ama ortaya bir hayli sıkı bir oyun çıkmış. Öyle ki, bubble shooter’larda alışageldiğimiz büyük salkımların ince noktalarından kopup düşmesi olayına yeni bir boyut gelmiş. Ana gövdeden ayırdığınız ve dehşet içinde aşağı düşen doughling’lerden kaçamazsanız, kafanıza düşüp sizi yavaşlatıyorlar ve puan kaybediyorsunuz. Zaten bir brick breaker oyununda yavaşlık en büyük cezadır. Bunun yanında brick breaker’larda daha önce hiç görmediğimiz şekilde zamanla tüm hedefler aşağı doğru iniyor. Doughlings’i ekran görüntülerinden bubble shooter sanıp oynayanlar olursa büyük bir sürpriz yaşayacakları kesin.
Ama açık söyleyeyim, Doughlings mekanikleri bildiğim bütün brick breaker’ları da, bubble shooter’ları da döver. Düşen bir sürü şeyden kaçarken, bir yandan bonusları toplayıp, bir yandan da bölümü temizlemeye çalışmak, oldukça zor bir oyun ortaya çıkarmış. Neyse ki gayet nefis çalışan kontroller ve ardı arkası kesilmeyen çeşitlilikte özel güçler yardımınıza yetişiyor. Öncelikle kontrollerden bahsetmek gerekirse -ki en önemli konu bence bu- Doughlings’i her şeyle oynayabiliyorsunuz. Klavye, fare, controller, neye elinizi atarsanız oyun onu aktive ediyor ve ekrandaki ipuçlarını ona göre değiştiriyor.
Kontrollerde özellikle zayıf bir nokta bulamadım ama joypad ile oynamak arcade salonlarındakine benzer bir deneyim sunduğu için çok eğlenceli. Daha bir refleks meraklıları ise fareyle oynamayı isteyebilir, benim gibi bütün günü PC başında geçenler için birebir. Ayarlardan fare hassasiyetini en yükseğe çektim ve cayır cayır oynadım (ve buna rağmen dikkatsiz davranınca öldüm, evet sen F4 adlı bölüm, sana diyorum başka yere bakma). Bu tarz bir oyunu sıfır alışma süresiyle oynayabilmek, zevkli olması için ilk şart.
Persona Non Grata Değil, Sadece Persona
Doughlings’de elbette en büyük yenilik oyunun temel mekaniği. Bir diğeri de özel güçler. Özel güçler iki tipte geliyor. Birincisi iyileştirdiğiniz hedeflerden düşen “like”ları toplayarak aktive ettiğiniz “Show Off!” adındaki özel güçler. Ana karakteriniz Morpheus‘un Show Off gücü olan Colorball, topunuzun çarptığı yerdeki hedefin rengindeki tüm komşu aynı renkleri aynı anda iyileştirmesine yarıyor ki, iyi kullanabilirseniz harika bir özellik. İkincisi ve asıl güzeli de düşen farklı renkteki DNA’ları toplayınca dönüştüğünüz personalar.
Dönüşebildiğiniz bu personalar, oyuna fena sardırmama neden olan öğe. Zira Hulk, Spider-Man, The Thing ve Robocop gibi popüler kültür karakterlerine gönderme yapan bu personalar hem birer pasif güç veriyor, hem de Show Off gücünüzü değiştiriyorlar. Örneğin; Smash hem genişliğimizi iki katına çıkarıp, topu kaçırmamızı zorlaştırıyor, hem de Show Off gücü Thunderclap ile bir sürü doughling’i aynı anda iyileştiriyor. Gunner hedeflere ateş ederek iyileştirmemizi, Robo topu her yakaladığınızda yeniden atış yapmanızı, Webster aynı anda iki top kullanmamızı, Bedrock çarptığı bölgeyi alan efektiyle iyileştiren devasa bir top kullanmamızı, Spook ise topu hedeflerin içinden geçirmemizi sağlıyor. Genelde şöyle bir denge kurulmuş diyebilirim; Gunner, Webster, Bedrock ve Spook gibi bazı personaların pasif özelliği çok güçlüyken, Smash ve Robo gibilerinse Show Off yeteneği yardırıyor.
Aslında dikkat ettiyseniz pasif yetenek olarak saydıklarım daha önce klasikleşmiş brick breaker’larda gördüğümüz özelliklere denk düşüyor – ki onlarsız bir brick breaker düşünemiyorum – ama Show Off yetenekleri bütünüyle orijinal. Bu da önemsiz bir detay değil, zira doughling’lerin zamanla yukarıdan aşağı iniyor olmaları oyunu standart brick breakerlara göre bir hayli zorlaştıran bir unsur ve bunun karşılığında da Show Off yetenekleri cidden çok güçlü, hele ki laboratuvarda geliştirdiğinizde oyunu lehinize çeviren öğe haline geliyor.
Biyo-Genetik Laboratuvarlı Oyun
Evet, tüm bunlar yetmezmiş gibi, bölümlerde topladığınız iksirleri kullanarak laboratuvarda her bir personayı ve Show Off yeteneklerini geliştirebiliyorsunuz. Böyle de bir RPG öğesiyle oyun size bölüm geçmekten öte bir hedef sunarak sosyal hayatınıza güle güle demenizi sağlıyor. Personaları geliştirdikçe bir süre sonra bir bakıyorsunuz, sadece Morpheus olarak geçirdiğiniz süre iyice azalmış. Sonra bir de geri dönüp eski bölümlerinizin skorlarını tazeliyorsunuz ki tadından yenmez. Ancak tüm yetenekleri fullemek için oyunu bitirmeniz lazım ki, bu oldukça uzun bir hedef.
Bölümler demişken, Doughlings gerçekten büyük bir oyun. Oyunda gizli bölümler de dahil 90 bölüm var. Oyun ilerledikçe farklı görsellik sunuyor. Bu, özellikle piyasadaki pek çok brick breaker oyun gibi çakma olmadığı için hoşuma gitti. Tabi inanılmaz sevimlilikteki sesler ve Amiga dönemini andıran müzikler de kayda değer. Bunu da özellikle belirtiyorum, çünkü Türk yapımı oyunlarda ses ve müzik genellikle ikinci plana atılır ve bir süre sonra sesi kısmak zorunda kalırsınız. Doughlings’in bana verdiği hissiyat ise tam tersi.
Kendin Pişir Başkası Yesin
Diyelim ki 90 bölümü bitirdiniz (ki er ya da geç bitecek o bölümler), oyun bitti mi? Hayır. Çünkü Hero Concept bitmeyen bir oyun yapmış. Oyunda acayip kullanıcı dostu bir level editörü var ve siz bölüm geçtikçe açtığınız özellikleri kullanarak yeni bölümler yapabiliyorsunuz. İster çılgınca zor, ister deli gibi uzun bölümler yapın, isterseniz ilginç şekiller yapın. Bunları ister kendiniz oynuyorsunuz, isterseniz de toplulukla paylaşabiliyorsunuz.
Tabi level editörü kuru kuruya bir işe yaramaz. Bir süre sonra ortalık çer çöp leveldan geçilmez. Onun için de Hero Concept bir derecelendirme sistemi de koymuş ve en beğenilen kullanıcı yaratımı bölümleri rahatça listeleyebiliyorsunuz.
Bir Bölüm Daha Oynayayım Ne Olur
İşte böyle dostlar. Doughlings bağımlılık yaratan cinsten bir oyun olmuş. 8 Mayıs’tan itibaren Steam’den edinebileceğiniz oyun, fiyatına oranla oldukça iyi bir içerik ve bolca yenilik sunuyor. Umarım hak ettiği başarıyı görür ve yaratıcı ekip Hero Concept’i uzun yıllar görürüz, zira şimdiden ikinci oyunları Intercept Course üzerinde çalışmaya başladıklarının haberini aldım. Gayet bilimkurgu kokan bu ismi de takip listeme aldım. Hepinize sevgiler ve bol oyunlu günler dilerim.