Hangi Çılgın O’na Zincir Vurabilir ki? – Cthulhu Saves the World
Pokemon veya Legend of Zelda’dan farklı olarak bu tarz/görünümdeki oyunlar için sadece bir saat verir sonra da sıkılır oyundan çıkarım, Cthulhu da birkaç saat sonra muhtemelen can sıkıcı bir hal almaya başlıyordur çünkü tekrar eden çok şey var veya bazen sadece, *enter enter enter enter enter enter, backspace, enter enter.*dan ibaret olabiliyor oyun, bir zevki kalmıyor yani. Çeşitli düşman ve her düşmana farklı yaklaşmak gerekiyor ama o kadar da über stratejilere gerek de olmadığı için her dövüşe ayrı ayrı stillerle yaklaşamıyorsunuz. Ancak siz de benim gibi mitosun meraklısıysanız eğer, bir sonraki Cthulhu konuşma baloncuğu için oyunun sonuna kadar gıkınız çıkmadan devam edersiniz.
Bir noktada tam kendi kendime, “Keşke oyunda harita falan olsaydı.” diye sitem ediyordum ki oyun resmen aklımdan geçenleri okudu. Şöyle anlatayım; minik, kırmızı dans eden ışıklara tıkladığımda alttan yardımcı bir yazı çıkıverdi; “Oyundaki mağaralar veyahut labirentler oldukça karışık ve oyuncunun yolunu kaybetmesine, sıkılıp çıkmasına sebep oluyordu. Dolayısıyla bir harita sistemi getirmek istedik ama bu oyunu getirdiğimiz noktada hem zor hem de çok zaman alacağı için bunun yerine oyunculara yardımcı olmak, bir sonraki bölgeye giden doğru yolu göstermek adına meşaleler koyduk.” Oyunun sistemi hakkında da bir iki şeye deyineyim, aslında oldukça standart bir sisteme sahip. Strength, Vitality veya Magic gibi Stat.’larınız mevcut. Ben Cthulhu için büyü kullanıcısı olarak gitmektense genelde Str Stat.’ına yoğunlaştım. Zaten Umi de bir büyücü olduğu için iki kırılgan karakterin bir arada pek fazla hayatta kalamayacağını düşündüğümden Str Stat.’ım çılgın kalabalığı coşturur durumda.
Nitekim yine aldığınız/bulduğunuz eşyalarla bu Stat.’larınızı geliştirebiliyorsunuz. Seviye atladıkça yeni yetenekleriniz geliyor ve dövüş sırasında kime neyi, ne şekilde vuracağınızı seçiyorsunuz. Bunun yanında temel birkaç dövüş özelliği daha var oyunun. Sersemletme, kör etme gibi etkileri olan büyüler veya vuruşlarınız var. Cthulhu’nun düşmanlarını delirttiğini söylemiştim; oyunda “Insane Hit” diye bir kavram var. Büyüssel veya fiziksel saldırınızın eğer ki Insane Hit özelliği bulunuyorsa vurduğunuz yaratık deliriyor. Deliren yaratıklardan siz yeteneklerinize göre bonus kazanırken (çoğu yeteneğin Insanity durumunda aldığı esktra özellikler bulunuyor), bazı durumlarda yaratıkları güçlendirmeye yol açıp size zor durumlar yaşatabiliyor.
Oyun boyunca Cthulhu’nun bütün FRP ve RPG oyunlarındaki aslında anlamsızlıklara ama olmazsa olmazlara yaptığı göndermeler gülmekten kırılmanıza sebebiyet verebilir. Şahsen benim ekran görüntüsü almadan geçebildiğim bir an, bir konuşma balonu dahi yok. Her anı o kadar eğlenceli ve “Bu kaçırılmaz!” ki, elim sürekli F12’de hazır bekliyordu. Mesela az önce bahsettiğim saçma ama gerçek olayların birinden bahsedeyim; Cthulhu ve sizin “groupie”niz Umi ile 3 kişilik bir maceracı grubuna denk geliyoruz. Dövüşü kazandığınızda Umi, “Umarım iyilerdir…” diyor endişeli bir şekilde. Cthulhu’nun verdiği cevap ise acımasızlıktan çok uzak bir gerçekçilikle şu şekilde; “Onlar maceracılar. Ben olsam endişelenmezdim. Muhtemelen şimdiye çoktan en yakındaki kilisede yeniden doğmuşlardır.”
Oyunun ilk bölüm sonu canavarı Star Terror adında kocaman bir denizyıldızı. Umi daha önce de maceracı arkadaşları yendikten sonra dediği gibi, Denizyıldızı için üzgün hissettiğini söylüyor. Cthulhu da Umi’nin vicdanını rahatlatmak için (Evet, Cthulhu birinin vicdanını rahatlatıyor. Gerçek kahramanlık yolunda atılan güzel bir adım, değil mi?) Star Terror’ün eline şans geçse Umi’yi ve diğer herkesi yiyeceğinden bahsediyor ve Umi’de vicdanı rahat bir şekilde yoluna devam ediyor.
İlk durağımız Miskatonia adında bir kasaba. Burada ufak bir not geçeyim, oyundaki kasabalar ve isimleri Lovecraft ve onun yarattığı mitosla ilgili yerlerden geliyor. Miskatonia da ismini New England’da bulunan (hayali) bir ırmaktan alıyor; Miskatonic River. Aynı zamanda da yine ismini bu ırmaktan alan bir Üniversite de var bu kasabada. Aslında Miskatonia diye bir kasaba Lovecraft’ın yazılarında yok, burasının ismi Arkham. Fakat DC Universe bu ismi hali hazırda kullandığı için, yapımcılar sorun yaşamak istememişler ve kasabaya Miskatonia demeye karar vermişler. Bu kasabada köpeğini kaybeden bir çocuğa yardım ediyoruz çünkü inanılmaz kahramanız. Çok efsaneviyiz, destanlara layığız.