Hazır “Goblins versus Gnomes” ek paketi de çıkmışken, artık bir Hearthstone yazısının zamanı geldi bence, değil mi?

Oyunlarını oynamamış olsanız bile herkes Warcraft ismini duymuştur. Warcraft, 1994’te Blizzard tarafından çıkarılmış, o zamandan bu yana; serisine eklenen oyunlarla inanılmaz geniş bir hayran kitlesi toplamış, hikayesini kitaplara ve çizgi romanlara taşımış, 2016’da ise beyaz perdeye taşınacak bir bilgisayar oyunudur. Hearthstone: Heroes of Warcraft ise adının da çıtlattığı gibi; Warcraft evreninden karakterlerin olduğu, Warcraft evreninin içerisinde gerçek olan bir kart oyunudur.

En baştan belirteyim, hayır, Hearthstone oynamak için Warcraft evreniyle ilgili hiçbir şey bilmenize gerek yok! Evet, Warcraft’ı gerek “inside-joke”larıyla (Leeeerooooy Jenkiiiins!), gerek hikayesiyle bilenler; oyunun temasını, göndermelerini ve müziklerini (ilk Play’e bastığım an Warcraft II’den müzikleri duyunca nostalji krizine girdim, evet) daha iyi anlayacaktır ama bu oyunun oynanışını hiç değiştirmiyor.

Oyuna ilk başladığınızda çok keyifli tasarlanmış, bebeğe anlatır gibi anlatan bir Tutorial’dan geçiyorsunuz. Oyunu öğrenme süreci 10-15 dakika sürüyor, ondan sonra oynamaya hazırsınız. Oyun size bir deste veriyor ama kendi destenizi yapmakta özgürsünüz. Bir destede 30 kart var ve bir karttan sadece ikişer tane bulundurabiliyorsunuz (Legendary kartlar dışında – onlardan sadece birer tane).

Uther, Paladin sınıfının Hero’su.

Deste tiplerini en çok ayıran şey ise destenin hangi Class (Sınıf) ile yapıldığıdır. Tıpkı Magic the Gathering’de kart renkleri olduğu gibi (Mavi, Yeşil, Kırmızı vs.) Hearthstone’da Class’lar var. Her Class’ın kendine özel Class kartları (sadece o Class’ın kullanabileceği kartlar), bir Hero’su (Kahraman) ve her Hero’nun bir Hero Power’ı (Kahraman Gücü) var. Hero Power (oyuncu Class’ları için) 2 Mana karşılığında turda bir kere aktifleştirilebilen ufak bir özelliktir.

Oyunun kendisi oldukça kolay. 30 can (Health) ile başlayan iki kişi ile oynanıyor, gerek büyülerle (Spells), gerek oyun içi karakterlerle (Minions), gerek silah kuşanıp (Weapons) kendi Hero’nuzla düşman karakterlerine saldırabilirsiniz – can puanı 0’a ilk inen kişi oyunu kaybeder.

Kaynak: 2p.com

Düşmanınızı yok etmek için birçok farklı türde deste tipi, strateji ve kart kullanılabilir. Güncel dönemde en çok kullanılan bu yöntemlere oyunun ‘Meta’sı denir ve oyunda eğer Legend (Efsane) seviyesine varmak istiyorsanız Metayı takip etmeniz gerekebilir. Ha, oyunu hiç böyle şeylere önem vermeden sırf keyif için de oynayabilirsiniz. Çünkü Hearthstone, aşırı kafa yormayı gerektirmeyen çok eğlenceli bir sisteme sahip.

Oyundaki kartlar üç tane sayı ve bazen ekstra bir özellik içerir. Sol üstteki sayı o kartın ‘Mana Cost’udur – kartı oynamak için kaç Mana harcamanız gerektiğini belirtir. Sol alt ise kartın Attack (saldırı) değeridir ve saldırdığında kaç Damage (hasar) vurduğunu belirler. Sağ alttaki veri kartın Health (can) değeridir, yok olmadan kaç Damage kaldırabileceğini belirtir. Minyon kartları dışında Spell ve Weapon kartları vardır. Spell kartları oynadığınız zaman bir özellik yapar ve oyundan çıkar, Weapon’ları ise sizin Hero’nuz kuşanır ve aynı bir Minyon gibi saldırabilecek hale gelir, Health yerine Durability skorları vardır – her kullanıldıklarında bu skor bir azalır.

“Azure Drake”, Merkezindeki Mavi taştan anlayacağımız üzere Rare bir Minion kartıdır. “Fireball”, Mage Class’ına özel bir Spell kartıdır. “Truesilver Champion”, Paladin class’ının bir Weapon kartıdır.

Oyuna 0 Mana ile başlanır ve her tur başında harcanan Mana geri gelirken fazladan bir Mana elde edilir (birinci turda 1 Mana ve maksimum 10 Mana olacak şekilde). İkinci oyuncu birinciden hep bir Mana geride olacağı için ise o da The Coin adında, kullandığı zaman geçici olarak fazladan bir mana veren bir kartla başlar.