Oyunun 1v1 çok oyunculu modunda, yukarıda bahsettiğim diğer oyunlarda da olduğu üzere, ünite, ünitelere takılan ekipmanlar ve özel yetenekleri temsil eden kartlardan 20’lik bir deste yapıp, bunları karelerden oluşan bir sahaya sürüyorsunuz. Ama I:T’i diğer oyunlardan ayıran asıl fark şu: tüm haritanız 4 şeritli bir yol gibi ve koyduğunuz üniteler siz durdurmadıkça veya bir engele takılmadıkça her tur ilerliyorlar. Ironcladler ve piyadeler kullanabiliyorsunuz ve birçok farklı ünite ve Ironcladlere takabileceğiniz silah vb. ekipman var.

Her tur 1 kart çekiyor ve bir miktar AP (aksiyon puanı) kazanıyor ve kartları AP ücretini karşılayabildiğiniz kadarıyla kendi cephenizden sahaya sürüyorsunuz. Silahlı üniteler menziline giren karşı ünitelere otomatikman her tur ateş ediyor. Bu şekilde karşı tarafın cephesine belirli sayıda Ironclad sokan maçı alıyor. Kolay görünüyor ancak her turun 5 saniyede kendi kendine geçmesi işleri karıştırıyor. Ama oyun mekaniği bunun üzerine kurulmuş. Ünitelerinize real time olarak şerit değiştirtebiliyor ya da diğer yetenek kartlarınızı kullanabiliyorsunuz.

Normal bir maç yaparken değil ama farklı taktikler uygularken başlarda eliniz ayağınıza dolanacak. I:T muazzam bir mouse yeteneği istemiyor ama oldukça heyecanlı bir oyun olduğunu söyleyebilirim. Taktik demişken, diğer kart oyunlarındaki gibi saha kontrolü sağlayan ya da rush taktikleri uygulayabilirsiniz. Aslında uygulanabilecek taktiklerin haddi hesabı yok. Ayrıca haritalarda bolca kontrol edildiğinde size AP kazandıran nokta da bulunuyor ancak bu noktalar sadece piyadeler tarafından kontrol edilebiliyor.

Deste yapma ekranı.

Oyunda 8 farklı fraksiyon altında 111 farklı kart var. 28 farklı Ironclad, 22 farklı piyade ünitesi, 46 Ironclad parçası ve 16 farklı taktik yetenek kartı var. Ve işin güzeli bunların tamamı bedava açılıyor, yani paket satın almak falan yok. Bunları açmak için yapmanız gereken, tek kişilik senaryoları (şu an 3 farklı senaryo ve 1 adet New Game + senaryosu bulunuyor) tamamlamak ve her görevin kendi altındaki başarımlarını tamamlamak. Ayrıca bazı kartlarla ilgili başarımlar da var ve bunlar da yeni kartlar açıyor. Tek kişilik senaryoların her görevinde farklı bir bulmaca da var. Kimi görev 1v1 maç gibi oynanıyor ama rakip aynı zamanda havan topu gibi silahlar da kullanıyor (ve bunları da ele geçirebiliyorsunuz). Kimi görev ise haritada kırılabilir bir öğeyi korumak ya da tam tersine rakibe ait bir şeyi parçalamak gibi ekstra bir bulmaca sunuyor. Oyunda ilerledikçe görevlerin ne derece acayipleştiğine şaşıracaksınız.

Senaryolarda bir yandan zorluk artarken, bir yandan sürekli yeni kartlar kazanıyorsunuz ve hem yeni kartlarınızla yeni taktikler geliştirmeniz, hem de karşınıza çıkan bulmacaları çözmeniz her seferinde birkaç deneme alıyor. Bu açıdan ana oyunun ve iki ek senaryonun zorluk seviyesi tam kararında diyebilirim. Ancak New Game + işlerin asıl kızıştığı yer. Biraz zorlanmayı seviyorsanız ve her bölümü 20-30 denemede geçmekle ilgili bir derdiniz yoksa burası sizin için. Ben NG+’ın son bölümünü sanırım 100 küsür denemede bitirdim.

Dimitry’nin hazin sonu.

Oyunda şu an rastgele bir rakip bulmak çok zor, bu yüzden eğer tek kişilik içeriği bitirdiyseniz ve yetmediyse ya bir arkadaşınıza da aldırın, ya da Steam forumundan oynayanların içinden arkadaş ekleyin. Normal 1v1 maç yapmanın yanısıra bonus olarak, tek kişilik bölümleri ister co-op, ister karşılıklı olarak da oynayabiliyorsunuz ki; bu da süper heyecanlı bir deneyim.

Bu yazıyı okuyan hemen hemen hiçkimsenin bu oyunu oynamadığına eminim, zira Steam’de çok büyük oranda pozitif yorum alsa da derecesinin hala “Mixed” görünmesi, birçok oyuncuyu oynamadan kaçırıyor. Ama I:T gerçekten nefis bir oyun. Eğer kart oyunlarını ve strateji oyunlarını seviyorsanız, biraz da heyecana hayır demiyorsanız, bana güvenin ve bu oyunu mutlaka oynayıp bitirin. Hatta üzerine Steam’den beni Gecimen adıyla ekleyin ve ister co-op, ister 1v1 oynayalım.

Sağlıcakla kalın, bol oyunlu günler dilerim.