Legend of Grimrock 2 – Eski Moda Bir FRP
Yıl 1991’di. Vestel MSX’den, PC’ye geçmiştim. PC oyunları hakkında çok bir bilgim yoktu. Oyunlar hakkında fikir edinmek için, bir teknoloji mağazasında PC oyunlarının kutularını incelemeye başladım. Biraz şuursuz, biraz meraklı, raf aralarında dolanırken, üzerinde yıkıntılar arasından çıkan ve pek de iyi niyetli görünmeyen bir iskelet çizimi olan bir oyun gördüm. İsmi “Eye of the Beholder“dı. Kutunun arka kapağını inceledim ve hiç bir şey anlamadım. Ancak “büyülü” bir şekilde oyunu istiyordum. Aileme yalvar yakar oyunu aldım ve eve girmemle bilgisayarı ve ardından da bambaşka dünyalara kapılar açmam bir oldu.
“Eye of the Beholder” (EOB) oyunu -bilen bilir- D&D (Dungeons & Dragons) ögelerini taşıyan ilk oyun değildi ama VGA grafikleri kullanan ve kahramanların gözünden dünyayı görmemizi sağlayan (FPS) ilk FRP (Fantasy Role Playing) video oyunuydu. Benim için FRP ile tanışmak, büyüler, şövalyeler, hırsızlar demekti. EOB ve EOB II oyunları tecrübe etme şansı bulan bir nesilden olduğum için kendimi şanslı, EOB III’ü yaşadığım için de derbeder görüyorum.
“Pardon? Legend of Grimrock Diyordun?”
EOB söz konusu olunca kaptırdım, haklısınız.. Legend of Grimrock, temelde EOB ögelerini kullanan, onları görsellik ve oynanabilirlik olarak genişletmiş “old school” bir, D&D kullanmayan, FRP bilgisayar oyunu. Bolca bulmaca içeren, heyecanlı “hack’n slash” anları yaşatan, EOB’nin aksine açık havada da maceralar yaşadığınız bu oyunu FRP seven herkese şiddetle tavsiye ediyorum.
Yazımda özellikle FRP diyorum çünkü günümüz “hack’n slash” RPG’lerine alışmış kişiler için zor, yavaş ve çok bulmacalı gelebilir.
Kahramanlarımızı Hazırlayalım
Öncelikle bir uyarı: Oyuna başlayınca, oyun size bazı opsiyonlar sunuyor. Sadece “Create characters” seçeneğini seçmenizi öneririm. Diğer üç seçeneği de işaretlerseniz oyun çok ama çok zor hale gelecektir.
Bir ila dört kişilik bir ekip kurarak oyuna başlıyoruz (Dört kişilik kesinlikle tavsiye edilir, tek kişi hayatta kalma şansınız neredeyse sıfır). Karakter yaratma aşamasında tüm özelliklerimizi kendimiz seçiyoruz; ırk, sınıf, yetenekler gibi. Hafif zırhtan, ağır silaha; simyacılıktan, kas yığını olmaya kadar karakterlerimize verebileceğimiz bir çok seçenek var. Fakat sınıflar yeterli değil, daha çok seçenek olabilirmiş. Örneğin; rahip ve izci sınıfının olmaması beni üzdü. Irklar kısmı ise ciddi hayal kırıklığı. Elf, dwarf, gnome vb ırklar yok. Kertenkele, insectoid, minotaur gibi tipsiz ırkları tercih etmişler (Kim böcek adamla kahraman olmak ister ki?).
Oyunumuz bir adada başlıyor. Son derece basit bir demo var başlangıçta. Bir gemide tutukluyuz ve geminin rotası birden sapıyor, kayalara çarpıyor ve batıyor. “Old school” bir demo; kısa ve öz. Sahilde kendimize geliyoruz ve serüven başlıyor.
Basit Arayüz, Yüksek Oynanabilirlik
Arayüzden önce belirtilmesi gereken bir nokta, eğer kare-kare hareketleri, 90 derecelik dönüşleri, sağa-sola kaymaları olan oyunları (EOB ve Ulitma Underworld gibi) sevmiyorsanız bu oyun sizi sıkacaktır. Hiç takılmayın derim. Oyunun arayüzü son derece basit. Sağ aşağıda kahramanlarınızın resimleri var. Resimlere tıklayarak “inventory”e girebiliyoruz. Silahlarımızı, zırhlarımızı, şifalı bitkilerimizi ayarlıyoruz. Karakterlerin ellerindeki silahlara, iksirlere vs. sağ tık yaparak da kullanabiliyoruz. Savaşmak, iksir yapmak son derece basit. Büyü yapmak özellikle ileriki seviyelerde biraz hafıza gerektiyor ama alışınca keyifli. Büyü ikonlarına sol tıklayarak büyü yapıyoruz. Bazı büyüler bir kaç ikona birden tıklamamızı gerektiriyor. Bunun için sol fare tuşunu tutup istediğiniz ikonlar üzerinde sürüklemeniz yeterli.
Oynarken gözden kaçabilen ufak bir nokta: Silah duran karelerin yanında “I” ve “II” tuşları var (aşağıdaki versiyon PC değil, resimde yok). Bu tuşları kullanarak farklı savaş yöntemlerini hazırda tutabilirsiniz.
Serüvenimiz boyunca bulmacalarla karşılaşacağız. Biraz oturup düşününce çözebileceğimiz türden, her bulmacanın yakınında ipuçları olan, çok kolay olmayan ama akışı zedelemeyen bulmacalar bunlar.
Savaşma konusunda, Legend of Grimlock 2, sizleri zorlayacaktır. “R” harfine basarak dinlenebilirsiniz ki buna sık sık ihtiyaç duyacaksınız (Ben dinlenmeden ilerlemeye çalışıyorum daha zevkli olması için, o ayrı). Ayrıca, havada süzülen büyük mavi kristaller var. Bunlar da tüm kahramanları iyileştirdiği gibi “autosave” imkanı da sunuyor.
Oyun “real-time” taklidi yapıyor ama aslında “turn-based”. Savaşın ortasında durdurma özelliği yok. Çok karışık değil ama, paniklemeyin. Bir karakterinizin kılıcını salladınız. Kılıç kısa bir süreliğine kararıyor. Yani “turn”ün geçmesini bekliyor. FRP’de ‘zar attınız sıranız geçti’ gibi düşünün. Bu da özellikle FRP severlere ayrı bir keyif veriyor.
“Hey Gidi Eski Günler…”
..dedirtiyor Legend of Grimrock 2. Görsel şölen takıntısı olmayan, harika bulmacalar, heyecanlı savaşlar sunan, dört dörtlük bir oyun. Bu oyun, yeni jenerasyona ne kadar hitap eder bilmiyorum; umarım yanılırım. 90’lı yılları tekrar yaşamak istiyorsanız veya merak ediyorsanız biçilmiş kaftan bir serüven bu!
Unutmayın, bu adadan kurtulmak için bileğinizden çok kafanıza ihtiyacınız olacak.