Yerli oyun sektöründe “puzzle-platformer” dediğimiz türün özel bir yeri var. Belli ki benim gibi 80’lerde ve 90’larda oyunculuk yapmış ve Super Mario, Rick Dangerous, Lost Vikings gibi oyunlarla büyümüş nesil, şimdilerde oyun üretirken bu türe özellikle ağırlık veriyor. En çok ses getiren yerli oyunlardan Monochroma ve Oddmar da bu türden örneklerdi. Şimdi ise bir başka iddialı yapım olan Macrotis: Bir Annenin Yolculuğu iki yıldan uzun bir yapım sürecinden sonra görücüye çıktı. Bakalım İstanbul’lu Proud Dinosaurs’un ilk oyunu olan Macrotis nasıl olmuş.

Görsellikte yakalanan seviye inanılmaz.

Dramatik Bir Hikayeyi Zıplayarak Anlatmak

Puzzle-platformer diye bahsettiğim alt-türe ait oyunlar, bu sıralar platform oyunu türünde en sık rastladıklarımızdan. Fakat özellikle run & gun (Turrican, Megaman), metroidvania (Ori, Guacamelee) ve sinematik-platformer (Prince of Persia, Another World -ki puzzle platformer ile çok yakın bir türdür) gibi diğer alt türlerden ayırmak için bu ismi kullanıyoruz. Aslında tüm dünyada indie yapımcılığın lokomotif türlerinden birisi puzzle-platformer’lar. Indie’nin bayraktarlığını yapan Super Meatboy, Braid, Limbo, Inside ve saymakla bitmeyecek onlarca enfes yapım bu türü adeta 90’larda alıp yeni jenerasyonun indie tahtına koydu. Gris ve Celeste gibi oyunlar 2018’de en iyi oyun kategorilerinde aday gösterildilerse bu türe çocuk oyunu diyip geçmemek lazım.

Macrotis

Macrotis de bu türden derinlik sahibi bir oyun. Çocuklarını selde kaybeden bir anne tavşanı kontrol ettiğiniz oyunda, pek çok engeli geçerek çocuklarınızı arıyorsunuz. Oyunun bu dokunaklı hikayesini oyun esnasında bize hissettirmek için karakter(ler)imiz sürekli konuşuyor. Elbette kontrol ettiğimiz karakter şirin bir Disney tavşanı olduğu için çok dramatik bir atmosfer yok. Bu yönden Macrotis küçük kardeşinizin de rahatlıkla oynayabileceği bir oyun.

Macrotis’in en göze çarpan yönü özenerek hazırlanmış görselliği. Tamamen 3D olarak hazırlanmış görsellik, her an olmasa da pek çok bölümde şapka uçuran cinsten olabiliyor. Oynanış 2D iken grafiklerin 3D olmasına 2,5D de deniyor. Görsel olarak daha etkileyici olduğu su götürmeyecek bu seçimin elbette bir faturası oluyor. 6GB dosya boyutu, türün diğer örneklerine nazaran oldukça yüksek sistem ihtiyacı ve bu ihtiyacı karşılayan sistemlerde bile, bir platform oyununda göz yorabilecek düzeyde düşük bir framerate gibi dezavantajlar güzel görselliğin yanında geliyor. Olsun, bu enfes görsellik için göze alınabilecek şeyler. Güncel bir sisteminiz varsa sizin için çok büyük bir problem çıkmayacağını söyleyebilirim. Daha eski sistemlerde ise ana menüden grafik ayarları düşürerek oynanabilir bir FPS yakalayabilirsiniz.

Hayalet Avcıları

Macrotis’in bulmacalarının önemli kısmında türün iyi örneklerinin pek çok özelliği kullanılmış. Ben çok itme-çekme bulmacası, Prince of Persia serilerinden alışık olduğumuz süreli bulmacalar, üstesinden gelmeye çalıştığınız tuzaklar var. İkinci bölümden itibaren ise hoş bir yenilik olarak çeşitli işlevleri olan bir hayalet formuna kavuşuyorsunuz ve yetenekleriniz daha da çeşitleniyor. Bulmacalar bazen tekrara düşse de bazı noktalarda gerçekten doyurucu düzeylere çıkabiliyor. Bu tip bir oyunda bulmacalar üzerinde böylesine bir emek verilmiş olması ortaya eğlenceli bir oyun çıkarmış. Oyunun uzunluğu da fena değil, parasını fazlasıyla hakediyor.

Hayalet formunuz.

Gelelim benim için platform oyunlarının olmazsa olmazı kontrollere. Bir kere çok düşük framerate veren bir ayarda Macrotis kontrollerdeki yarım saniyeye varan gecikmeden dolayı pek oynanmıyor. Orta üzeri framerate’te bu problem ortadan kalkıyor ve genellikle cevap süresi gayet iyi ama duvar ve kenarlara tutunmalardaki pek çok animasyon alışıldık düzeyden daha uzun olduğu için istediğim kadar yumuşak bir kontrol yok. Bir de ipe tutunma, bir şeyin üzerine çıkma gibi aksiyonlar için ek bir tuşa basılmasının gerekliliği alışana kadar yorucu olabiliyor. Ama totalde kontrollerin averajın üzerinde olduğunu söyleyebilirim; en azından oynanışı baltalayacak seviyede değiller.

Oyunun müzikleri gizemli havaya katkı yapacak cinsten. Bolca duyduğunuz seslendirmeler ise oyunun güçlü yönlerinden. Özellikle tavşanla büyücünün diyalogları güzel. El çizimlerinden oluşan cutsceneler amacına hizmet ediyor ama oyunun kendi görsel tadıyla biraz çelişmiş.

Cutscenelerimiz bu tatta.

Karar

Özetle Macrotis, ufak tefek kusurları olan sağlam bir oyun. Türkiye Steam fiyatı da oldukça uygun olduğu için herkese gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum. Bilgisayarım kaldırır mı diye korkmadan alıp oynayın, nasıl olsa bir sorun olursa iade edebiliyorsunuz. Ama daha önemlisi yapımcı Proud Dinosaurs, oldukça emek verildiği belli olan Macrotis için desteği kesinlikle hakediyor.