Nostalji Krizlerine Bire Bir Oyunlar #10 – Age of Mythology
- 22-30 Bölümler: Norselands’a girdiğimiz gibi Gargarensis’in tuzağına düşer ve grubumuz 5-6 parçaya bölünür. Norselands tamamen Giant’ların saldırılarına uğramakta ve taş taş üstünde kalmamaktadır. Brokk ve Eitri isimli 2 cüce ile tanışır ve onlardan bizi Midgar’da götürmesini isteriz. Bu sırada Gargarensis’in başka bir müttefiki Skult tarafından aldatılıp biraz zaman kaybettikten sonra Odin’in hizmetçisi ve Ragnorak’ı durdurmaya çalışan Reginleff isimli güzel ablayla tanışırız. Onun yardımlarıyla yeraltı dünyasına geçip Hades Kapısını engellemeye çalışırken Chiron grubu kurtarmak adına için kendini feda eder ve ölür. Bu sırada Brokk ve Eitri, Thor Hammer’ı getirmişlerdir. Civarda bulunan Taproon isimli devasa bir bitkiyi keserek Hammer ın sapını da tamamlayıp kapı kırılıcak Kronos serbest kalacakken Thor Hammer ile kapıyı kitleyip birkez daha Gargarensisi yenilgiye uğrattıktan sonra bu sefer hedefimiz Gargarensis’in kendisidir. 30. bölümde Gargarensi’si yakalar, başını keser ve bir kutuya koyarak Atlantis’e evimize, yuvamıza dönmeye başlarız
- 31-32 Bölümler: Atlantis’e yaklaşınca Arkantos Gargarensis’in başını görmek ister bir anda kutu kendi kendine açılır, ürkütücü bir gülme sesi ve repliklerin yazıldığı yerde şöyle bir cümle görürüz
Loki : (laugh)
Bununla beraber ortada Gargarensis’in değil Kemyest’in kafası vardır. Bu sırada Atlantis uzaktan saldırı altında olduğu görülür. 31. bölümde amacımız 15 tane Atlantisli esiri kurtarmaktır. Bu bölümü bitirdiğimizde 32. ve son bölüme geçiyoruz. Arkantos’un birden kafası çalışır ve şunları söyler
Posedion neden Truva Savaşında savaşmamı istedi ? Çünkü son kapı burada…
Bu sırada Gargarensis Atlantis’in kutsal tapınak bölgesine girmiştir. Norselands kapısını zorlarken kapı bir anlığına açılmış, Kronos kendisine bir güç vermişti. Gargarensis bu gücü kullanarak devasa Posedion heykeline can verir Heykel az ilerleyip yere Trident ile vurur ve karşımızda bir başka Hades Kapısı çıkar. Bu bölümde amacımız Posedion Heykelini öldürmektir. Bölüm sonunda Arkantos heykeli öldürür. Ayağı kırılan heykel yere düşerken Trident Gargarensise saplanır ve kendisi artık gerçekten ölür. Bu sırada bir sahil tarafında bayılmış halde bulunurken yanımıza Athena gelir, bizi uyandırır ve Arkantos’a tanrılar tarafından bir güç verilir. Ancak Posedion öldüğü için Atlantis tanrıların hışmına uğrar ve Atlantis 12 adet ada şekline gelinceye kadar yıldırımlarla lanete uğrar
İlk seri böyle mükemmel bir kurgu ile ortaya çıktığında herkes gibi bende 2-3 yılda bir yeni yamalar ve yeni maceralar bekledim. Beklediğimiz gibi olmasada bu hikaye tabiki burda bitmedi
The Titans
Tarihler 2003’ü gösterdiğinde ilk serinin başarısı ile Microsoft Games ve Ensemble Studios tekrardan kolları sıvayıp bir devam niteliği şeklinde The Titans yamasını yayınladı. Adından anlayacağımız gibi hikaye daha çok Titanlarla alakalı. İlk seride Gargarensis’in özgür bırakmaya çalıştığı Kronos da bu Titanların içinde bulunmakta. Oyuna neler geldi neler gitti şöyle bir bakarsak. Öncelikle 3 yeni tanrı daha doğrusu 3 Titanımız var. Bunlar ırk olarak Atlantis’e bağlanmışlar. Kronos ,Oranos(Uranus) ve Gaia. Böylelile Random map seçeneğinde artık 9 değil 12 seçeneğimiz var. Bir diğer değişiklikse Campaign’e 12 adet yeni bölümün eklenmesi. Burda oyunun ağır fanlarının hemen dikkatini çekeceği bir şey var; Posedion campaign olaylarında yok. Sebebi olarak ilk serinin 32. Bölümünde Posedion’un Arkantos tarafında öldürülmesi yatıyor. Bunu bir statü kaybı olarakta nitelendirebiliriz. Posedion’un akıbeti tam olarak bir muamma olarak bırakılmış.
Titans olayı ise şu şekilde; 4. Çağı bitirdiğimizde ekrana büyükçe bir işaret geliyor. Bu işarete tıklayarak Titanımızın çıkması için gereken yapıyı başlatabiliyoruz. Yapıyı tabiii çiftçiler inşa ediyor. Ancak bu uzun süren bir işlem aynı zamanda düşmanlar saldırarak yapıyı yıkıp Titan’ın çıkmasını engelleyebiliyorlar. Yıkıldığı zaman tekrar yapılmıyor ve o maçta Titan’a sahip olmamız imkansız hala geliyor.