Nostalji Krizlerine Bire Bir Oyunlar #4 – Dark Sun: The Shattered Lands
Evet, bu sefer biraz fazla geriye, ta 1993’e yani ortaokul günlerime gittim, sıcak yaz günlerinde daimi favorim olmuş Dark Sun’ı nasıl tanıdığımı anlatayım dedim. Peki nedir Dark Sun? Belki Troy Denning’in romanlarından yahut Gerald Brom’un çizimlerinden az aşinasınızdır, ama nasıl doğduğuna kısaca değineyim:
Bıktık Şövalyelerden!
Yıl 1991. O zamanlar TSR, Wizard of the Coast tarafından satın alınmamış (ki WotC da 1999’da Hasbro tarafından alınacaktır zaten, bir ara bunları da detaylıca yazacağız). Tolkienvari gerçeklikler yaratmaktan ve klasik ortaçağ hikayelerinden bıkmış bir grup yazar, Athas’ı yaratırlar.
Athas, bir zamanlar yemyeşil bir gezegenken, büyük bir savaşın ardından neredeyse tamamen çöle dönüşmüştür. Burada şövalyeler filan yoktur, doğal seçilim vardır. Güçlü zayıfı ezer, sonra daha güçlüsü gelir onu ezer. Her gün ayrı bir yaşam savaşıdır. Bunun en bilinen nedeni, halk tarafından “Defiler” adı verilen, doğadan aldıkları gücü kendi çıkarları için kullanan büyücülerdir.
Savaştan sonra güneş kararmış, dünya ısınmış, denizler bile toza dönüşmüştür. Tabii Dark Sun’ı derinlemesine okuyan herkes, hikayesinin çok daha derin öğeler barındırdığını bilir. Bu ortamda, bize özellikle eski Mısır, Sümer ve Güney Amerika yahut İslam öncesi Arap medeniyetlerini anımsatacak uygarlıkların kimi harabeye dönmüş, kimi ise can çekişen şehirler vardır. Büyük şehir devletleri ise, yine eski Mısır’daki gibi kendilerini tanrı olarak benimseten firavunlara benzeyen Büyücü Krallar (Sorcerer-King) tarafından yönetilirler.
Bu tiranların köleliği altında halk gitgide yozlaşır ve insanlar kısa vadeli düşünen, günü kurtarmak için birbirini kazıklayan (Tanıdık geldi mi?) fırsatçılara dönüşmüştür. Özellikle su için pek çok kişi birbirini öldürür. Orta ve üst sınıfın en büyük eğlencesi ise, arenalarda yapılan gladyatör dövüşleridir. Bu da, klasik fantastik hikayelere yansıyan ortaçağ etiğini ve din anlayışını toptan siler. Dark Sun’a büyü içeren post-apokaliptik ortam diyebiliriz rahatlıkla.
Dark Sun’ın oyunculara verdiği yeni öğeler ise yarı-dev, yarı cüce- yarı insan Mul, dev bir çekirgeyi andıran Thri-kreen adlı ırkların yanısıra, Psionicist adında, beyin gücü kullanarak büyü yapan yeni bir sınıf içerir. Bence Athas’ın en güzel yanlarından biri, diğer gerçekliklerde “Tolkien’in suyunun suyunun suyu” olarak işlenmiş elf ırkının “çölü boydan boya koşan, vahşi ve acımasız kabileler” şeklinde çok farklı yorumlanmasıdır. Başka bir detay da, asla zırhlı bir şövalye göremeyecek olmanızdır zira metal yoktur. Yani çok nadirdir. Kullanılan silahlar genellikle kemik, sertleştirilmiş deri ya da obsidyenden yapılır.
Zor bir ortam olduğu için, normalde 18’e kadar çıkabilen karakter özellikleri 20, hatta ırka göre 24’e kadar çıkabilir. Normal AD&D’de bu skor “godlike”, yani tanrısal olarak bilinir. Ama Athas, tanrılar için dahi ölümcüldür. Dark Sun da TSR’ın her dünyası gibi çeşitli çağlara sahiptir, ancak bence mitolojisi bir Forgotten Realms ya da Dragonlance’den çok daha derindir. Bu nedenle pek çok hayranı olmuştur. Buna rağmen TSR’dan üvey evlat muamelesi görmüş Dark Sun’ın yayın tarihçesi çok karışıktır. Bu gerçeklik hakkında daha detaylı bir tanıtımı önümüzdeki günlerde yapacağım. Şimdi bilgisayar oyununa dönelim.
Ortam Güzel Oldu, Hadi Oyununu Yapalım!
Dark Sun: The Shattered Lands’in konusu, adından da anlaşılabileceği gibi, çölde kopuk ve başına buyruk yaşayan halkları birleştirmek üzerinedir. Az önce bahsettiğim büyük şehirlerden Draj’da, Büyücü Kral Tectuktitlay için bir piramit yapılmaktadır. Bu piramidin yapımında binlerce köle çalışmaktadır tabii ki. Kral, büyük piramidin bitişini kutlamak için bol bol kurban istemektedir! Kaynak olarak da uzun zamandır kendisine sıkıntı veren civar yerleşimlerdeki insanları kullanmak niyetindedir.
Bu yerleşimler Draj’dan kaçabilmiş, özgür bir hayat isteyen insanlarla doludur ve zaten başları, Athas’ın çöl şartları ve kıtlığın yanısıra vahşi yaratıklarla da derttedir. İşte siz, düşman kabileleri birleştirmek ve onlara sataşanları adam edecek bir gladyatör grubunu oynamaktasınızdır, ama önce kendi başınızın merhemini bulmanız gerekir; oyunun başında karakterlerimiz Draj’daki arenada hapistir. Arenadan kaçmayı başarıp çöle çıkar, sonra da Draj’ın köylere savaş ilan ettiğini öğrenirsiniz. Bu kıyımı engellemek de tabii ki sizin görevinizdir.
Dark Sun: The Shattered Lands, Strategic Simulations, Inc. yani bizim bildiğimiz adıyla SSI tarafından geliştirilmiştir. Özellikle 90’larda c-rpg ile ilgilenmiş olanlar, SSI frp’si kavramını çok iyi bilirler. Oyun tabii ki AD&D, yani Dungeons & Dragons’un ikinci sistemini kullanır. Çıkışından 3 yıl sonra yani 1996’da ise, AD&D Master Collection* adı altında yeniden piyasaya sürülür. Konsol versiyonu da düşünülmüş, ancak iptal edilmiştir.
Oyun 1993’te çıkar ama yetişmemiştir, açıkları sonradan bir yamayla kapatılır (Kahrolsun bağzı şeyler). Grafikleri dönemine göre son derece detaylıdır. Gülmeyin, 1993 diyoruz. Başka SSI frp’lerine bakarsanız, Dark Sun’ın o dönemde bizi neden ihya ettiğini anlayabilirsiniz. Kuş bakışı görebildiğiniz alanlar, haritayı muadillerinden farklı olarak çizgiler/labirentler halinde görmemeniz, konuşulabilir karakterler yahut incelenebilir objeler üzerine geldiğinizde değişen imleç o dönemlere göre nimetti gerçekten.
Ama nasıl diyeyim, mavi taş dekorlu karakter ekranları, deniz kıyısı kumlarını hatırlatan pembemsi çöl grafikleri ve renkli pelerinli karakterler Athas gibi acımasız bir dünya için basbayağı şirindir. Hele de favori yemeği elf eti olan son derece tehlikeli thri-kreen ikonları, böceklerden nefret eden bana bile sevimli geldiyse bu Dark Sun evreninin iyi bir yansıtılışı değil, ama ne yapsın adamlar, ellerindeki imkanlar sınırlıydı. Athas’ın kızıl renklerini ancak oyunun demolarında görüyorduk ve bu resimlerin oyunun atmosferiyle en ufak alakası yoktu ne yazık ki.
Karakterlere gelince, yine fark edeceksiniz ki tasvir ettiğim tür bir dünya için fazla güzel/temiz/karizmatikler. Zaten oyun en büyük eleştiriyi buradan almıştır. Ancak gerek oynanabilirlik, gerek düz çizgide ilerlemesine rağmen aşırı detaylandırılmış senaryo, gerek yan görev senaryoları çok ama çok başarılıdır.
Tıpkı Eye of the Beholder’daki gibi karakterleri istediğiniz kadar modifiye edebilirsiniz. Karakter skorları 20, hatta 24’e çıkabildiği için “Str’yi 18,99 yaptım,” esprisi bu oyun için geçerli değildir. Eğer düzgün bir parti yapmışsanız, dövüşler çok zor değildir. Tabii dört halfling, dört gerizekalı yarı dev gibi fantastik şeyler denerdik biz. Özellikle büyü efektleri çok şirindir (Ve Dark Sun büyü efektlerinin şirin olması gereken son yerdir). Değinmek istediğim başka bir konu da, Ralph Thomas imzalı müzikleridir. Midi diye ezmeyin, Shattered Lands son derece ortama uygun, ritmik ve güzel bir soundtrack’e sahiptir.
Dark Sun ile ilgili tek bilgisayar oyunu, Shattered Lands değildir. Shattered Lands’in devamı Wake of the Ravager ve Crimson Lands adlı bir MMO denemesi de vardır. Şu an pek tabii antika sayılan Dark Sun’ı oynamak isterseniz, abandonware sitelerinden indirebilirsiniz.
* Bu derleme sırasıyla Al Qadim: The Genie’s Curse, Forgotten Realms: Menzoberranzan, Ravenloft: Strahd’s Possession ve Dark Sun serisinin ikincisi olan Wake of the Ravager’ı da içermektedir.