Orcs Must Die 2 – Orc Öldürmeye Doyamayanlardan mısınız?
Cevabınız “evet” ise sizi buraya alalım. Orcs Must Die 2 (Evet birincisi de var!) enteresan ve çok eğlenceli bir oyun. Tür olarak aksiyon, kule savunması ve üçüncü şahıs nişancı türlerinin bir karışımı olarak duruyor. İlk oyun 2011 yılında çıktığında kazandığı başarıdan hemen sonra, 2012 yılında piyasaya sürülmüş. Çok kısa bir sürede çıkmasına rağmen ilk oyunun üzerine koyarak ilerlediği için, akla gelen tüm oyun sitelerinde 80-90 gibi puanlar almayı becermiş.
Oyunda bir hikaye var ancak, fantastik oyunlarda belki de ilk defa olarak hikayenin ne hakkında olduğuna dair hiç bir fikrim yok. Açıkçası bunun pek önemi de yok zira size öyle bir aksiyon ve eğlence sunuyor ki, geri kalanı umursamıyorsunuz bile.
Oyunun ana fikri ise; farklı farklı 3 boyutlu haritalarda yer alan portalaları, belirli yerlerden gelen dalga dalga orklar ve benzeri yaratıklardan korumak. Bunların geçecekleri rotalar belirli olduğu için siz de o yol boyunca savunmalar kuruyorsunuz. Ayrıca bir tane de oynadığınız karakter var ve üçüncü şahıs olarak bu karakterle etrafta koşturup savaşabiliyorsunuz.
Karakterler
Warmage ve Sorceress olarak iki farklı karakter bulunuyor. Warmage’in ismine çok kanmayın, az düşünen, hödükçe bir gülümsemesi, koca bir çenesi ve enteresan dansı olarak savaşçı benzeri bir karakter. Doğrudan hasar vermek, hoplayıp zıplamak, aksiyonun göbeğine dalmak için ideal bir karakter. Oyunun başlangıcında pompalı tüfek benzeri bir silahla başlıyor.
Sorceress ise daha çok kontrol ağırlıklı. Warmage’e göre daha karizmatik bir karakter ve oyunun başındaki silahının aalternatif saldırısı doğrudan düşmanların zihnini ele geçirmeye yarıyor.
Ancak iki karakter arasındaki tek fark başlangıç silahları değil, bazı tuzaklar ve silahlar sadece karakterlerin birinde oluyor. Bu yüzden oyunda epey ilerleseniz bile diğer karakterle de tekrar oynamak farklı bir deneyim sunuyor.
Tuzaklar
Çok fazla tuzak var. Bunları duvarlara, zemine ya da tavana koyabiliyorsunuz. İçlerinde duvardan oklar fırlatan mekanizmalar, düşmanları yavaşlatan katranlar, tavandan sallanan devasa çekiçler, dönen bıçaklar gibi aklınıza gelecek her türden tuzak bulunuyor. Bazıları sürekli aktifken büyük kısmı ateş ettikten sonra yeniden dolmaları belirli bir süre isteyebiliyor. Bölümler ilerledikçe oyun boyunca kazandığınız “skull/kafatası” puanlarıyla yeni tuzakları satın alırken, bazılarını ise hikayedeki belirli bölümleri bitirince kullanımınıza açılıyor.
Tuzaklarla aynı yerde bulunan ancak tuzak olmayan başka şeyler de var. Bunların en önemlileri “guardian/muhafız” ismiyle bulunan adamlarınız. Sizin gibi sağda solda koşuşturmamalarına rağmen yerleştirdiğiniz bölgede bulunup, tuzakların aksine sürekli saldırabiliyorlar.
Paladinler, yaratıkları belirli bölgede tutabilen dayanıklı adamlar. Cüceler, uzaktan el bombası benzeri mekanik patlayıcılar atarlarken yakın mesafede de belirli bir direnç oluşturabiliyorlar. Okçular ise uzak mesafede çok etkili olurken yakından çok kırılgan bir hal alıyorlar. Uygun formasyonla yerleştirdiğiniz muhafızlar, tuzaklardan çok daha efektif bir hal alıyorlar.
Muhafız ya da tuzak, hepsinin ise “skull puanları” ile açabileceğiniz özel yetenekleri, yine bu puanlarla güçlendirebileceğiniz yönleri oluyor. Böylece daha çok kullandığınız muhafız ya da tuzakları gittikçe daha kuvvetli hale getirebiliyorsunuz.