“Bir varmış bir yokmuş; develer tellal pireler berber iken, ben anamın beşiğini tıngıııır mıngır sallar iken, sevimli mi sevimli bir midilli varmış. Kendi adasında bir başına yaşarmış bu midilli. Gel gelelim günün birinde ağzından lazerler sıkarak, canavarları kesmeye başlamış!”

Pony Island’a YouTube’da Let’s Play videoları izlerken denk geldim. Oyunun ilk 15 dakikasına maruz kaldıktan hemen sonra internet tarayıcımı Alt+F4 ile kapatıp Steam’e koşturdum. Oyunu ne kadar aldığımı bile hatırlamıyorum, parayı o kadar umursamamışım.

Oyun gökyüzünde kocaman bir güneş ve yemyeşil tepelerin arasında uyumak için saydığınız kuzucuklar misali hoplayan bir midillinin GIF’i ile karşılıyor oyuncuyu. Bebek giydirmeli oyunlardan biri olacak sanıyorsunuz. Pasta kek börek çörek yapıp, Midilli Köyü’ndeki arkadaşlarınızla pikniğe gitme hayalleri kuruyorsunuz.

Plot Twist: New Game’e bastığınız an bütün dünyanız değişiyor. Arkada çalan neşeli müzik kendisini bir uğultuya bırakıyor. Bir yıldız kayarak başka bir yıldız daha çiziyor. Bu yıldıza dikkat edin, çünkü oyunun ilerleyen vakitlerinde bu logo değişiyor.

Logolar arasındaki 7 farkı bulunuz.

Oyunu sadece fare ile oynuyorsunuz. O yüzden kontroller hakkında pek bir şey söylemeye gerek yok. Zaten yine oyunun başında oyunun inanılmaz bir şekilde fare kontrolü gerektirdiğini belirten bir uyarı görüyorsunuz. Nitekim bu yazıya güvenin.

İstediğiniz gibi Pony Island oynamaya başlıyorsunuz. Bir iki defa engelli koşu bitiriyorsunuz, Super Mario gibi ama sadece zıplamadan ibaret ve oyun sonunda da çöküyor. Bu noktaya gelene kadar birkaç enteresan yazı tabanlı bulmaca çözüyorsunuz. Ne olduklarını bu noktada anlamak biraz zor. Sadece oyunu takip edin. “Yes, Master.” deyin ve boyun eğin.

Ve hala daha ruhunuz olduğu için şükredin.

:]

Bu çılgınlığın sebebi ise şu; bilgisayarınızda(!) bir virüs var kendisine “1U©iF#r” diyor. Pony Island’da bu virüsün eseri aslında. Daha önce kendisini bu oyunda kaybetmiş bir ruh var, size o yol gösteriyor. Arada çıkan yazı tabanlı bulmacalar da, aslında bilgisayarınızda işlemesi gereken kodları düzene sokmanızdan ibaret. Lucifer ile sürekli bir inatlaşma içerisindeyiz. Onun oyununu yenebiliyor oluşumuza katlanamıyor.