Saçı Bozulmayan Kahraman İle Sert Hayatta Kalmaca: Resident Evil 4
Bu haftaki konuğumuz yeni bitirmiş olduğum, hem sevilen hem de sevilmeyen seri, Resident Evil serisinin dördüncü oyunu. Fazla vakit kaybetmeden Leon oyunda ne yapıyormuş, kimin peşindeymiş, ne zombiler silah mı kullanıyormuş, yazımızda bakalım.
Zombi 101
Şimdi diyeceksiniz ki “Bu ara Resident Evil için yeniden yapım oyun çıktı, bu çakal da yazısını yazmış, yazı tıklanarak milyonlar kazanacak.” Demeyin. Öncelikle milyonlar kazanmıyoruz milyonun çok üstünde kazancımız var. İkinci olarak ne zamandır Resident Evil 4’ü oynamak / bitirmek istiyordum. Ben oynarken remake yapıldı ondan yazımız da denk geldi. Kendimi çok anlattım konuya döneyim.
Muhtemelen sinemada izlemiş ya da serinin daha önceki oyunları oynamaktan bildiğiniz gibi Racoon City’de bir zombi virüsü salgını patlak verir. Ölen insanlar dirilmeye ve canlıların peşine düşüp onları yemek gibi bir istekleri oluşur. Böylece sağlam bir ölüm kalım savaşı başlar. Daha sonrasında seri, oyun ve filmleriyle devam eder. Zombi salgını yayılır ve durum dünya çapında bir tehlike arz etmeye başlar. Tabi bu gidişe dur demeye çalışan yürekli kişiler de vardır. Özellikle bir çok oyun, aynı olayı farklı kişilerin gözünden görmemizi sağlıyor, ancak Resident Evil 4 bunlardan biri değil. Peki ben bunları neden anlattım? Genel kültürümüz gelişsin sevgili dostlar. Hem fırsatım olursa farklı oyunları da inceleyeceğim. Onların hep ön hazırlığı yol yapımı bu cümleler…
Güzel Saçlı, Yakışıklı ve Görevine Bağlı
Eserimizin senaryosu Amerikan Başkanının kızının kaçırılması ile başlıyor. Ashley’nin kurtarılma görevi ise Leon adlı ajanımıza veriliyor. (Leon’a o kadar çok güveniyorlar ki bu hayati göreve adamı bir başına gönderiyorlar, iyi cesaret) Tabi Leon da boş bir adam ya da sıradan bir devlet ajanı değil. Kendisinin başarılarla dolu bir geçmişi, yakın dövüş ve silah eğitimleri ama en önemlisi Racoon City’deki virüs salgınından hayatta kalmışlığı var. Ayrıca hiçbir durumda bozulmayan saçları var. Yani görev için biçilmiş kaftan.
Kendisini kontrol ettiğimiz oyunda karakterin omzunun üstünden korkularımızla yüzleşmekteyiz. Asıl amacımız Ashley’i bulmak ve sağ salim geri getirmek. Bu uğurda faremizin sağ tuşu ile hedef alıyor, sol tuşu ile de zombilerin hayatını sonlandırıyoruz. Silah seçeneklerimiz aslında ortalama; yani onlarca seçeneğimiz yok ama yetiyor. Oyunda ilerledikçe farklı tipte tabanca seçeneklerimiz var, buna ek olarak tüfek, pompalı ya da seri atış yapabilen makine tüfeklerimiz de mevcut ama dediğim gibi en çok tabanca seçeneğimiz mevcut. Gayet kabiliyetli bir ajan olan Leon hepsini gayet rahat bir şekilde kullanıyor. Oyunda rpg ögeleri bulunmadığı için Leon’un nişancılığı aslında sizin kabiliyetiniz ile sınırlı.
Bütün Çekiciliği İle Güzel Bir Klasik
Oyunun bu gün, HD versiyonu mevcut. Daha önce de yazdığım gibi oyun aslında tekrardan yapım. Grafikler ve cutseen’ler geliştirilmiş bayağı da güzel olmuş. Halen günümüz oyunları grafiklerini yakalayabilmiş değil (Mesela Resident Evil 2 ile asla kapışamaz) ama kesinlikle gözü yormuyor, zaten oyun su gibi akıp gittiğinden ben hiç problem etmedim.
Karakterlerden, daha doğrusu karakteristiklerinden de çok hoşlandığımı söylemeliyim. Leon vazgeçmeyen, görevine odaklı ve cehennemin ortasında daha önce kalmış, deneyimli bir karakter. Oyunun ilerleyen zamanlarında daha sık ilişki kurduğumuz başkanın kızı, Ashley, tam bir kurban. Henüz çok genç olan bu mini etekli hanım kızımız hiçbir dövüşme yeteneği yok. Arkanızdan geldiği zaman, siz ateş etmeye başladığınızda hemen arkanıza siniyor, kendisine verdiğiniz “saklan” ve “beni takip et” komutlarını ise harfiyen yerine getiriyor. Gerçekten de asla hak etmediği ızdıraplardan geçiyor ve sonuna kadar korunmalı. Bazı düşmanlar kendisine ulaştığında Ashley’i dağa kaldırmaya çalışırlarken (yani omzuna alıp kaçırıyor, bu durumda kaçırana en az bir kurşun sıkmalısınız hemen) bazı düşmanlar ise kıza çatur çutur şiddet uyguluyor. Kadına şiddete hayır!!!
Kocakarı İlaçlarının Oyuna Verdiği Zenginlik
Tıbba saygım büyük. Ancak alternatif tıbbın da hakkını yememek lazım. Oyunda canımız azaldıkça bazı bitkileri kullanarak iyileşebiliyoruz. Bu noktaya kadar bildiğimiz oyun sistemi, ancak bundan sonrası oldukça farklı.
Oyunda üç renkte bitki var; Yeşil, sarı ve kırmızı. Yeşil olanlar bizi iyileştiriyorlar. Kırmızı ve sarının kendi başlarına herhangi bir vasıfları yok, mutlaka yeşil ile karıştırılıp kullanılmaları gerekiyor. Yeşil + sarı bitki karışımı maksimum canımızın seviyesini arttırırken, yeşil + kırmızı canımızın tamamını doldurmamıza yarıyor. Bu sebeple bitki kullanımına çok dikkat etmek gerekiyor; Bence son ana kadar bekleyip neye ihtiyacınız varsa, mesela az yaralıysanız sarı yeşil kombosunu kullanarak can arttırıp iyileşebilirsiniz ya da birilerinden sağlam dayak yediyseniz kırmızı ve yeşil kombosu ile canı fulleyebilirsiniz. Dediğim gibi kararlar önemli.
Görünmeyen Valiz
Silahlar, cephane ve bitkilerimizin taşındığı bir valizimiz var. Bizde “James Bond çanta” diye de adlandırılır. Zamanla daha büyük çantalara geçilse de yanımızda nelerin olacağını seçmek önemli. Silahlar özellikle çok yer tutuyor; ne kadar büyük silah alırsanız ateş gücünüz o kadar artıyor, evet, ama çantada da bir o kadar yer kaplıyor. Alışverişlerde dikkat etmek lazım. Şahsen dört adet silah alarak oyunu rahatlıkla bitirebildim, oynayış tarzına göre değişse de dört silah yeterli olur diye düşünüyorum. Özellikle sağdan soldan ve rakiplerin üstünden bir çok farklı cephane düştüğü için birden çok silah kullanma zorunluluğunuz var.
Sıradan Zombiler Kesmez
Evet iyi adamlar ve ekipmandan bahsettik, şimdi sıra zombilerde. Resident Evil zombileri bilirsiniz ki normal olanlar (ağır yürüyen, beyinsiz, insan yiyen ve muhtemelen kötü kokan) ve daha farklı yaratıklar olarak ayrılır. Daha önce licker adı verilen ya da Nemesis gibi, DNA’sı ile oynanmış, evrim geçirmiş tipler de var. Oyunumuzda da bazı zombilerin çeşitli silahlar (elektrikli testere, sopa ve kurmalı yay(?)) kullanabiliyorlar. O yüzden sadece ısırmaya çalışmıyor çok daha farklı ve şiddetli vuruşlar yapabiliyorlar. Her bölümün sonunda Boss’larımız var onlarla da kıran kırana savaşlar bizleri bekliyor. Oyun bölümlerinin gayet zevkli olduğunu, Boss dövüşlerinin de ortalama olduğunu söyleyebilirim. Bazı bölüm sonu canavarları haddinden fazla zor, dolayısıyla birden fazla kez oynamayı gerektiriyor ama oyundan soğumak için bir sebep değil. Çünkü her biri kendine özgü bir stilde savaşıp, farklı çevresel etmenlere sahip.
Hep Söylediğim Bir Şey Değil Ama Sen Hak Ediyorsun: Seni Seviyorum
Korku/hayatta kalma oyunlarında çok sevdiğim bir öge olan “belli yerlerde save etme” durumu oyunumuz için de geçerli. Belli bir ilerleme kayıt etmeden ve daktilo bulmadan oyunu kayıt edemiyorsunuz. Bu yüzden oyunda ne yapıp ne yapmadığınızdan sorumlusunuz ve pek fazla geri alma şansınız yok. Dolayısıyla ciddi ve dikkatli olmalısınız.
Başka sevdiğim bir taraf ise görseller daha doğrusu cutscene kısımları. Biz neye alışkınız? Özellikle zor bir bölüm sonrasında, izleyecek bir kısım girdiğinde, nefes verir, arkamıza dayanır ve olayları seyre dalarız. Bunu yaptın ya…ÖLDÜN! GİTTİ GÜZELİM KARAKTER! Öhöm yani demek istediğim şey, cutscene kısımlarının en aksiyonlu yerinde bizim de X ya da fare tuşlarına doğru zamanda basmamız gerekiyor. Yoksa karakterler hazin bir son ile karşılaşıyor ve oyun noktalanmış oluyor. Kesinlikle sevdim. Oyunun, oyuncuyu içine çekmesi dediğimiz hadise bence budur.
Yüz Zombi Son Kurşun
Resident Evil 4 senaryosu, yenilenen grafikleri ve karakterleriyle gerçekten de tavsiye ettiğim bir deneyim. İlerledikçe hem etrafta neler olduğunu hem de karakterlerin derinine inebiliyoruz. Virüs salgının detayları notlarla açıklanmış, bu yüzden isteyen oyuncular için detaylı bilgilendirmeler var. Spoiler olmasın diye isim veremiyorum ama daha önceki Resident Evil oyunlarında gördüğüm ya da duyduğumuz karakterlerden bazıları da var, hatta oyunu bitirdiğimizde onlarla da oynayabiliyoruz.
Gerilim unsurları, gerilime uygun oynanış ve mantığıyla, kesinlikle serinin en iyi oyunlarından biri olan Resident Evil 4’ü atlamamanızı tavsiye ediyorum. Gün itibari ile yaklaşık 60 TL’ye oyunu Steam’den edinebilirsiniz.
Alıp bitirene kadar gözünüz Ashley’de olsun. Sonraki hafta yeni bir eser ile görüşmek dileğiyle iyi zombiler.