Spider-Man: Web of Shadows – Tüm Şehre Simbiyot Bulaştığında

Merhaba Avengers: Infinity War severler. Hazır sinemalarda ve yüreklerimizde Marvel sevdası varken, ben de eskilerden bir Marvel oyunu ile karşınıza çıkayım dedim. Venom’a da sevgilerimizi bol bol göndereceğimiz Spider-Man: Web of Shadows’a buyurun efendim.

Son zamanlarda sinema dünyasını süper kahramanların ya da benzeri tipte bilim kurgusal filmlerin basması ile Spider-Man ününe ün kattı. Kendisi zaten bilinen bir kahramandı şimdi sokaktan geçen her on kişiden sekizi iyi kötü kendisini duymuş vaziyette (Gerçekten on kişiyi çevirdim vallahi biliyorlar).

Yine de birkaç cümle ile değilenim; Spider-Man ismini sonradan alacak Peter Parker, geliştirilmiş özel bir radyoaktif örümcek tarafından ısırılır. Bu örümceğin özelliklerini kazanır, artık her türlü yüzeye yapışabilir (Hulk’a yapışmışlığı var) ağ atabilir bir duruma gelmiştir. Bir insana göre çok daha hızlı, çevik ve güçlüdür. Tehlikeyi önceden sezebilme yeteneği de cabası. Ama bunların ötesinde haksızlıklara, kötülere karşı koyacak kocaman da bir yüreği ve neşeli bir tavrı vardır. Yani çok iyidir severiz sayarız kendisini. Ama hayat kendisi için güzel mi? Bak işte o biraz  cevaplanması zor bir soru ama deneyelim… Detaylı bilgi için hazırladığımız dosyayı inceleyebilirsiniz:

Marvel Süper Kahraman Dosyaları: Spider-Man

Baş Düşman Ana Düşman

Web of Shadows’un ana kötü adam rolünü Venom üstleniyor; Simbiyot ile birleşmiş olan Eddie’nin içinde halen, Spider-Man’e karşı bitmek tükenmek bilmeyen öfkesi sürmektedir. Bu öyle bir öfkedir ki, Venom rakibini yok etmek için gerekirse tüm New York’u feda etmeye hazırdır. Bu mantıkla şehirde bir çok kişiye simbiyot bulaştırır ve kendine asker üretmiş olur (Bir kez simbiyot bulaştı mı artık siz kötü biri olursunuz, aklınızda bulunsun). Haliyle bu yeni üretilen tipler Venom kadar güçlü olmasa da bütün şehrin başına bela olurlar. Spider-Man da boş durmaz hemen olaya el atar. Böylece oyunumuz başlamış olur.

Bu Örümceğin Türü Ne?

Örümceğin türünü bilmiyorum ama oyunumuz, içinde RPG ögeleri barındıran üçüncü kişi gözünden görülen bir aksiyon. Görevleri yaptıkça puan kazanıyor ve bu puanları combo almak için harcayabiliyoruz. Combo demişken hemen belirteyim ki, insan gerçekten de elinden geldiğince fazla combo almak istiyor. Görsellikten güce kadar ben kendimi Spider-Man gibi hissettim bu combo’lar sayesinde. Aynı zamanda özellikle yakın dövüşün de renklenmesini, hatta değişmesini sağlamış. Zamanla bir düşmana ağ atıp, diğer düşmana tekmeyi basarken sonraki adımda çatıdan zıplayarak sonraki hedefe çarpabiliyoruz. Benim ve eminim bir çok oyuncu için bu kısım çok önemli, çünkü elimizin altındaki dost canlısı Spider-Man yani dövüşme tipi, hareketleri hatta sözleri kendine özgü olmalıydı, öyle de olmuş. Konuyu kapatmadan dövüşlerin sadece yerde değil, havada, çok yüksek binaların üstünde ve binaların yan yüzeylerinde de geçtiğini aktarmış olayım. Simbiyotlara karşı bir gökdelenin duvarlarında dövüşmek gerçekten de güzel bir deneyim.

Masum İnsanlar İçin Örümcek Koruması

Oyun oynayan arkadaşlar uzun süredir bilirler ki, görev yapmak kaçınılmaz bir gereksinimdir. Oyunumuzda da zorunlu olan ve olmayan bir çok görev var. Zorunlu olanları yaptıkça senaryoda ilerlerken, zorunlu olmayanlar da bize ekstra puan veriyor. Ama puan vermese de yapılmak istenecek görevler olduğunu söyleyebilirim; Kingpin’in robotlarını durdurmak, şehirdeki genel yıkımı azaltmak ve masumların korunması gibi insanı havaya sokan bir çok yan görev mevcut. İlk zamanlarda görevler oldukça basitken, ilerleyen zamanlarda görevler zorlaşıyor. Bu seviye de oldukça güzel ayarlanmış, düşman yeterli zeka düzeyine sahip. Spider-Man’e uyan görevleri ve hafiften çizgi filmi andıran grafikleri ile Marvel severler olarak oyuna bir puan daha veriyoruz. Hadi yine iyisin Spidey.

Spider-Man: Partilerin Vaz Geçilmez İsmi

Neşeli, zaman zaman iğneleyici diyebileceğimiz kahramanımıza bir çok kişi oyunda eşlik ediyor: Power Man, Storm, Wolverine, Black Cat ve tabii ki Mary Jane bunlardan bazıları. Dostlarımızla beraber şehri kendine esir etmiş kötülüğe karşı bir güzel savaşıyoruz. Müttefiklerimizi zor zamanlarda yardıma çağırabiliyor ve hem senaryo açısından hem de oynanış açısında bir adım daha ilerlemiş oluyoruz. Arkadaşlarımızı sadece “mahalle kavgalarına” değil, aynı zamanda Boss savaşlarına da çağırabiliyoruz. Oyunun kesinlikle en güçlü yanlarından biri de karşımıza çıkan Boss’lar. Spoiler olmaması açısından kimlerin çıktığından bahsetmeyeceğim, ancak bu mücadeleler gayet başarılı olmuş. Her Boss’un kendine göre bir dövüş stili var ve hepsi de ayrı bir tat. Ama aslında çok başka bir kötülük var…

Gölgenin Ağları? Ağ Gölgeleri?

Yazının üst kısmında bahsettiklerim bile güzel bir oyun olması için yetecekken, yapımcılar durmamışlar ve bir kez daha kalbimizi çalmışlar. Spidey’i bilen, kendisiyle az buçuk ilgisi olan kişilerin de çok iyi bildiği gibi Spider-Man’ın, simbiyotu bulması ile içindeki karanlık kısım yükselir. Black Spider-Man bu şekilde doğar. Oyunumuzda da istediğimizde normal kırmızı-mavi kıyafeti bırakıp siyah olana geçebiliyoruz. İki kostümün de -özellikle combo lar açısından- farkları var, yani sadece görsel değil oynanış açısından da bir zenginlik konusu.

Kostümün rengi gibi ruhumuzun rengi de oyunda kendini belli ediyor; Eğer istersek Wolverine, Moon Knight gibi kişileri yanımıza çağırabiliyorken, eğer istersek daha “karanlık” kişileri müttefik olarak alabiliyoruz. Çok güzel olmuş. Hızımı alamadığım için bir kez daha yazıyorum ki çok güzel olmuş. Aynı oyunda sadece gözü kapalı iyilik yapan bir ağ-fırlatıcısını değil, kararlarımızın oyunu etkilediği, kendimizi ifade edebildiğimiz bir Spider-Man’i oynuyoruz. Yani oyunda iyi ve kötü kararlarımız var. Seçim tamamen bize kalmış.

Karanlıktaki Örümcek

Çizgi fimleri andıran grafikleri, oyuna güzel yerleştirilmiş iyi ve kötü Marvel karakterleri, düşünülerek hazırlanmış senaryosu ve seçim özgürlüğü ile Web of Shadows kesinlikle deneyimlenmesi gereken bir oyun. Spider-Man’in binalar arasında kendine has sallanarak geçişlerinden ilişkilerine kadar bir çok detayı bulabilmemize fırsat verilmiş. Eski olmasına rağmen şiddetle tavsiye ediyorum. Önümüzdeki hafta farklı bir yazı ile görüşünceye dek Örümcek hisleriniz keskin, ağ kartuşlarınız hep dolu olsun.

Yorumlar