Tabana Kuvvet: Pokemon Go
“Gotta catch ’em all!”
Bir nesli okuldan geldikten sonra televizyonun başına kitlemiş efsane seri Pokemon. Yıllar sonra çıkan Pokemon Go ile aynı nesli bu defa elinde telefonlarla sokaklara döktü. Pokemon Go’ya girmeden önce geçmişten günümüze Pokemon tarihine göz atalım:
Pokemon Nereden Geldi ?
Pokemon evreni aslında yaratıcısı olan Satoshi Tajiri’nin hobisi olan böcek toplamanın yansımasıdır. İlk çıkışı 1996 yılında Game Freak tarafından piyasaya sürülen Pokemon Red/Blue isimli RPG’dir. Oyunda eğitmenlerin amacı; var olan tüm Pokemonları yakalayarak Pokedex’i (Pokemon ansiklopedisi) tamamlamak ve Pokemon’larını güçlendirerek rakip eğitmenlere karşı zafer kazanmaktır. Oyuna ateş türü Charmander, su türü Squirtle veya çimen türü Bulbasaur üçlüsünden biri başlangıç Pokemonu olarak seçilerek başlanır. Oyun boyu rakip olacak kişi oyununcunun seçtiği türe karşı avantajlı olan türü seçer.
Fakat bu durum Pokemon Yellow’da farklıdır. Pokemon Yellow, animenin hikayesini takip ettiği için oyuncu elektrik türü Pikachu ile oyuna başlar. Rakip ise Eevee ile başlar. Oyun içinde Squirtle, Bulbasaur ve Charmander oyuncuya temin edilir. Oyuncunun kazanma/kaybetme oranına göre rakibin Eevee’si Flareon, Jolteon veya Vaporeon’a evrim geçirir. Pokemon dünyasında bir Pokemonla karşılaşan antrenör PokeBall (Poketopu) kullanarak karşılaştığı Pokemon’u yakalayabilir. Başka bir antrenörün Pokemon’una Poketopu atıldığında top Pokemon’a çarpmadan geri döner.
Bir antrenör yanında altı Pokemon taşıyabilir. Altı Pokemonu varken yakaladığı Pokemon, Pokedex’ini aldığı profesörün laboratuvarına ışınlanır. Pokemon’lar mücadele kazandıkça EXP kazanır ve seviye atlarlar. Seviye atladıkça her Pokemon’un istatistikleri yükselir. Pokemon’lar belirli bir seviyeye ulaştıklarında evrim geçirerek daha güçlü olan üst formlarına dönüşürler.
Oyunlarda etrafta dolanan eğitmenler dışında sekiz güçlü Pokemon Salonu Lideri (Gym Leader) vardır. Oyuncular bu sekiz lideri yenerek her birinden farklı eğitmen rozetlerini toplayarak Pokemon Ligine girmeye hak kazanırlar.
Pokemon Ligine katılan eğitmenler, Elit Dörtlü (Elite Four) olarak bilinen dört üst kademe eğitmene karşı mücadele verir. Elit Dörtlüyü yendikten sonra, mecbur bölge şampiyonunu da yenerek Pokemon Liginin şampiyonu olur. Şampiyon olduktan sonra ligi kazandığı altı pokemonu ile birlikte çekilen fotoğrafı Şöhret Salonu’nda (Hall Of Fame) önceki şampiyonların yanında sergilenir.
Mario serisinden sonra Nintendo’nun sahip olduğu en başarlı video oyunu tabanlı yapım olan Pokemon daha sonra manga ve anime serilerine kavuşmuştur.
Oyunları konu alan Pokemon Adventures mangasını okuyup, 151 Pokemon’u da yakalayıp Pokedex’i tamamlayarak en iyi eğitmen olmuş Red karakteriyle tanıştıktan sonra açıkçası durup “Bu Red eğitmense bizim Ash ney lan?” olmuştum.
Goşun “Sikörtıl” Burada!
Yazının başında dediğim gibi Pokemon Go, ben de dahil milyonları bir anda sokağa döken bir oyun oldu. Tabi var olmuş en iyi işi de yapsanız çamur atanlar olacağı gibi Pokemon Go’ya da çamur atanlar yok değil. Açıkçası çocukluktan gelen o hevesin önünde kimse duramaz. Oyunda beni çeken şey yakalanan nadir Pokemon’lar ya da çok güçlü olmak değil. Benim sevdiğim kısmı sokaklarda oluşan o samimi ortamdır. Yani grubun arasına girdiğiniz de oturduğunuz bölge de çok samimi yeni arkadaşlar kazanabilirsiniz.
Neyse efenim Pokemon Go, Nintendo ve Niantic şirketlerinin piyasaya sürdüğü arttırılmış gerçeklilik oyunudur. Niantic’in daha önce piyasaya sürdüğü Ingress’in alt yapısını kullandığı için PokeStop ve Gym’ler Cami ve tarihi yerlere yerleştirilmiş durumdadır. Tabi çok saçma sapan PokeStoplar da gördü bu gözler, mesela Bakırköy de ismi ağaç olan PokeStop. Anlayabiliceğiniz üzere Pokemon Go oturduğunuz yerden oynayabiliceğiniz bir oyun değildir. Oyunu oynayabilmeniz için ihtiyacınız olan şeyler GPS ve internet bağlantısıdır. Oyunda amaç yolda yürürken karşınıza çıkan pokemonları toplayıp, PokeStop’ların bize sağladığı bedava ekipmanları toplamak ve Gymlere çökerek güçlü bir eğitmen olmak.
Oyun klasik Pokemon oyunları gibi Profesör’ün konuşmasıyla başlayıp “Kız mısın yoksa erkek misin?” ve “Adın ne?” sorusuyla başlıyor. Öyle çok ayrıntılı karakter özelliştime ekranı olmasa da bizi o alemde temsil edecek, bizimle dağ, bayır gezecek olan avatarımızı yaratıp oyuna giriyoruz.
Oyun henüz geliştirme aşamasında olduğu için haritada diğer eğitmenleri göremiyoruz. Kendi aramızda savaş veya takas sistemi de henüz gelmedi. Sunuculardan kaynaklı ara sıra problemler yaşanabiliyor. Tabi bu sıkıntılar bazen oyuncuların ağızını yakabiliyor( Venusaur hala kalbimde yarasın). Güncellemelerle gelecek yenilikleri ailecek heyecanla bekliyoruz.