Taçsız Kral Olmaz – Kingdom

Kingdom, Thomas van den Berg ve Marco Bancale tarafından tasarlanmış iki-boyutlu, pixel görselli bir krallık simülasyon oyunudur. Geliştirilmiş versiyonu ‘New Lands’in de 9 Ağustos 2016 tarihinde çıkmasıyla artık incelemenin vakti geldi, geçiyor dedim. Kingdom’da bir kral ya da kraliçeyi oyuyorsunuz, amacınız topraklarınıza yerleşirken sikkelerinize, ekipmanlarınıza ve en önemlisi tacınıza göz koymuş canavarları geri püskürtmek. Oyun sadece ok tuşları ya da WASD ile oynanabilen, sadeliğiyle kafa yormayan, arkanıza yaslanıp tadını çıkartabileceğiniz küçük bir mücevher.

Kingdom bir nevi Roguelike tarzında, yani harita her yeni oyunda rastgele oluşturuluyor ve eğer kaybederseniz baştan başlamanız gerekiyor. Bu da oyunu her bitirdiğinizde ya da kaybettiğinizde sıkılmadan yeniden oynayabilmenizi sağlıyor.  Zen kafası yaratan müzikleriyle ve sempatik grafikleriyle birlikte, her yeniden oynadığınızda ayrı bir keyif alacağınızı garanti edebilirim.

kingdomday

Kingdom’un müzikleri, dinlediğim en başarılı oyun soundtracklerinden birini oluşturmuş. Gündüzleri çalan müzik resmen kafanızı dinlendirin, rahatlayın ve stress olmayın diye yapılmış; geceleri ise tüy ürpertici. Oyun zaten tek elle rahatça oynanması için kafa yormayan kontrollerle tasarlanmış, müzik de bunu destekliyor. Krallık yönetmek fazla ilginizi çekmese bile kesinlikle müziklerini dinlemenizi öneririm.

Mekaniklerden biraz daha bahsetmek gerekirse: Oyundaki tek kaynak altın sikkeler (coin) – başka krallık simülasyon oyunlarında ağaçlardan topladığınız odunlardan, avladığınız etlere, taş madenlerine ve daha neler nelere kadar dikkat etmeniz gerekirken, temelinde basitlik yatan Kingdom bunların hepsini sikkelere çevirmiş. Adamlarınız tavşan mı avladı? Altın sikke. Ağaç mı kestiler? Altın sikke. Tarla mı sürdüler? Altın sikke… Bütün kaynaklar sikke derken buna karakteriniz ve adamlarınızın canı da dahil. Eğer canavarlar tarafından saldırıya uğrarsanız taşıdığınız sikkelerden düşürüyorsunuz, adamlarınız da aynı şekilde. Kesenizdeki tüm sikkeleri düşürürseniz dikkat – bir daha hasar alırsanız tacınızı kaptırabilirsiniz!

Adamlarınız demişken biraz da onlardan bahsedeyim. Haritada yer yer kamp ateşleri bulacaksınız, bu kamp ateşlerinde Vagabond, yani berduşlar bulabilirsiniz. Berduşlara bir sikke vererek Worker (işçi) olarak saflarınıza katabilirsiniz. Satın aldığınız ekipmanlarla, bu işçiler Archer (okçu), Builder (usta), Farmer (çiftçi) ya da Knight (şovalye) olabilirler. Okçular ordunuzun temelini oluşturacak, zira sadece dört şövalyeniz olabiliyor. Ustalar ise duvarlar ve kuleler inşa etmek, ağaç kesip toprak açmak ve mancınıklarınızı çalıştırmak gibi önemli işler yapacaklar. Çiftçiler ise size daimi bir sikke kaynağı sağlayacak.

kingdomneutr

Başlıkta da söylediğim gibi taçsız kral olmaz, işte bunu aklınızda tutun çünkü eğer tacınızı kaptırırsanız oyunu kaybedersiniz. Oyunda ölmek yok, ne sizin için ne de adamlarınız için – eğer tüm sikkelerini ve ekipmanlarını düşürecek kadar hasar alırlarsa, adamlarınız sizi bırakıp tekrar berduş olurlar. Siz ise tacınızı düşürürsünüz ve canavarların onu kapıp götürmesine fırsat verirsiniz.

Canavarlar deyip durdum ama kimmiş, neymiş bu canavarlar henüz bahsetmedim. Her gece The Greed (açgözlüler) denen yaratıklar tarafından saldırıya uğrayacaksınız, amaçları kimseyi öldürmek değil – sizden değerli olabilecek her şeyi çalmak; sikkeler, ekipmanlar ve tabii ki de taç. Kabuslarınıza girebilecek oyun karakterleri listesine aday olan ikinci yaratık ise Floater (uçanlar) isminden de anlayacağınız gibi havada süzülen, adamlarınızı kaçırmaya niyetli Lovecraft hikayelerinden fırlamış gibi varlıklar. Son olarak ise Giant (dev) denen kocaman canavarlar, inşa ettiğiniz her şeyi yıkıp yok etmeye niyetli devasa mahluklar.

Canavarlardan bahsedip de, oyunda strateji yapmanız açısından en önemli olaylardan bahsetmemek olmaz; bunlardan biri Blood Moon (Kanlı Ay).  Beş günde bir gece doğan ayın kan kırmızısı olduğunu göreceksiniz. Hazırlıklı olun çünkü bu şu demek: canavarlar her zamankinden daha çok sayıda ve kuvvette geliyorlar. Ama merak etmeyin, kanlı aydan sonraki her gece canavarsız olacaktır, eğer onu görecek kadar hayatta kalırsanız.

kingdommonster

Peki savunduk krallığımızı, oyunu nasıl kazanıyoruz? Çok basit; bu bahsettiğim canavarlar haritada bulacağınız geçitlerden musallat oluyorlar size – eğer haritadaki tüm geçitleri yok ederseniz krallığınızı ve tacınızı güvene almış olursunuz. İşte bunun için şövalyelerinizin okçularınızdan birlik oluşturmasını beklemeniz gerekiyor, sonra da hazır olduğunuzu hissettiğiniz zaman ekibinize saldırma emrini verin. Aman dikkat, eğer geçidi başarıyla yıkarsanız içinden kanlı ayı aratacak sayıda canavar çıkıp size saldıracak; hem de gece-gündüz demeden! Eklenti paketi New Lands’i oynuyorsanız ise bambaşka bir kazanma koşulu var: dünyayı gezip ada ada krallığınıza katmak. Tabii bunu yapmak için adanızda bulunan gemi yıkıntısını tamir etmeniz gerekiyor!

Eklenti paketi dedik o kadar, peki nedir bu New lands ve orijinal Kingdom’dan farkı ne? Özetle Kingdom: New Lands oyunun tamamen bitmiş hali. Hala Kingdom: Classic bulup oynayabilirsiniz, ama gerçek tat yepyeni NPC’ler, farklı farklı binekler, keşfedecek yeni topraklar gibi eklentileriyle New Lands’de. Çıktığından beri zevkle oynuyorum, eğer Kingdom zaten oynamışsanız ve “Ah şu oyun keşke daha uzun, daha çeşitli ve yeniden oynanabilir olsa” dediyseniz, New Lands’e bir bakın.

Hadi durmayın, hazır oyun yepyeni versiyonu New Lands ile gelmişken bir yerden bulup oynayın. Pişman olmayacaksınız! Kingdom: Classic’i de, New Lands’i çok sevip ‘Bu oyunun ilk hali nasıldı?’ diyorsanız bir deneyin. İyi oyunlar, ve tacınızı korumayı unutmayın.

Yorumlar