Tom Clancy’s Ghost Recon: Wildlands – Günahıyla Sevabıyla Keyifli Bir Melez
Tom Clancy’s Ghost Recon: Wildlands oyunu tam bir melez. Kırma bildiğiniz yani. Biraz oradan, biraz buradan almış ve ortaya güçlü görseller, iyi oynanabilirlik ve”tartışmaya açık” yapay zeka sahibi bir oyun çıkmış. Gelin iyi ve kötü yönleri ile Tom Clancy’s Ghost Recon: Wildlands’e bir göz atalım.
Birleşik Devletler’in Ulusal Güvenliğine Tehdit… mi?
Efendim, oyunun hikayesi Bolivya’da geçiyor. Bolivya an itibariyle, Kolombiya’nın ve Peru’nun ardından, dünyada en çok kokain üretimi yapılan ülke. Dolayısıyla ABD çok çekiyor bu ülkeden. Bay Clancy de senaryosunun merkezine bu ülkeyi almış. Her ne kadar oyun esnasında “Dünyanın kokain üretim merkezi” gibi söylemler geçse de bunun doğru olmadığını biraz araştırarak budum. Halen Kolombiya zirvede.
Her neyse… ABD, Bolivya’daki bu üretimden artık illallah ediyor ve en iyi dört adamını (yani bizleri), El Sueno kod adlı Santa Blanca örgütü liderine diz çöktürmek için bölgeye gönderiyor. Bölgeyi çok iyi bilen bir CIA ajanı (Bayan Bowman) ile buluşuyoruz ve yerel isyancıları örgütlemek için çalışmalara başlıyoruz. Yalnız bu noktada garip bir şey oluyor ve o şekilde de devam ediyor. Bowman’ın yakın arkadaşının -ki kendisi de CIA ajanı- Santa Blanca tarafından öldürülmüş olduğunu öğreniyoruz ve senaryo onun intikamını almak üzere gelişmeye başlıyor. Çok büyük bir absürtlük değil belki ama 4 kişilik özel birliğin birden intikam çetesine dönmesi biraz soru işareti sanki. Senaryomuz kısaca bu şekilde
Biraz Farcry, Biraz Splinter Cell
Farcry tür olarak çok sevildi bu bir gerçek. Açık dünya, farklı görevlerin diğer görevleri tetiklemesi, araç kullanma alternatifleri vesaire. Wildlands de Farcry modelinin tüm özelliklerini almış üstüne Tom Clancy oyun geleneği olan “sessiz ol, daha etkili ol” mottosunu eklemiş.
Öncelikle oyundaki Bolivya haritasının genişlik, görsellik, coğrafya zenginliği açısından başarılı olduğunu belirteyim. Oyun boyunca ekip arkadaşlarımızla birlikte ipuçları kovalıyoruz. Bu ipuçları 3 çeşit oluyor: İsyancı organizasyonuna destek görevi, silahlarımızın gelişmesi için aparat lokasyonları belirlemek, yetenek puanı lokasyonu -ki bu puanlarla karakterlerimize silah kullanımından, drone kullanımına, paraşütle atlamadan, ekip çalışmasına farklı özellikler kazandırıyoruz- . Bunların yanından teğmen rütbesindeki bazı kartel üyelerinden ana görevin gidişatına dair ipuçları da bulabiliyoruz. Tabii sağ yakalayıp, sorgulamamız şartıyla. Teğmenler haritada “ünlem” işareti ile tespit edilebiliyor ya da karayolunda araçla seyahat ederken onlara denk gelebiliyoruz. İpuçları peşi sıra geliyor ve büyük resmi yakalayıp, kartel liderinin yerini tespit etmeye çalışıyoruz.
Oyunun mottosunu elbette ben uydurdum, ancak sessiz yürütülen operasyonlarda hele ki bir de gece vaktiyse şansınız çok daha yüksek. Operasyonlar esnasında iki yöntem çok etkili. Birincisi drone kullanarak düşman kuvvetlerinin yerlerini tespit etmek, ikincisi de dürbün kullanarak tespit etmek. Dilersek üçüncü bir yöntem olarak silahla da nişan alarak bunu yapabiliriz. Tespit ettikten sonra 1 ila 3 düşmanı “tag“leyerek ekip arkadaşlarına “nişan al” emri verebiliyoruz. Bu noktadan sonra istersek 4’ünci kişiye biz ateş ederiz -ki ettiğimiz an ekip arkadaşlarımız da nişan aldıkları kişileri indiriyor- ya da sadece ekip arkadaşlarımıza ateş emri verebiliriz. (Bilgisayarda bunu “q” tuşuna basılı tutarak yapıyoruz. Diğer platformlarda oyunu oynamadım). Bunu yaparken hangi ekranda -drone, dürbün, nişan alarak- emir verdiysek o ekranda bulunuyor olmamız gerekiyor. Çatışmalar zor, o yüzden sessizce ilerlemek neredeyse şart gibi.
Oyundaki silah çeşitleri oldukça tatmin edici. Harita genişledikçe (açıldıkça) modifiye edebildiğimiz bir çok silah çeşidi elimize geçiyor. Yalnız silah aparatları ve çeşitleri oldukça geniş bir haritaya yayılmış, farklı çeşitlere hasret oyuncular haritanın açılmasını sabırla beklemek zorunda kalacak. Harita genişledikçe kahramanlarımıza kıyafet alternatifleri de çıkıyor. Ben pek değiştirme ihtiyacı duymadım açıkçası ama sevenleri için farklı takımları sunulmuş.
Bir çok farklı türde araç da kullanabiliyoruz. Motorsikletten, helikoptere, saldırı botuna kadar. Bolivya’da her yer otoyol değil. Çamurlu yollarda viraj almak bir noktadan sonra sizi helikoptere koşturur hale getirebilir. Hem helikopterin makineli tüfekleri de var diye düşünebilirsiniz de… ama ve lakin, o helikopterin minigun’ı ile nişan alabilene aşk olsun.
Gariplikler
… de yok değil tabii. Öncelikle yapay zeka hakkında rahatsızlık veren noktaları belirteyim. Ekip arkadaşlarımız özel kuvvetler için yeterli zekaya sahip değiller. Örneğin yaralandım, yardıma gelmeleri, 30 santimetre yanımda da olsalar, süre alıyor. Hatta bazen uzakta kalan asker daha önce bile geliyor. Bu bazen sinir bozucu olabiliyor. Böyle durumlarda “önce çevre güvenliğini aldı da ondan hemen müdahale edemedi” diyerek kendimizi kandırıyor ve çatışmaya dönüyoruz. Ayrıca ekiptekilere ayrı ayrı emir vermek mümkün olsaydı da şık olurdu. “Sen flashbang at”, “Sen şu çatıya çık” gibi. Herhalde yapay zekadan yapımcılar da çok ümitli değillermiş.
Bir gariplik de ekip arkadaşlarımı, seyahat etmek istediğim araca almasam da iki saniye sonra aracın içinde beliriyorlar. Bu biraz tatsız. Oysa, ekibini geride bıraktık gittik, ekipten biri yaralandı, geri dönmemiz ve ona yardımcı olmamız gerekecek. Bu da hem gerilimi hem de gerçekliği arttıracak. Mevcut haliyle “arkadaşlarıma ne olacak?” kaygısı gütmeden helikoptere atlıyor ve alanı terk edebiliyorum. Bu durum oyunu hem fazlasyıla “arcade” yapıyor hem de silahlı kuvvetlerin temel felsefesinden biri olan “arkada kimse kalmaz” konusunu, konu olmaktan çıkarıyor.
Gariplik değil ama bu tür oyunların genel sıkıntısı görev tekrarlarının fazla “tekrar” halinde olması. Wildlands de bu sıkıntıyı kıramamış maalesef. Evet, ana görev yol haritasındaki operasyonlar farklılık sunuyor ama yan görevler çok fazla tekrar halinde. Senaryo ilerledikçe Bolivya’da farklı eyaletlere açılıyoruz. Her eyalette yan görev olarak farklılıklar sunabilirlermiş. Örneğin; tüm eyaletlerde isyancılara destek olsun diye sağlık malzemelerinin olduğu bir helikopteri çalıyoruz. Öyle ki bazen helikopterlerin durduğu üstler bile aynı tasarımda. Bu tür görevleri her eyalet için farklılaştırabilirlermiş diye düşündüm oynarken.
Multiplayer
Dört kişi bir araya gelip, yukarıda bahsi geçen görevleri ya da farklı haritalarda geçen benzer görevleri yapmak keyifli. Birlikte teğmenleri sorgulamak, uyuşturucunun olduğu yeri öğrenmek, mekana baskın düzenlemeden strateji oluşturmak oldukça “havalı”.
Meraklıları için henüz bir PvP özelliği yok oyunda. Ve fakat Ubisoft, PvP geleceğini onayladı.
Zehir tacirleri sizi bekliyor…