2003 – Silent Storm Serisi

Kurulduğu günden beri daima iyi işlere imza atmış bir firmadır Rus bağımsız stüdyosu Nival. Takım stratejileri sürünürken çıkardıkları Silent Storm ve Silent Storm Sentinels, savaşları, karakter gelişimi ve uçuk hikayesiyle nefis oyunlardı. Alternatif bir İkinci Dünya Savaşı tarihi çizen oyunda, Thor’s Hammer adında, savaşın iki cephesine de silah sağlayan bir örgütü çökertmeye çalışıyor, bir noktadan sonra kendi teknolojileri olan mech suitleri onlara karşı kullanarak yıkım kusuyordunuz. Bölümleri genellikle çok katlı tasarlanmış bu oyunda yıkım, X-Com oyunlarına göre çok daha fazla şey ifade ettiği için oldukça da eğlenceli bir oyundu. İyi tasarlanmış bölümlerde, kimi zaman gizliliğe, kimi zaman ise ateş gücüne ağırlık vererek başarıyı kovalıyordunuz.

Özünde bu noktada takım stratejileri kötü bir noktada değildi ama 2000-2010 arası oyun yapımcılığı devlerin tekeline geçmişti. Büyük firmalar orta firmaları yutuyor, küçüklere ise oyun yayınlayacak bir platform dahi kalmıyordu. Bu yüzden benim için oyun listelerini FIFA’ların, NFS’lerin ve Call of Duty’lerin domine ettiği bu dönem oyunculuğun karanlık çağıdır. Pek çok niş tür gibi takım stratejileri de bu dönem meyve vermemiştir.

2012 – Yeni XCOM Serisi

Son iki başlık arasındaki tarih farkına bakın. Evet, takvimler 2012’yi gösterdiğinde, artık uzun yıllardır ağız tadıyla bir takım stratejisi oynamamıştık. Hatta tur bazlı strateji denildiğinde artık akla artık Civilization’dan başka bir şey gelmiyordu dersem yanlış olmaz. Malum, Hasbro X-Com lisansının içine ettikten sonra türün bayrak gemisi de uzun bir uykuya dalmıştı. Yıllar sonra seriyi canlandırmak isteyen ise Sid Meier’ın MicroProse’dan ayrıldıktan sonra kurduğu strateji stüdyosu Firaxis’ten başkası değildi.

Firaxis X-Com için en doğru adresti ve heyecanlanmıştık. Serinin oynanışını basitleştireceklerini açıkladıklarında korkmadık değil ama 2012’de yayınlanan reboot oyun XCOM: Enemy Unknown muazzam bir geri dönüştü. İlk oyun UFO ile akla gelebilecek her anlamda (öykü, araştırma sistemi, ülke destekleri, psişik güçler) ile büyük benzerlikler taşıyan oyun, çok iyi geliştirilmiş bir savaş sisteminin yanı sıra (artık hareket puanları gitmiş, iki hareket hakkı gelmişti), sadeleştirilmiş bir envanter ve Final Fantasy Tactics’teki gibi çatallanan bir sınıf sistemi ile tatlandırılmıştı. XCOM çok sattı ve seriyi de türü de başarıyla diriltti.

Çağın getirisi olarak pek çok (ve sağlam) indirilebilir içerik de üretilen XCOM’a devam oyunu da 2016’da geldi. Ben her ne kadar ikinci bir Terror from the Deep beklesem de, Firaxis çok ilginç bir hamleyle, ilk oyunu kaybettiğiniz bir senaryoda gerilla savaşı verdiğiniz bir oyun yaptı. Makro yönetiminde köklü değişimlerin olduğu oyunda artık ekonominiz yaptığınız görevlere bağlanmıştı. Ayrıca karakter gelişiminde sınıf sistemindeki radikalleşme de dikkat çekiyordu. Görev esnasında alıp kullanabildiğiniz eşyalar ve akıllı bir rastgele harita geliştirme sistemi de oyuna tekrar oynanabilirlik katıyordu. Yine bolca indirilebilir içerik üretilen oyuna üçüncü devam oyunu gelmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Bugün türün geldiği son noktanın XCOM2 olduğunu söyleyebilirim. Ama gelin son dönemde çıkan ve size tavsiye edebileceğim indielere de bir göz atalım.

2013 – Expeditions: Conquistador

Türün yeniden dirilişinin ilk meyvelerinden olan Kickstarter projesi Conquistador, RPG soslu olsa da, Heroes of Might & Magic görselliği taşısa da, takımınızla bir set görevi başarmaya çalıştığınız bir strateji oyunuydu. Pek çok farklı özellikte karakter, çok zorlayıcı haritalar ve tuhaf görevleri (yerlileri ürkütmeden kamptan sıvışma görevinden tutun, tacirlerden köle kurtarmaya kadar) ile çok şekil bir oyundu. Biraz hantal bir yapısı olmasa daha iyi olurdu ama bu türden orijinal bir oyun arayanlara tavsiye ederim.

2014 – Xenonauts

XCOM serisi kökleri öyle bir filizlendirdi ki, tur bazlı takım stratejileri yeniden revaçta bir türe dönüştürdü. Bir sürü stüdyo, aynı anda bu türde yeni oyunlar çıkaradursun, İngiliz indie ekip Goldhawk, ilk X-Com oyununun modern bir klonunu yapmaya soyundu. Sonuçta aynı oyunun biraz daha büyüğü ve biraz daha modern grafiklisi olsa da, gayet oynanabilir ve eğlenceli bir oyundu Xenonauts. XCOM reboot’undan ne farkı var derseniz, Xenonauts’da envanter sisteminden üs planınıza kadar pek çok şey manuel, yani XCOM’daki gibi size yardımcı olan limitler yok. Radarınızı son seviyeye getirdikten sonra üssünüzü yanlış yere kurduğunuzu mu fark ettiniz? Geçmiş olsun. Görev arasında karakterin sis bombasını yenilemeyi unuttunuz mu? Geçmiş olsun. Elbette deneyimleyerek ya da internetten araştırarak ne yapmanız gerektiğini öğrenmeniz mümkün ve o noktaya geldiğinizde, aslında yaptığınız şey XCOM’dakiyle aynı olsa da farklı bir haz veriyor. Şu sıralar yoğun istek üzerine ikincisi de yolda (bu sefer deniz altı oyunu olsun nooolur).

2014 – The Banner Saga

XCOM sonrası dönemde Kickstarter’da türeyen takım stratejilerinden bir diğeri de, yine RPG soslu strateji The Banner Saga idi. Özünde bir sürü strateji görevi ve arasında bir kaç diyalogdan ibaret olan oyun, nefis görsel tarzı, nordik mitolojiye getirdiği farklı bakış açısı ve bir ton farklı karakter sınıfı ile oynanmayı hakeden bir örnekti. Oldukça da zor bir oyun deneyimi sunan oyunun ikincisi de 2016’da çıkmıştı.

2014 – Halfway

Indie oyun Halfway, çok duyulmuş bir oyun değil. Yine RPG sosuyla, Alien benzeri bir atmosferde, büyük bir uzay gemisinde topladığınız karakterlerle bir seri görevi icra ettiğiniz bir oyun. Ancak bu basit oyun da, güzel pixel art grafikleri, çok beğendiğim yetenek sistemi, bol diyaloğu ve sıkı korku temasıyla kesinlikle tavsiye edeceklerimden biri.

2015 – Steamworld Heist

Aslında Steamworld Heist’tan şu yazımda uzunca bahsetmiştim. Ancak kısaca özetlemek gerekirse, makro yönetimi sökülmüş ve yandan görünen bir XCOM diyebileceğimiz Heist, ciddi bir eğlence ve tekrar oynanabilirlik sunan harika bir oyun. Çılgın yetenek ve ekipmanlarıyla, bir de süper eğlenceli öyküsü ve müzikleriyle kesinlikle oynanmayı hak eden bir oyun.

2015 – Invisible, Inc.

Korpokrasi, casuslar, hackerlar ve ihanet. Bilim kurgu temalı bir görevimiz tehlike oyunu olan Invisible, Inc.’de ihanete uğramış özel bir istihbarat şirketinin ajanlarını yönetiyorsunuz. Her görevinizde, prosedürel bir haritada yakalanmadan görevinizi tamamlamaya çalışırken, bir yandan alarm sistemlerini ve robotları hackliyor, kasaları boşaltıyor, düşmanları bayıltıyorsunuz. Oldukça gergin bir oyun olan Invisible, Inc. ciddi manada kafa yoruyor ve gizemli hikayesiyle kendini tekrar tekrar oynattırıyor.

2018 – Into the Breach

Geçen aylarda ele aldığım, Faster Than Light’ın yapımcısı Subset Games’in ikinci oyunu Into the Breach, küçük haritaları, bol ama basit kişiselleştirme seçenekleri ve düşmanı hareket ettirme üzerine kurulu yapısı ile türün kökenlerine dönen ufak ama harika bir oyun. Türe yeni bir soluk getiren bu oyunu da tavsiye ediyorum.

Bu yazımda sizlere tur bazlı takım stratejilerinin geldiği ve gitmekte olduğu yönü elimden geldiğince aktarmaya çalıştım. Gördüğünüz üzere, bu tür bir dönem yok olma aşamasına geldiyse de yeniden yeşillendi ve uzun yıllar meyve vermeye devam edecek gibi görünüyor. Şu an Steam üzerinde bu yazıda tavsiye ettiğimden çok daha fazla bu türde oyun var ve sürekli yenileri çıkmaya da devam ediyor. Eğer güncel ve incelememi istediğiniz bir oyun varsa bu yazının altına mesaj bırakmaktan çekinmeyin. Hepinize iyi oyunlar.