Düşmanlar da yine bu tür oyunlarda alıştığınız gibi. Çeteler, keşler, robotlar, radyoaktif hayvanlar, bazı mutasyona uğramış varlıklar ve benzerleri. Oyun gerçek zamanlı ilerlese de, bu türün çoğu oyunu gibi savaşa girildiğinde insiyatif sırasına göre turn base bir hal alıyor.

Şahsi görüşümdür, turn base oyunlar çok daha akılcı parti kurulumları ve taktikler üretme konusunda oyuncuyu zorluyor. Ancak gerçek zamanlı oyunlarda bu kadar incelikli detay olmuyor ve bama güme ilerliyorsunuz. Bu yüzden turn base olması, oyunun üstün özelliklerinden biri.

Ortamın yıldızı belli…

Savaşın dışında, bölgeler arası seyahat ederken büyük bir haritaya çıkıyorsunuz. Orada her hareketinizin belli bir “water / su” ederi var. Belli bölgeler arası seyahat ederken karakterlerinizin mataraları dolu değilse, yolda susuz kalıp hasar görmeye başlayabilirsiniz. Keza harita ekranında seyahat ederken radyoaktif bölgelerden korumasız geçerseniz canınız yanacaktır.

Buna rağmen, seyahatler esnasında açık arazi yetenekleri olan karakterleriniz yoksa daha fazla saldırıya uğrar, su ve benzeri yardımcı maddelere erişiminiz azalır. Tüm bunlar da partinizin daha çok hasar görmesini sağlar ki yaraları iyileştirmek pek kolay değil. Bunu bazı haritalardaki doktorlar yaparlarken, ilk yardım ve cerrahi yetenekleri olan karakterler de, belli eşyalar sayesinde yapabiliyorlar.

Oyunun seslendirmeleri gayet güzel ancak çoğu oyundaki gibi tüm karakterler seslendirilmiş değil. Önemli karakterlerde seslendirme var. Grafikler ise sanırım iyi ancak bunu screenshotlara dayanarak söylüyorum. Zira en başta da dediğim gibi oyunu oldukça düşük grafiklerle oynayabildim. Hikayesi ise kabaca, savaş sonrası Dünya’da düzeni sağlayan asker grubu Desert Ranger’ların bir üyesisiniz. Gidip grubunuzun ve coğrafyanın tamamının selameti için görevler yapıyorsunuz. Tabi bunları yaparken illa parlak zırhlı şövalye olmanıza gerek yok! Diyaloglara göre çok anlayışlı ya da iyi niyetli olmayan kahramanlar da olabilirsiniz. Aksiyon olarak ise Wasteland 2’ye en çok benzeyen oyun X-Com, ancak savaşların akıcılığı X-Com’a göre oldukça geride. Yine de bu oyunun önceliğinin aksiyon değil RPG olduğu düşünülürse fena olduğu söylenemez.

Eskiden buralar yemyeşildi, şimdi de yemyeşil… Erhhh…

Tüm anlattıklarımı üst üste koyarsak şunları söylemek mümkün :

Wasteland 2 kolay bir oyun değil. Görevleri, diyalogları okuyan ve RPG türündeki oyunların karakter / parti kurulumları konusunda acemi olmayanlar için zor diyemeyiz. Ancak daha hareketli oyunlar arayanlar için zor hatta zaman zaman sıkıcı olabilecek detaylar içeriyor. Yine de hem sağlam bir geçmişi olduğu için hem de çok kişinin beklentisinin üzerine kurulduğu için kaliteli bir oyun olma zorunluluğu vardı. Bunu da iyi bir şekilde becerdiklerini söylemek mümkün.

Oynanabilirlik: 8/10
RPG: 9/10
Post-Apocalyptic: 8/10
Aksiyon: 7/10
Tekrar Oynanabilirlik: 9/10
Görüntü, Ses, Teknik vs: 8/10