Oyundaki her görev evet istisnasız her görev çok sağlam bir arka plana sahip. Mesela Skellige’ya giderken denizin ortasında bir ada gördüm ve “kesin aytım vardır hea!” diyerek adaya çıktım. Ada’da bir erkek cesedi ve bir not vardı. Notu okuduğunuzda size bir sandığı bulmanızı, bu sandığın içinde bir kitap olduğu yazıyordu. Sandığı buldum ve günlüğü okudum. Günlükte yazanlar üç aşağı beş yukarı şöyleydi; “Karım ve oğlumu yanıma aldırmak istiyorum Skellige’ya varırsak orada ki iş fırsatları, yaşam şartları, Beşler adına, her şey güzel olacak! İkisini de burada daha iyi bir gelecek bekliyor. Velen’de ki mülteci hayatı sona erecek!”  bu yazıdan durumun ne olduğunu öğrenip Velen’e doğru hareket ediyorsunuz ve adamın karısı ile çocuğunu bulup onlara bu kişinin öldüğünü söylüyorsunuz, tam bu sırada iki adet şerefi bozuk ortaya çıkıp mültecileri idam etmek istediklerini söylüyorlar ve sizde onurlu bir adam olduğunuz için ikisininde kellesini alıyorsunuz. Ya da almayıp teslim edip oren’lerin tadına bakabilirsiniz orası sizin ahlak anlayışınıza kalmış sevgili kahramanlar.

Evet acısı ile tatlısı ile yarı inceleme yarı izlenim içeren yazımızın son düzlüğündeyiz sevgili kahramanlar. Ben toplam 120 saatte bitirmişim Witcher’ı ama başından hiç kalkmadığım ve %80 senaryo odaklı gittiğim için böyle oldu yoksa gelcek DLC’ler ile oyunun toplam oynanışı 250 kocaman saat. Witcher 3 oyun Dünyasının son yıllarda başına gelmiş en güzel şey, fantastik bir evrende geçip bu kadar gerçekçi ve realist bir anlatımı olan bir yapım bulmak gerçekten zor. Geralt’ın inanılmaz karizması ve dopdolu içeriği ile Witcher 3 bırakın normal sürümünü, koleksiyoner sürümünün bile bir lirasına üzülmeyeceğiniz bir yapım olmuş. Oynayın görün derim ben.

Kendinize dikkat edin ve yazı için kusura bakmayın anca oynayıp bitirdik! Haftaya görüşmek üzere Sevgili Kahramanlar.

Bu arada  sevgili Kahramanlar; demeden önce çok sevdiğim bir abimin sitesinden bahsetmek istiyorum size. Kahraman geeklerin ve mini mini nerdlerin gözünden kaçmış olabileceğini düşündüğüm bir site, www.techandle.com şu anda hayatına bir haber blog sitesi olarak devam ediyor fakat kısa zamanda güzel işler başarmış ve başaracak olan bir sitedir kendisi. Üstelik %100 ingilizce içerik ile hizmet veriyor. Sitenin kurucuları Lost Libary’nin kurucusu olan Ali Aksöz ve gazeteci/siyaset bilimci Berk Çoker ikilisi özgün içerik sunmak adına siteyi ingilizce olarak inşa etme kararı almışlar. Fakat sonra “neden ingilizce bilmeyen nerd ve geekleri görmezden gelelim?” diyerek kısa zaman içerisinde sitenin Türkçeleştirme işlemlerini de başlatacaklar. Bu arada çok yakın arkadaşım ve abim olan Berk Çoker’in Eylül ayında Bilimkurgu içeriğine sahip bir kitabı çıkacak. Ben taslakları şahsen inceledim ve diyebilirim ki hazır olun çok acayip bir kaynak elinize geçmek üzere.