İnsanoğlu hakikaten kendini oldukça törpülemesine rağmen evrimsel olarak açgözlü, saldırgan ve sahiplenici bir tür. Bizzat kendi türümüze geçmişte yaptıklarımız ortada. Yine de bilinçsel evrimimiz bizi genetik programımızı redderek başka yollar çizebilecek bir duruma getirdi ki, bunu büyük bir şans olarak görüyorum.

Tabi geçmişimiz gittiğimiz yeri yıkıp kendi sistemimizi kurmak üzerine olunca bilinçaltımız da bunu uzaylılar üzerinden bize geri yansıtıyor.

Peki Diyelim Yemedi Köle Yaptı, O da Olumlu

Bilenler bilir, “Fermi Paradoksu” diye bir olay var. Şu ana kadar elde ettiğimiz astronomi ve biyoloji bilgilerini birleştirince, evrende bizim gibi veya bizden ileri bir sürü medeniyetin olmasının çok yüksek olasılık olasılık olduğunu ama bizim şu ana kadar bu şekil hiçbir medeniyetle karşılaşamamış olmamızı betimleyen bir tanım.

Nette “Fermi Paradoksu” diye araştırırsanız bol bol kaliteli geyik bulabilirsiniz, ben hala uzaylı istilası olayındayım. Burada meselemiz uzayın büyüklüğünün yanında gezegenimiz ve türümüzün önemsizliği. Uzayda seyahat edecek seviyede ilerlemiş bir medeniyetin hiçbir alanda kaynak sıkıntısı çekmemesi gerektiğini düşünüyorum. Ziyaret ettiği her türü köle eden dev intergalaktik organizasyonlara da kılım. Bizde kendi imkanlarınla yapamadığın neyi buldun kardeşim?

Ruhen 16 yaşındaki Selencanların düşündüğünün aksine önemsiz ve ufağız.

Yazıyı düşündüğümden kısa bitirdim, aslında Fermi Paradoksunu da anlatacaktım, oradan saçma yerlere zıplayacaktım da, mantığım beni son anda durdurdu. Eğer o konularda da detaylı yazı isterseniz yorum olarak belirtin yazayım. Şimdi oyuna geri dönme zamanı.

Alyenlerin kıçına tekmeyi basmaya gidiyorum. Daha detaylı bilimsel goygoyla geri döneceğim!