Adım Adım Çizgi Roman #8 – Eleştiri
Bu aşamaya kadar gelebildiyseniz tebrikler. Artık işinizi dışardan göremeyecek kadar içindesiniz. Yani teknik terimiyle “üretici körlüğüne” yakalandınız. Artık çizgi romanınızı başkalarına gösterip fikir alabilirsiniz. Bu aşamada üreticilerin oldukça cimri davrandığını söyleyebilirim. Yurtdışı başvurularında uzun sürecek bir seri düşünüyor olsanız bile hikayenin sonunu, ne olduğunu bilmek isterler. Bundan çekinmeyin, üçüncü bölümde yazmıştık: Şunu unutmayın: Bir fikir aklınıza geldiyse bu mutlaka önceden düşünülmüştür ve başka biri de uygulamaya başlamıştır. Kimse sizin fikrinizi çalmak istemeyecektir.
İyi Yazar, Çizerlere Yaptıklarınızı Göstermek
Bu ilk akla gelen ve yapılan bir şeydir, işin doğrusu bu çabaların büyük çoğunluğu hüsranla sonuçlanır. Birinin iyi yazar ya da çizer olması onu iyi bir eleştirmen yapmaz. Bu iki özellik aynı kişide çok ender olarak bulunur. Genelde yazar ve çizerler kendi eksiklerini sizin yaptıklarınızda görürler. Zaten biz de doğru noktaları görme yerine eksikleri görme hastalığı olduğundan bu konuda zaman kaybetmeyin, kitap çıktıktan sonra iletişime geçmeniz daha isabetli olacaktır. Bitmiş basılı bir iş (o da verilen emekten dolayı) hiç bir zaman çok eleştirilmez.
İnsanlara Ulaşma ve Tanıtım
Kamuoyu yoklaması da diyebiliriz, internet büyük bir nimet. Farklı ortamlarda yayınlayacağınız çizgi romanınıza alacağınız eleştiriler sizi geliştirecektir. Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal ağlardan sadece yakın cevrenize ulaşabilirsiniz. Başlangıç aşamasında forumlarda da işlerinizi paylaşmanızı öneririm. Çizgi roman forumlarında olduğu gibi çizgi romanınızın içerdiği ilgi alanları kapsayan forumlarda da paylaşın (Bilimkurgu ağırlıklı çizgi romanı bilimkurgu içeren forumlarda, tarihsel öğeler içeren çizgi romanı tarih içeren forumlarda vs.). Gölge e-Dergi’yi de unutmayın, hem çizgi romanınızı, hikayenizi yayınlayabilirsiniz, hem de diğer yazar, çizerlerle tanışırsınız.
Mutlaka anlatmak istediğiniz bir şeyler olacaktır bu konuda ısrar edin ve taviz vermeyin fakat farklı gruplardan benzer fikirler çıkıyorsa bunları göz ardı etmeyin. Bir kişi yaptığınız her şeyi eleştiriyorsa önemsemenize gerek yok ama bir çok kişi aynı noktayı eleştiriyorsa o konuda bir şeyler yapmanızın vakti gelmiş demektir.
Türkiye’de çizgi roman konusunda “ilk” olmak kolaydır. Eğer benim “ilk” olduğum bir konu varsa o da basılı bir çizgi romandan en çok sayfa (hatta bölüm) paylaşan kişi / yayınevi olduğumdur.
Yaptıklarınızı paylaşın, inanın bu sizin tanıtımınız açısından ileride olumlu etki yaratacaktır.
Son Tavsiye:
Şunu unutmayın: Türkiye’deki çizgi roman okuru oldukça az. Sizin çizgi romanınızı okuyacak insanlar ise iyice az olacak. Yani aslında en kalbur üstü, en elit kısıma hitap ediyorsunuz. Sizinle aynı filmleri seyreden, aynı kitapları okuyan insanlardan bahsediyorum. Bilgiçliğe gerek yok, bu insanların fikirlerine güvenin, belki de sizden daha fazla bilgililerdir.
Meraklısına Ödev:
Beğendiğiniz yazar ve çizerlerin ilk işlerini bulun, inceleyin (Ne kadar aşama kaydettiklerini farkedeceksiniz, siz şu an o aşamadasınız).