Avengers Cilt 5 & 6: Uyum Sağla ya da Öl
Bir önceki yazımızda Infinity sonrası New Avengers (Illuminati) ekibinin başına gelenlerden bahsetmiştik, şimdiyse sıra asıl Avengers ekibinde. Hikayemiz Age of Ultron’dakine benzer şekilde bir partiyle açılıyor ancak gelecekten gelen bir misafir sebebiyle parti çok da uzun sürmüyor. Bu misafir 6’ncı ciltte bolca göreceğimiz zaman yolculuklarının da başını temsil ediyor. Bir süre kalıp Avengers ekibini gelecek tehditlere karşı hazırladıktan (yani daha çok silah yapmalarına yardım ettikten) sonra kendi zamanına geri dönüyor.
Dünyada bu ve daha birçok anomali baş gösterirken etik gibi çağ dışı kaygılarla sınırlandırılmamış AIM (Advanced Idea Mechanics) ekibi boş durmayıp insanlığın bilimsel ilerlemesi için çalışmaya devam ediyor ancak çoklu evren araştırmaları sırasında yanlışlıkla başka bir Avengers ekibini evrenimize getiriyorlar. İlk bakışta geçmişten gelen orijinal Avengers ekibi gibi görünseler de çok geçmeden bayağı farklı olduklarını görüyoruz. Bu yeni gelen ekip içinde: kullarından itaat bekleyen bir Thor, duygu merkezi alınmış ve Avengers tarafından uzaktan kumandayla kontrol edilen sosyopat bir Banner, Iron Man zırhını giyen hem baba hem oğul Stark’ı öldürmüş bir Jarvis ve General Amerika’yı barındırıyor. Anlayacağız aynı imaja sahip olsalar da ahlak anlayışları bizim ekipten bayağı farklı.
Hikâyenin bu kısmı flashback ve flashforwardlarla güzel bir anlatım sunsa da büyük hikâyeye doğrudan bağlanmayan eğlencelik bir okuma olarak kalıyor sadece. Zaten cilt boyu genel olarak düşük seviyede seyreden çizim kalitesinden de, bu cilde çok da önem verilmediği sonucunu çıkarabiliriz. Asıl büyük hikâye ise 6.ciltte başlıyor.
New Avengers’ın en başında aşım olaylarından haberdar olunmasıyla yeniden kurulan Illuminati ekibinin üyelerinden birisi de Captain America’ydı. Ancak çok geçmeden, başka dünyaları yok etme fikrine karşı çıktığı için, hafızası silinip ekipten atılmıştı. Yakın zamanda ise Original Sin eventi yüzünden Marvel Evreni’ndeki çoğu sır açığa çıkmış, çeşitli karakterler geçmişlerine dair unuttukları şeyleri hatırlamışlardı. Illuminati’nin varlığını ve neler yaptığını hatırlayan Captain America da yanına güvendiği Avengers üyelerini alıp soluğu Ironman’in yanında alır. İkinci bir Civil War mu olacak derken, kaybolmuş zaman taşı ortaya çıkar ve herkesi zamanda ileri yollar.
Ekip belli bir zamanda durmayıp her gittikleri gelecekte bir süre geçirdikten sonra daha da geleceğe ışınlanmaktadır. Bu yolculuk sırasında Ultron’un yönetimininde bir dünya, insanlığın dünyayı terk edip uzaya açıldığı bir çağ ve Avengers’ın Green Lantern Corps vari bütün evreni koruduğu çeşitli gelecekler görürüz. Aslen kalabalık bir ekip görsek de cildin başrolü aslında Captain America. Kendisinin (tekrar ve tekrar) ne olursa olsun doğru bildiği şeyin peşinden gittiğini görüyoruz. Bu seçimlerine yolun zorluğunun ya da kolaylığının hiç bir önemli olmadığını, doğru olduğunu düşünmesinin yeterli olduğunu anlıyoruz. Hikâyenin mitolojik bir hissiyatı da var. Captain ve Iron Man’i birbirini seven, benzer ama sürekli bir birbirleriyle savaşan kardeşlere benzetebiliriz. Captain’ın geleceğe çıktığı yolculuk ise bir çeşit kahramanın yolculuğuna benziyor. Döndüğünde fiziksel olarak değişmemiş olsa da kendinden daha emin, daha bilge biri oluyor.
Zaman yolculuğunu ve Hickman’ın epik tonunu seven biri olarak 6’ncı cildi çok beğenerek okudum. Çizimleri daha önce Avengers: Infinity cildini de çizen (ve bir önceki ciltten sonra değeri daha da anlaşılan) Yu çiziyor ve yine harika bir iş çıkarıyor. Hikayenin devamı için Avengers 7’nci cildini arayıp bulamamış olabilirsiniz. Çünkü bu ciltle beraber Avengers ciltleri bitiyor ve hikaye Avengers: Zaman Tükeniyor serisinde devam ediyor oradan da Secret Wars’a bağlanarak final yapıyor.