Avengers: Infinity – İki Cephede Savaş

Hickman’ın Avengers yazarlığının başından beri hazırladığı iki event’den ilki olan Infinity’e ulaştık sonunda. Marvel’ın çoğu event’inde ana dergi bütün bir hikâye sunarken diğer dergiler bu olay sırasında başka karakterlerin ne yaptığına odaklanırdı ancak Infinity’de durum biraz daha farklı. Hikayeyi tam olarak anlamak için Infinity, Avengers Cilt 4 ve New Avengers Cilt 2’nin hep beraber okunması gerekiyor. Infinity cildinin arkasında okuma sırasını bulabilirsiniz. Ancak maalesef ciltlerin içinde sayı numaraları yok o yüzden her ciltte ayraç kullanmayı unutmayın.

Hikayemiz Avengers Cilt 3‘ün sonunda dünyadaki evrimleşen yapılardan birinin uzaya yolladığı  sinyallerin alıcı bulmasıyla tetikleniyor. Bu sinyali alan, evrendeki bilinen en eski bilinç sahibi ırklardan biri olan Kurucular rotasını dünyaya çevirip karşısına çıkan her gezegeni fethederek ilerlemeye başlıyor. Evrendeki diğer uygarlıklar (Kree, Shi’ar, Spartax ve hatta Skrull)  da bu ilerlemeyi durdurmak için galaktik bir konsey kurup güçlerini birleştiriyor. Avengers ekibi de “Bir değişilik yapalım da bir şeyi de dünyaya gelmeden önce engelleyelim” diyerek bu birleşik orduda yerini alıyor.

Genelde dünyada geçen daha küçük çaplı hikayelerden sonra ölçeğin bu kadar büyümesinden inanılmaz zevk aldım. Kendi aralarında yıllardır savaşan bunca farklı ırkın ve imparatorluğun ortak bir tehdit karşısında, hayatta kalmak için bütün farklılıklarını kenara koyup bir araya gelmelerini görmek çok güzeldi. Avengers ekibinin başlarda savaşla ilgili hiçbir söz hakları olmayan sıradan askerler olarak katılması da bu büyük ölçeği daha da hissettirdi. Tabi Captain America’nın taktiksel başarıları sayesinde ekipçe gittikçe savaşta daha da söz söyleyebilen bir noktaya ulaştılar. Buradaki ekipten en çok parlama şansı yakalayanlar Captain ve Thor oldu. Özellikle Thor’un bütün gidişatı değiştiren öyle bir sahnesi var ki… Anlayacağınız tam bir epik uzay savaşı okuduk.

Uzak uzayda böyle sıkıntılar olurken dünyada da bambaşka sıkıntılar yaşanıyordu. Hikâyenin uzay kısmı biraz daha yeni nesil bir epik iken dünyada geçen kısmı daha klasik bir mitolojik hikaye aslında.

Antik Yunan’da bizim bildiğimiz Tanrıların hükmünden önce Titan’lar hüküm sürerdi. Bu Titan’ların başı olan Kronos doğan her çocuğunu, nasıl kendisi babasını baştan indirdiyse yeni nesil de onu baştan indirir korkusuyla, yutardı. Ta ki eşi onu kandırıp Zeus’u yemesine engel olana kadar…

Bizim hikayemizde ise Deli Titan olarak bilinen, Titan’lı Thanos bütün evrene dağılmış çocuklarını öldürmeye başlıyor. Çocuğu olduğundan şüphelendiği her yere bir elçisini gönderip o yaşlardaki bütün çocukların kafasını istiyor. Bu sebeple şüphelendiği her yeri gezdikten sonra bir türlü gitmediği bir gezegen kalmıştı: Dünyamız. Çok fazla kez istilayla karşılaşmış ama her seferinde bunu püskürten Dünyanın haklı da bir ünü vardı ve çoğu ırkın saldırmaktan çekindiği bir yerdi. Ancak bu sefer bir farklılık vardı, Avengers dünya dışındaydı. Bunu fırsat bilen Thanos da topyekün bir şekilde dünyaya saldırdı.

Avengers ekibinin çoğunluğu uzaya çıksa da New Avengers / Illuminati ekibi olası bir Aşım (Incursion) tehdidine karşı dünyada kalmıştı neyse ki. Hikâyenin bu kısmında Illuminati ekibinin Thanos’a ve Thanos’un Cull Obsidian (Black Order)’ına karşı mücadelerini izliyoruz. Thanos’un dünyaya gelişindeki asıl amaç oğlunu bulmak olsa da çok geçmeden Illuminati ekibinin yakın zamanda Infinity Gautlet‘i kullandığını ve taşlardan birinin dünyada olduğunu öğrenmesiyle işler daha da kızışıyor. Tabi tahmin edebileceğiniz gibi bu iki farklı koldan ilerleyen hikayeler ciltler ilerledikçe birbirine bağlanıyor.

Anlayacağınız Infinity biri büyük, biri daha da büyük iki büyük olaydan oluşuyor ve bu özelliğiyle çoğu Marvel event’inden ayrılıyor. Kurucular hikayesinin ölçeği ne kadar daha büyük de olsa sonucuyla bizim okuduğumuz Marvel Evreni‘nde çok da bir değişikliğe sebep olmuyor, etkileri (en azından bu noktada) sadece Avengers serisinde hissediliyor. Öte yandan Thanos hikayesinde Black Bolt’un verdiği bir karar sonrası Inhuman’ların evrendeki yeri tamamen değişiyor (Tabi bunun sebebi X-Men’in sinema yayın haklarının Fox’da, Inhuman‘ların ise Marvel’da olması). Yeni Inhumans serisi başlıyor, Ms. Marvel gibi Marvel’ın son yıllarda yarattığı en iyi yeni karakterlerden biri yaratılıyor ve Death of X’e ordan da X-Men vs. Inhumans’a yol açacak olaylar dizisi başlıyor. Hepsi de Black Bolt’un ağzından çıkan bir kelimeyle oluyor (Ardından benzeri bir hareket Agents of S.H.I.E.L.D’da da yapılıyor).

Özetle söylemek gerekirse Infinity Marvel’ın yaptığı son iyi event’lerden ve her event öncesi sözü verilen Marvel Evrenini tamamen değiştirme sözünü tutan nadir eventlerden. Çizimlerden hiç bahsedemedim ama dergiden dergiye çizer değişse de eventteki bütün çizimler çok çok iyi. Özellikle Cheung ve Francis Yu harikalar yaratıyor.

Peki Buradan Sonra?

  • “Ne yaptı bu Inhuman’lar?” diyorsanız Inhumans serisinden devam edebilirsiniz, Ms. Marvel’a da kesinlikle şans verin pişman kalmazsanız.
  • “Ne olacak bu evrenin hali?” diyorsanız da Avengers Cilt 5 ve New Avengers Cilt 3’den devam edip adım adım Secret Wars’a doğru yol alabilirsiniz.

Yorumlar