Kimmeryalı Conan: Kimmerya

Klasik muhabbettir; “ders çalışırken araya çizgi roman koyardın, hey gidi” söylemi. Halen gençler yapıyor mu bilmiyorum ama 80’lerde, 90’larda büyümüş insanlar bunu yapardı. Benim de ders kitapları arasına en çok koyduğum çizgi roman Conan’dı. Marmara Çizgi’den çıkan renkli Conan serisi de bu anlamda bana harika bir nostalji oldu. Bu yazımda da, renkli Conan serisinin -ki İngilizce’si Kimmeryalı Conan olarak geçiyor, bu yüzden bu noktadan itibaren o şekilde hitap edeceğim- ilk cilti olan Kimmerya’dan bahsedeceğim.

Conan, 2003 yılına kadar Marvel Comics’teydi. 2003 yılında itibaren Dark Horse’a geçtiğinde okuyanları şüphesiz bir heyecan sarmıştır. Keza, Conan’ın, Dark Horse’un karanlık atmosferinde çok daha vahşi olacağı gerçeği vardı. Öyle de oldu. Marmara Çizgi’den çıkan bu seri de, sertliği dibine kadar yansıtıyor çizimlere.

Bu seri Dark Horse ile çıkan ikinci seri aslında. Birinci seri sadece Conan olarak geçiyordu. Conan serisini takiben Marmara Çizgi’nin Kimmeryalı’sı geldi. Güzelliği, başlı başına, bağımsız bir hikaye olması. Yani daha öncesini bilmenize gerek yok. İlk sayfadan itibaren yeni bir macera geliyor karşımıza.

Conan

Aklı olan kaçsın

Kimmeryalı Conan!

İsminin Kimmeryalı Conan ve ilk ciltinin isminin Kimmerya olmasının nedeni, Conan’ın uzunca bir süre uzak kaldığı ana vatanına geri dönüyor olması ile ilgili. Kahramanımız, bu ilk macera ile, kuzeydeki acımasız soğuklara geri dönüyor. Dönmesiyle de karlı dağlarda kan dökülmeye başlıyor. Bir grup Vanirli ile kapıştıktan sonra, dağlarda yaşayan yaşlı, ancak Vanirli savaşçıların çekindiği bir adama denk geliyor ve bu gizemli kişi Conan’ın dedesini tanıdığını söylüyor.

Birinci kitapta bolca aksiyon var ancak bunlar sadece Conan’ı merkeze alan mücadeleler değil. Kimmerya macerası, Conan’ın geçmişine dair bize bilgiler veriyor. Dedesi Connacht’ın maceraları, eski aşkı Caollan’la yaşadıkları ve sonrasında kadının başına gelenler bu hikaye ile bize aktarılıyor. Tek istediği köyüne geri dönmek olan Conan’ı, yol üstünde karşısına çıkan sıkıntılar, yolundan saptırabilecek mi? Birinci kitap bize bunlardan bahsediyor.

Renklinin Tadı

Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim bir konu, siyah beyaz çizgi romanlara şimdiki jenerasyonun burun kıvırmasıdır. Büyüdüğüm dönemde, Türkçe olarak sadece siyah beyaz çizimler vardı ve bende bu bir alışkanlık haline geldi. Beni hiç rahatsız etmiyor ama şimdiki jenerasyonun talepleri farklı. Zaten dijital teknolojilerin gelişmesi, görselliğin önem kazanması derken, siyah beyazda da ısrar etmenin alemi de yok. Marmara Çizgi de böyle düşünmüş ve Conan’ı bize renkli olarak sunmuş. Senarist Haxtur Ödülleri sahibi Tim Truman, hikayede iyi bir kurgu sunmuş. Çizimler farklı çizerlerden ve oldukça tatmin edici. Ben özellikle gece geçen sahnelerin çizimlerini, gölgelendirmelerini beğendim. Kutular da hiç göz yormuyor.

Connacht’ın hikayelerinde farklı çizerler çalışmış

Harika Bir Serüvene İlk Adım

Kimmerya, başarılı bir Conan serüveninin, Conan için sakin ama bir çok çizgi romana göre oldukça hareketli başlayan bir cilti. Conan seviyorsanız mutlaka alın derim. Conan denemek isteyenlere de iyi bir seçim olacaktır diyorum.

Vannaheim’da kalıp domuz karılarınızla otursanız sizin için daha iyi olacaktı
— Conan, Vanirli’lere tavsiyelerde bulunuyor

Yorumlar