Dante Spada’nın çizimleri genelde üzmez. Bu serüvende de gayet temiz çalışmış. Ancak konu için aynı şeyi diyemeyeceğim. Malesef bu macera biraz zorlama olmuş. Özellikle kahramanlarımızın mücadele ettiği canavarları görünce biraz güldüm açıkcası. Dev kurbağalar…. Puan 5/10.

Cilt 3 – İki Dünyada Yaşayan Kadın ve Amerika’nın Üstündeki Pençe

İki Dünyada Yaşayan Kadın serüveni 1910 senesinde bir gemide başlıyor. Kahramanımız Sherloc Holmes. 140 sayfalık “nispeten” kısa bir macera. Gemi kaptanı taşıdığı yük konusunda endişelidir. Geminin istikameti Başka Yer. Kargo bir kadın. Gizemli, yüzünde maske olan, çok konuşmayan bir kadın. Gemi beklenen tarihte Başka Yer’de olamaz. Nedeni belirsiz. Onu bulmak da Sherlock Holmes’a kalıyor tabii ki.

Çizer genel olarak sade bir çizim sunmuş olsa da bazı sayfalarda bence karakalemi abartmış. Hikaye neredeyse son kareye kadar gizemini koruyor ancak biraz dağınık. Eski maceralardan karakterlerin dahil olması biraz eski ciltlere göz atmamı gerektirdi. 6.5/10

Amerika’nın Üstündeki Pençe 1851 yılında geçiyor. Amerika’da başlayan ve Çin’e uzanan bir serüven. 137 sayfalık bu macerada kahramanlarımızı Antonio Meucci ve Giuseppe Garibaldi. Başka Yer, telefon teknolojileri üzerinden daha etkin çalışması için Meucci’ye destek önerirler. İsteksiz de olsa bunu kabul etmek zorunda kalam Meucci, Başka Yer’e gider. Yakın arkadaşı Garibaldi ise onun kaçırıldığını düşünerek onu bulmak için yola çıkar.

Oldukça keyifli bir serüven. Nasıl olacak da konu Çin’e bağlanacak diye merak ederken okudum. Biraz oldu bittiye geldi açıkcası ama yine de sonuna kadar kendini okutan heyecanlı bir “Başka Yer’den Hikaye”. Çizimler rahatsız etmiyor. Karakterler güzel ifade edilmiş. Hepsinde var ama bu serüvende tarihi bilgiler ekstra bir ilgi çekici geldi bana. 8/10 puan.

Cilt 4 – Cehennemden Gelen Yaratık ve Denizin Dibindeki Ada

1584’de başlayıp, 1781’e ve ardından da 1803’e uzayan bir macera Cehennemden Gelen Yaratık. 153 sayfa. Kimler yok ki.. Kraliçe I. Elizabeth, 16.yy’ın ünlü bilim-sihir araştırmacısı Thomas Harriot, Thomas Jefferson, Christopher Marlowe, Sir Walter Raleigh, William Shakespeare…ve ilk maceradan tanıdığımız büyücü Amanda. Hikayenin başında büyücümüz Amanda bir tür ayine şahit olur. Bir tür şeytan çağırma ayini olduğuna kanaat getirir. Yerel güçlerin de yardımı ile ayini durdurur ancak ayindeki “baş kötü”nün kaçmasıyla peşine düşmeye karar verir.

Çizimler güzel. Hikaye yeterince “paranormal”. Özellikle tarihi kişilerin çokluğu ayrı bir güzellik olmuş macerada. Sonuna kadar keyifle okutuyor kendisini. 8/10.

Denizin Dibindeki Ada, 1902 yılında İtalya’da başlıyor. Yine 153 sayfalık bir macera. Kahramanımız ünlü İtalyan şair Gabriele D’Annunzio. Venedik’in ortasında ünlü Paron evi çöker. Başka Yer, konunun basit bir inşaat hatası olmadığına kanaat getirir ver yerel bir güçten destek alır, Bay Gabriele D’Annunzio’dan.

Venedik’teki tarihi kulenin çöküşü, işin içine karanlık güçler de katılarak son derece keyifli bir şekilde işlenmiş. Orta çağ edebiyatında sıkça rastladığımız efsanevi şövalye Roland’ın da katkıları ile tarih içinde gizemli bir yolculuk sunuyor bu serüven.

Üçüncü bölümde görüşmek dileğiyle.