Tekrar merhabalar;

Başka Yer’den Hikayeler ciltlerini incelemeye devam ediyoruz. Çizgi Düşler aracılığı ile okurla buluşan bu seri ile ilgili bu yazımda, beşinciden sekizinci cilte kadar sayfalar dolusu macera hakkında, kısa özetler geçmeye devam edeceğim. Buyurun efendim, başlayalım:

Cilt 5  – Karanlıktan Dönen Prens ve Beyaz Perdeden Gelen Dehşet

Karanlıktan Dönen Prens, 1902 yılında geçiyor. 156 sayfalık bir macera. Kahramanlarımız, Kont Dracula ve Van Helsing. Kahramanları okuyunca, konuyu tahmin etmek zor olmasa gerek. Evet bir vampir avından bahsediyoruz ama Yazar Carlo Recagno bildiğimiz Helsing-Dracula kapışmasının çok uzağında bir yorum getirmiş hikayeye. Detay veremiyorum çünkü gerçekten en ufak bir ipucu bile hikayenin tadını kaçıracaktır.

Çizimler son derece başarılı. Gölgelendirmeler çok iyi. Bazı ölüm anları güzel tasvir edilmiş. Hikaye oldukça ilgi çekici. Ancak aslında ana iki karakter ekseninde gidebilecek bir hikaye, biraz fazla yan karakter katılımı ile dağılır gibi olsa da sonunu iyi bağlamış yazar. Tarihi bilgileri zengin. 9/10 puan.

Dracula bu oyun olmaz… Şaka şaka olur… Oyuncak işte bak!

Beyaz Perdeden Gelen Dehşet 1918 yılında geçiyor. 153 sayfalık bir macera. Kahramanımız Sihirbaz Houidini. Başka Yer’den Hikayeler hep paranormal aktiviteleri konu alıyor, artık malumunuz. Bu kadar sihir, büyü olunca da Houdini “cuk” oturmuş. Oturmuş ama konu bu seriye göre bile garip kaçmış. Houdini’nin filmlerinde kullandığı, metal bir katil robot gerçek hayatta canlanır ve dehşet saçmaya başlar. Bu konuyu çözmek de robotun sahibi Houdini’ye kalır.

Çizer Sergio Giardo bir önceki maceradaki performansını devam ettirmiş dersek yalan söylemiş oluruz. Bazı yerler çok karanlık. Bazı yüz çizimleri daha iyi olabilirmiş. Konu ise “geyik” gibi başlasa da okudukça güzel bir konu sunuyor . Sonuna kadar sabredenlere de güzel bir hikaye veriyor. 7.5/10

Cilt 6 – Gölgeleri İzleyen Adam ve Albert Einstein’ı Kaçıran Kadın

Gölgeleri İzleyen Adam 1859’da başlıyor ve 1891’de devam ediyor. 153 sayfa. Kahramanlarımız Sherlock Holmes ve Medyum Helena Petrovna Blavatsky. Güçlü bir güneş patlaması ve onu takip eden anomaliler. Bu anomalilerden birinden olumsuz şekliden etkilenen bir bilim adamı. Bu gizemli girişten sonra yıllar geçiyor ve Sherlock Holmes’u ezeli düşmanı James Moriarty ile dövüşürken görüyoruz. Macera, bu birbirinden çok kopuk görünen iki olay arasında nasıl bir bağlantı olduğunu her sayfada bize merak ettiriyor doğrusu.

Güçlü bir finali var. Yazar Recagno son sayfalarda bana “Vay be!” dedirttirdi. Çizimler de gayet sade. Göz yormuyor. Son sayfalara kadar 1859’daki intronun ne olduğunu anlayamadığımız bu hikayeyi okumanızı tavsiye ederim. 8/10

Albert’in bilinmeyen tarihi bu serüvende

Alber Einstein’ı Kaçıran Kadın ağırlıklı olarak 1904 yılında geçen bir hikaye. Yine 153 sayfalık bir serüven. Kahramanlarımız, tabii ki Albert Einstein, efsanevi Kelt Şair Ossian ve İtalyan Şair Ugo Foscolo. Birbirinden uzak tarihlerde, uzak yerlerde, birbirlerini hiç tanımayan üç adam. Tek ortak noktaları gizemli bir kadın ve bu kadının gizemini ortaya çıkarmaya çalışan karanlık güçler.

Oldukça dağınık başlayan ve açık söylemek gerekirse geç toparlanan bir hikaye. Öyle ki yazar Bay Recagno, hikayeyi toparlamak için sonuna doğru, iki sayfa kadar tüm hikayeyi özetleme ihtiyacı hissetmiş. Bu durum okurken fazla konsantrasyon gerektiriyor. Sonuçta çizgi roman okuyoruz, dönem ödevi hazırlmayacağız. 7/10