Batman Ailenin Ölümü – Maskeler ve İlişkiler Üzerine
-
Cihan Türe
- Çizgi Roman
- 18 Kasım 2015
New 52’deki Batman ne ara bu kadar serpildi, tüm bu Robin’ler, Batgirl, Nightwing ne ara çıktı ucunu kaçırmışım. Bu sıfırlama işlerine işte bu yüzden sıcak bakmıyorum, sözde herkes takip edebilsin diye sıfırlanıyor ancak o kadar çok şey bir anda çıkıyor ki, bir kaç ayda işin ucunu kaçırıyorsunuz.
Batman Ailenin Ölümü, nedense çok fazla beğenemediğim New 52 serilerinden çok daha önceki dönemin klasik Batman hikayelerini andırıyor. Bu cilt için söyleyebileceğim, tek bir sözcük var: “Budur!”
Kapak tasarımıyla, çizimleriyle, diyaloglarıyla, dalgalanıp okuyucuyu sürekli şüpheye düşüren hikayesiyle, olaya dahil olan karakterlerin sayısıyla ve çizimleriyle tam bir çizgi roman. Her şey olması gerektiği şekilde yapılmış. Henüz oldukça yeni olmasına rağmen yakın dönemden sonra yapılan “en iyi 10 Batman çizgi romanı” türü listelerde kendine rahatlıkla yer bulabilir.
Batman Ailenin Ölümü, Joker ile Batman hikayesine farklı yönlerden bakmayı seçiyor. Joker’in Batman’e bir çeşit bağlılık duyduğu ve hatta Batman’in de böyle bir duyguya sahip olduğu iddiasıyla yola çıkıyor. Hatta Joker’in tanımlamasıyla Gotham’da “Yarasa Dini” olduğu iddia ediliyor. Bilmececi, Penguen ve Two-Face gibi karakterlerin de bu Yarasa Dini ya da Gotham İmparatorluğu’nun önemli parçaları olduğunu söylüyor. Muhakkak ki bunlar Joker’in kaotik zihninin ürünleri. Ancak hikaye boyunca sıklıkla Joker’le benzer düşüncelere kapılıyorsunuz. Buna rağmen bir kaç sayfa sonra aynı konuya Batman tarafından bir açıklama getirildiğinde düşünceniz değişiyor. Hikaye ilerlerken okuyucunun düşüncesinin değişmesi gibi, Batman ve Joker arasındaki üstünlük yarışı da sürekli el değiştiriyor. Hatta hikayenin en sonunda kimin üstün geldiğinden emin bile olamayabilirsiniz.
Bunun dışında, iki ezeli düşmanın tanışıklığının ilk günlerine kadar giden referanslar veriliyor. Bu referanslar oldukça yerinde kullanıldığı için, hikayenin gerçekçiliği üzerine ciddi katkıda bulunuyor. Hikayeden kısaca bahsetmek gerekirse, Joker tam bir yıldır ortalarda görünmemektedir. Bu sürede ne yaptığı ve nerede olduğunu Batman dahil kimse bilmez. Sonradan ortaya çıkar ve bu plana göre hareket etmeye başlar. Gotham’ın diğer suç dahilerini, polisleri, Bat-Family üyelerini ve Alfred’i de işin içine çeker.
Joker’in inancına göre Batman Baykuşlar Divanı ile olan mücadelede yıpranmış ve kendini salmıştır. Kendisi Gotham’ın Kralı olan Batman’in soytarısı olarak Kral’ı en iyi haline geri getirmekle yükümlüdür. Ve buna göre çalışmaya başlar, tüm çıkış noktalarını, plandaki açıklıkları sürekli kapatıp tüm hikayeyi peşinden sürükler. Bu yönüyle bakarsak, Batman Ailenin Ölümü bir Joker hikayesi. Ancak Joker, tıpkı Superman gibi Batman’i tanımlamak için kullanılacak en iyi anti-tezlerden biri olduğu için varlığı ve doğru kullanımı, bunu harika bir Batman hikayesi haline getiriyor.
Nasıl derseniz, Joker’in doğru kullanıldığı her hikayede Batman’in düzen, Joker’in kaosu nasıl temsil ettiği anlatılır. Bu skala bazen iyi-kötü, bazen adalet-yozlaşmışlık ve bazen de delilik-aklıbaşındalık ekseninde gidip gelir. Yine de nihayetinde kaos-düzen ekseni etrafında şekillenir. Benzer şekilde Superman ve Batman’in birlikte kullanıldığı hikayelerde ölümlü-ölümsüz, güçsüz-güçlü, zeka-güç, güven-korku gibi eksenlerde kaymalar, bakış açısı farklılıkları yansıtılır ve Batman’in Batman oluşu vurgulanır.
Şahsen Batman Ailenin Ölümü, çoktandır unuttuğum New 52’ye yeniden şans vermem gerektiğini bana hatırlattı. Batman, Joker, DC ya da genel olarak çizgi roman seven herkese rahatlıkla tavsiye ediyorum.