Başlığa bakıldığında belki de uçuk bir tez okuyacağınızı düşünebilirsiniz. Haklısınız da. Uçuk. Yani yetim bir kızla öksüz bir oğlanın gelecek kaygısını, büyümekle çocuk kalma arasındaki ince çizgide yürümelerini, çevrenin kendilerinden beklentilere direnmeleri, kendi kaderlerini kendilerinin çizmeyi istemelerini, karanlık bir çukura düşmelerini, bir hayvanla karşılaşmalarını, yaşadıkları travmatik olayın ardından geleceklerine dair karar almalarını saymazsak… Uçuk. Batman’le Alice hiçbir şekilde benzeşmemektedir. Ha, tabii Batman’in dünyasındaki bazı karakterlerin Alice’den alınmalarını saymazsak.

30 Ocak 2008 tarihinde ilk kez bu konuyu daha çok görselle kaleme alıp ÇROPBlog’da paylaştığımda fantastik edebiyatımızın nadir yazarlarından Aşkın Güngör “Güzel bir noktadan bağlantı kurmuş ve örneklemelerinle komplo teorisi iddiasını da neredeyse çürütmüşsün.  Ancak tadı damakta kalıyor yazının. Keşke zaman bulup da bu benzeşmeleri biraz da metin katkısıyla aktarsaydın.” yorumuyla beni uzun yazmaya teşvik etmişti. Şimdi aldığım gazla, hepi topu sekiz yıllık gecikmeyle, yazıyı uzun uzun ele alıyorum.

Aslında en ilgisiz Batman hayranının da bildiği üzere Bob Kane de, Bill Finger da herhangi bir yazılarında Lewis Carrol’un eseri Alice’e atıfta bulunmamaktadırlar. Hani Zorro ve Da Vinci gibi çalışmalar ön plana çıkarılıyor onları biliyoruz. Ama Alice’in ne harikalar diyarı, ne de aynanın ötesi tek satırda bile dile gelmiyor.

Buna karşın çoğunluğu kötü olan Batman evreni karakterlerinden bazılarının fazlasıyla Alice havası taşımaları serbest bilinç akışına kapılarak ortaya tez atabilmeye olanak tanıyor. Hatta efsanevi “Batman: The Dark Knight Returns” grafik romanının yazar ve çizeri Frank Miller da bunun farkına varmış olacak ki, 1986 tarihini taşıyan eserinde küçük Bruce Wayne’in beyaz bir tavşanı izleyerek çukura düşüşünü çizmiş çizgi romanında…

Kaldı ki Batman/Alice ilişkisi 1989 yılında bir başka efsanevi grafik romanda, “Arkham Asylum: A Serious House on Serious Earth”da Grant Morrison – Dave McKean ikilisi tarafından ele alınmıştır.

Ayrıca Batman: The Animated Series çizgi film dizisinde “The Lion and the Unicorn” adını taşıyan bölümün Alice karakterlerinin adını taşıdığını görürüz. Üstelik bir süre sonra da Barbara Gordon’u kaçıran Mad Hatter’in onu Alice kılığına soktuğunu, adamlarını da Alice eserindeki karakterler gibi giydirdiğine tanık oluruz.

Tarihler 2010’u gösterirken de karşımıza The All-New Batman: The Brave and the Bold #3 çıkıyor (solda). Superman / Batman #62’de başka bir kareyle karşılaşıyoruz (ortada) ve daha niceleri…

Komplo teorisi mi? Belki evet! Haydi başlayalım…

Bilindiği üzere Batman ilk olarak Detective Comics #27’de ortaya çıkmıştır. Giriş paragrafında belirttiğim gibi, iki eser arasında yapısal benzerlikler bulunmaktadır. Ama benim derdim karakterler. Alice karakterlerinin Batman ziyaretlerine kısaca göz atalım: