Sitemizde DC’nin New 52 olayından bahsetmiştik. Özet geçmek gerekirse; DC’nin çizgi roman evrenine yeni bir başlangıç yapması çabası diyebiliriz. Batman’in new 52 macerası, Baykuşlar Divanı ana teması ile başladı. Bu kapsamda çıkan ilk yedi sayı Baykuşlar Divanı adıyla birinci cildi oluşturdu. Baykuşlar Şehri yani cilt 2 ise sekizden on ikiye kadar olan sayıları ve ayrıca Batman: Annual 1 ‘i içeriyor. Öne çıkan yazar Scott Snyder’ı Batman: Kara Ayna ve Amerikan Vampiri eserleriyle tanıyoruz. Merak edenler için; yönetmen Zack Snyder ile bir akrabalığı bulunmuyor. Çizer Greg Capullo ise X-Force ve Spawn eserleriyle dikkatimizi çekiyor. Türkçe çevirisi ve yayını ise diğer Batman çizgi romanlarından aşina olduğumuz JBC Yayıncılığa ait.

New 52’den çaba olarak bahsetmemin sebebini ilk ciltten hatta ilk sayıdan görebiliriz. Yarasa ailesi neredeyse tam kadro karşımıza çıkınca epey can sıkıcı oldu. Aynı şekilde eskiden bildiğimiz canilerin çoğunu kısaca gördük. Şahsi kanaatim, yeni okuyucu çekmek adına yapılan devasa bir olayın böyle harcanması büyük başarısızlık. Çizgi romanın hikaye kısmına dönersek işler daha parlak gözüküyor. Baykuşlar Divanı organizasyonu ilk sayılarda yakaladığı ilgiyi cilt 2 ye de taşıyarak en çok satanlar listesine girmesini sağlıyor.

İlk ciltte neler olmuştu? Hoşuma giden bir olay; ikinci cilde başlarken benim gibi iki cilt arasında epey vakit geçiren, başka şeylerle ilgilenen kişilere hatırlatma sayfasıyla başlıyor. İlk cilde dair biraz bilgi verelim; Batman bu gizemli organizasyonun bir masaldan ibaret olmadığını zor yoldan öğrendi. Bruce Wayne’in hedef tahtasında olduğunu ve Wayne’lerle çok eski bir husumet içinde olduğunu keşfetti. Gotham’ı bildiğini düşünürken böyle köklü bir örgütün ortaya çıkması onu çok şaşırttı. Karanlıkta avlanan yarasa dışında bir de baykuş vardı. Baykuşlar Divanı’nın emirlerini yerine getiren Pençe ve onun arkasındaki karanlık gizemi çözdü. Ve tabi bu sırada Batman ölümcül şekilde hırpalandı.

Baykuşların Gecesi, Batman ailesindekilerin serilerini de kapsayan çok büyük bir crossover olayı. Baykuşlar Şehri cildi, bu crossover‘ın merkezindeki hikayesi. Bruce Wayne daha henüz iyileşmemişken malikanesine saldırı gerçekleşiyor ve aynı gece Gotham’ın diğer ileri gelenlerini hedef alan saldırılar var. Batman ailesinin diğer üyeleri kendi sayılarında o saldırılarla ilgilenirken Batman kendisi ve Alfred için savaşıyor. Elbette Baykuşlar Divanı’nı bitirmek için de. İkinci cilt, ilk cilde göre epey hareketli.

Hikaye epey hoşuma gitti fakat new 52 öncesi Kara Eldiven Organizasyonu’na benzerlikleri de gözden kaçmıyor. Bunun dışında hikayenin sonuç kısmında alternatif evrenden Owlman’e göndermeler de içermekte. Hoşuma giden bir diğer olay ise Alfred’in ve ailesinin daha aktif işlenmiş olması. Bu ciltte yeralan Batman:Annual 1 ise Baykuşlar Divanı hikayesine katkıda bulunmuyor. Esasen Baykuşlar Gecesi crossover‘ında Red Hood ve Kanun Kaçakları serisinde işlenen hikayenin devamı. Victor Fries’ın Mr. Freeze oluşuna ve Nora ile ilgili takıntısına kısa ama öz değinilmiş ve epey başarılı bir sayı olmuş.

Yazıyı bitirirken Batman vs Robin animasyon filmine de biraz değinelim. Batman vs Robin konu itibarı ile Baykuşlar Divanı hikayesinden esinlenilerek yapıldı. Batman ve Damian Wayne arasındaki ilişkiyi bu olaylar sırasında ele alıyor. Tabi çizgi romandan epey farklı şekilde gerçekleşiyor olaylar. Diğer DC animasyonlarına göre büyük beklentiniz olmasın ama Batman: Assault on Arkhamdan çok daha iyi bana sorarsanız.