Batman: Bitmeyen Cadılar Bayramı – Gotham’ın Katilinin Peşinde

Bruce Wayne’in ikinci kişiliği Batman’in suçla savaştığı ilk yılları hangimiz sevmiyoruz ki? Benim gibi Nolan üçlemesine hayran olanlar için Batman: Bitmeyen Cadılar Bayramı adeta bir baş yapıt. Batman Begins, The Dark Knight ve The Dark Knight Rises yapımlarındaki film noir havasına bayılanlar, aynı havayı hikayesi Jeph Loeb tarafından yazılan ve Tim Sale’in stilize dokunuşları ile çizgiye dökülen bu sayfalarda Gotham sokaklarında dolaşırken yakalayacaklar.

“Kimseye güvenemeyeceğini öğrenen kostümlü bir kahraman. Çalışmalarını işaretlemek için özel günleri kullanan bir seri katil. Yıkılan bir imparatorluğa tutunmaya çalışan bir suç baronu. Ucubeler için bir sığınak haline gelen, gangsterler tarafından kuşatılmış bir şehir. Korkunç bir sırrı gizlemeye çalışan dürüst bir savcı. Kara şövalye dedektifi baştan çıkarmaya çalışan karanlık bir kadın. Ve sonsuza dek parçalanacak bir arkadaşlık.”

Batman: The Long Halloween aslında 1996 – 1997 seneleri arasında aylık olarak basılan 13 çizgi romanlık bir seri. Daha sonra DC Comics 2002 yılında bütün serileri tek bir ciltte toplayarak basmaya karar vermiş. Çizgi roman dünyasının güçlü kalemlerinden biri olan Archie Goodwin’in anısına yazılmış ön sözden sonra, hikayemize “Gotham’a inanıyorum” repliği ile başlıyoruz. Hatta bu repliğe sayfa aralarında kaybolurken farklı şekillerde o kadar çok denk geliyoruz ki, biraz araştırdığım zaman “Nasıl hatırlayamadım ben bunu?” dediğim bir göndermeye denk geldim: The Godfather filminden “I believe in America”. Durum böyle olunca haliyle anlıyorum ki aslında o ilk başta verilen replik, hikayenin Gotham şehrinin Falcone ve Maroni aileleri arasında yaşanacak olan mafya çatışmasına dair verilen, foreshadowing dediğimiz bir ipucuymuş.

Gotham’da Suç Asla Bitmiyor

Gotham’ın kimsenin kılına bile dokunamadığı suç baronu “Romalı” Carmine Falcone artık durdurulmalı ve bu vaka üzerinde çalışan Jim Gordon ile Harvey Dent takıma Batman’i de almaya karar veriyorlar. Çünkü Batman bir söz vermişti, Gotham insanların canını alan kötülükten temizlenene dek durmayacaktı. Ancak birden gazetelerin Holiday adını verdiği bir seri katil ortalıkta dolaşmaya başladı. Yılın özel günlerinde Falcone ailesinin üyelerini hedef alan bu seri katilin kim olduğuna dair birçok şüpheli isim var: Joker, Harvey Dent ve Catwoman. Ve tabii ki de en büyük şüpheli, Gotham’ın kontrolünü ele geçirme konusunda Romalı’nın en büyük rakibi “Patron” Salvatore Maroni.

Bir Çizgi Romandan Daha Fazlası

Hikaye konu bakımından çok geniş. Bir yandan Batman suçlularla savaşmaya devam ederken sayfayı çeviriyoruz ve karşımıza Scarecrow çıkıyor. Havada Joker ile çatışırken yer altında Solomon Grundy ile karşı karşıya geliyoruz. Suçlu Maroni olabilir diye düşünürken Harvey Dent’in delirmesine şahit oluyoruz ve fikrimiz değişiyor. Sayfalar arasında yaşadığımız kafa karışıklığı, duyduğumuz şüpheler, denk geldiğimiz kötü karakterler ve cinayet ipuçları, bu çizgi romanı aynı zamanda bir dedektif hikayesine çeviriyor.

DC Comics’ten bahsediyorsak karanlık bir atmosfer olması tabii ki de kaçınılmazdır, sayfaları çevirdikçe Gotham sokaklarının puslu havasında geziyormuş gibi oluyorsunuz. Batman: The Animated Series‘teki gibi hava hep karanlık, zaman hep gece vakti, kötüler hep birer gölge. Karakter çizimleri alışkın olduğum tarzdan çok uzak ve abartılı, ancak seveni olacaktır elbette. Toparlayacak olursam; bu çizgi romanın her Batman hayranının kütüphanesinde olması gereken bir çizgi roman olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca Batman çizgi romanlarına yeni başlayan biri için de başlangıç çizgi romanları arasında olabilir. Daha fazla derine inmeden sizi cinayet gizemini çözmekle baş başa bırakıyorum.

Yorumlar