Ülkemizde Marmara Çizgi tarafından Kızıl Tehdit adıyla basılan Captain America: Red Menace, Captain America Volume 5’in 15-21 arası sayıları Captain America’nın 65. yıl özel fasikülüyle birlikte bir araya getiren bir derleme. Bizim için önemi ise Winter Soldier‘deki hikayenin kaldığı yerden devam etmesi ve House of M olayı sonrasındaki ilk büyük macera olması. Bu nedenle henüz okumadıysanız Winter Soldier macerasını Red Menace’e geçmeden okumanız şart.

Bu sebeple yazının sonraki kısmının önemli derecede SPOILER ihtiva edeceğine dair hatırlatmamı da yapmış olayım.

Winter Soldier’daki olayları kısaca hatırlarsak eski general / yeni oligark Alexander Lukin’in Red Skull’u devirme ve Kozmik Küp’e sahip olma planları sonucu Red Skull öldürülmüş, bu olayı soruşturan S.H.I.E.L.D. ise şehirler arası terör eylemleriyle odak noktası gizlenen bir komplonun içinde kalmıştı. Olaylara müdahale eden Steve Rogers önce eski dostu Bucky Barnes’in hayatta olduğu gerçeği ile karşılaşmış, ardından geçmişindeki kabuslarla ve Red Skull’un en korkunç suikastçisi Crossbones ile yüzleşmek zorunda kalmıştı. Okuyucunun beklemediği ara olaylar ise hafızasını yitirmiş Sin’in tutulmakta olduğu yerden Crossbones tarafından kaçırılması ve Red Skull’un zaten Lukin’in kendisine suikast düzenleyeceğini hesaplamış olduğu için Kozmik Küp ile kendi bilincini ona nakletmiş ve böylece amaçlarını çok daha gizli şekilde sürdürmek için yeni bir metot kullanmaya başlamış olmasıydı.

Lukin’e yönelik düzenlenen ve bir ölçüde sonuçsuz kalan uluslararası operasyondan 6 ay sonra Crossbones’un Sin’i kaçırmasını bizzat Red Skull’un emriyle yaptığını anlıyoruz. Sin’i geçmişindeki sadist kişiliğine geri döndürmek için her yolu deneyen Crossbones bunda başarılı da oluyor. Bu arada henüz tanımayan arkadaşlar için, Captain America Volume 4’de yakalanan ve Volume 5’de S.H.I.E.L.D.’in beyin yıkama işlemi sonrası geçmişini unutan ve Erica Holstein isminde bir yetim olduğuna inandırılan Sin’in geçmişi Crossbones’un ağzından özetleniyor ve ardından bir nevi aykırı bir çift olarak etrafı teröre boğmaya başlıyorlar. Öte yandan bu Red Skull’un AIM üzerinden düzenlediği şehirler arası terör eylemlerinin devamı niteliğinde.

Captain America: Winter Soldier’ın sonunda ortadan kaybolan Bucky ise yer altına inmiş durumdaki eski bir müttefikin meydana gelen bu saldırılara karşı cevabı olarak onun bir nevi sağ kolu olarak bu krize kişisel olarak müdahele ediyor. (Durumun bağlantısını cildin sonunda öğreniyoruz, ama hikayenin devamı olan Civil War: Captain America’da bu husus detaylandırılarak veriliyor) Bombalama olaylarını araştırarak ipuçlarını birleştirmeye çalışan Steve Rogers ve Sharon Carter, Iowa eyaletinin Pisburg kasabasında Winter Soldier’in yeniden ortaya çıktığına dair verilere rastladıklalarında, durumu araştırmaya karar verirler. Oraya vardıklarında Bucky’nin hala yaşadığını ve Winter Soldier olarak kendisine yaptırılan şeyleri telafi etmeye çabaladığını gören Steve uzun süredir ilk kez rahatlar ve bu Sharon ile arasındaki ilişkinin gerçek anlamda başlamasına sebep olur.

Sharon ile kaldıkları otel bir AIM elemanı tarafından basılır, ama ilginçtir ki bu eleman onlara suikast yapmak için gelmediğini söyleyecektir. Bu sırada, Red Skull cinayetiyle ilgili gizli tutulan Lukin bağlantısını kaçırdıkları bir S.H.I.E.L.D. ajanından öğrenen Crossbones ve Sin, Lukin’in Kronas Şirketi’nin Londra şubesinin açılışı onuruna vereceği kutlama programını bir terör saldırısıyla cehenneme çevirmeye karar verirler. Bilmedikleri şey ise, Lukin’e ikinci kişilik olarak giren Red Skull’un onların böyle bir eylem düzenleyeceğini zaten hesaplamış olması, bunu da Captain America’yı tuzağa çekmek için yem olarak kullanacak olmasıdır. Kendisini bekleyen tuzaktan habersiz şekilde Londra’ya giden Steve, burada eski silah arkadaşları Union Jack ve Spitfire ile karşılaşır ve onlardan yardım sözü alır. Ama karşısına bu kez sadece Crossbones ve Sin değil, II. Dünya Savaşı’nda kendisine zor anlar yaşatan Master Man ve Nazi’lerin dev savaş robotu Sleeper de çıkacaktır.