Eğer hala okumadıysanız, Captain America: Winter Soldier ciltlerini bir yerden ne yapıp edip okuyun derim zira Red Menace devamlılıkların kurulması açısından çok önemli bir cilt. Winter Soldier’de Avengers yeni dağılmış durumda ve bu size yeterince hissettiriliyordu, Red Menace’de ise, geçen 6 aylık sürede Steve New Avengers’ı kurmuş oluyor ve hikaye yeni bir düzleme giriyor.

Örneğin cildin sonlarında Lukin, kendisine yapılan bu saldırıdan direkt muhatabının maskeli kahramanları denetim altına almayan Amerikan hükümeti olduğunu iddia ediyor ve kahramanların kayıt altına alınması için gerekli uygulamaların yürürlüğe konulması yönünde bir manipülasyon için bu saldırıyı bir gerekçe olarak gösterip kendini masum olarak gösterme imkanı buluyor. Bu durum, Civil War event’ının başındaki okul patlaması ile üst üste geldiğinde bunun neden hızla tetiklenen bir infial yarattığını görüp anlamamız da zor olmuyor. Hal böyleyken, Captain America: Winter Soldier ve Captain America: Red Menace, bir Civil War okuma maratonu öncesinde muhakkak okunması gereken maceralar halini alıyor.

Benzer şekilde cildin başında sorgulanan Sharon’la konuşan kişi üzerinden Captain America: Civil War’ın başı ile direkt köprü kuruyor. Bir diğer köprü de, cildin sonunda Winter Soldier’ın temas kurduğu kişi üzerinden onun Captain America: Civil War üzerinden bir nebze genişletilerek verilen durumuna direkt temas kuruyor.

Hikayenin bir diğer önemi de Sharon ile Steve arasındaki ilişkinin yeni bir aşamaya girmesi ve bunun Captain America: Civil War’da da derinleştirildiği üzere Steve Rogers’ın maskesinin ardındaki hassas ve yalnız adamı tanımamız için kısa ama hatırlanabilir bir numune sunması. Her ne kadar bu, ciltte nispeten kısa bir yer kaplasa da Sharon’un Steve ile bağının güçlendiğini ve bir süreliğine de olsa onun güvenebileceği az sayıda insandan biri haline geldiğini görüyoruz.

Çizimler oldukça kaliteli. Captain America: Winter Soldier’de olduğu gibi bu yapımda da aynı dönemde diğer birçok Marvel çizgiromanına fark atan nitelikli bir çizimler söz konusu. Açıkçası tam olarak aynı döneme denk gelen New Avengers ciltlerini açıp okurken aradaki farka hayret etmeden geçemediğimi söyleyebilirim.

Sonuca gelirsek Winter Soldier’de su yüzüne çıkan yeni hikayeyi, aksiyonu soğutmadan kaldığı yerden arttırarak devam ettiren Red Menace, Ed Brubaker’in Captain America’yı ideal şekilde anlatan uslubu ve kaliteli çizimlerle birleştiğinde ortaya külliyatın zirvelerinden birisi çıkıyor. Bunun yanı sıra Civil War’deki olaylara ön hazırlık görevini gören ideal bir bağlantı kuruluyor. Dolasıyısıyla eğer Captain America: Winter Soldier’ı sevdiyseniz Red Menace kütüphanenizde kesinlikle bulunması gereken bir cilt diyebilirim.