90’lı yıllarda popüler çizgi roman deyince ortalığı kasıp kavuran Marvel ve DC firmalarıydı. Neredeyse ilk akla gelen tüm kahramanlar onlara aitti. Severek okuyorduk okumasına, ancak yine de farklı tatlar aramıyor değildik. 1992 yılında devreye Image Comics girdi ve özellikle Spawn’ı yaratarak “tekel”e dur dedi. Nihayet farklı bir firma bizlere alternatifler sunmak için piyasadaydı diye düşünüyorduk ki; pek de öyle olmadı. Çok kişisel bir yorum olarak söylemeliyim ki Image, Spawn haricinde çok da kült olabilecek bir şey yaratamadı. Evet, Savage Dragon, Invincible, The Walking Dead dünya çapında çok satan çizgi romanlar olarak anılıyor ancak bence asla bir Spawn olamadılar. Image Comics adına ümitsizliğe kapılmaktayken ortaya Chew çıktı. Marmara Çizgi Yayınları sağolsun, İngilizce bilmeyenler de artık bu kült olmaya aday serüvene ülkemizde dahil olabilecek.

Nedir Bu Chew?

Yaratıcısı  John Layman, çizeri Rob Guillory olan Chew, süper güçlerin çılgınlar gibi yarıştığı çizgi roman dünyasına çok garip ve eğlenceli bir süper güç kazandıran yepyeni bir macera. Chew’deki bazı karakterler yedikleri herhangi bir şeyin geçmişi ile ilgili tüm bilgileri bir anda kafalarında yaşıyorlar. Bu arkadaşlara; “Sibopatik” deniyor. Örneğin; elma mı yediler? Nerede yetiştiğini, ne tür tarım ilacı kullanıldığını, hasadın ne zaman toplandığını anlayabilirler.

E Peki Ne Yapar Bu Sibopatikler?

Serüvenimizin baş kahramanı bir polis, daha doğrusu bir özel ajan. Adı Tony Chu. Bir özel ajan olarak görevi, maceraların yaşandığı zamandan birkaç yıl önce ortaya çıkan kuş gribi salgınıyla birlikte yasaklanan tavuk ve tavuk ürünlerinin dolaşımını tespit etmek ve gerekirse aksiyon almak.

Bir görev esnasında, işte o aksiyon alması gereken anlardan birinin sonucu olarak GDI tarafından yani Yemek ve Sağlık Bakanlığı’nın özel birimi tarafından keşfedilir ve ekibe katılır. Ortağının ismi Mason Savoy’dur ve o da bir sibopatiktir. Gizemleri çözmek için eskimiş cesetleri yemekten, kan damlalarını tatmaya kadar her yöntemi kullanan ikilimiz, içine bir senatörün de karıştığı bir davayı çözmek için yola çıkıyorlar… Ve bu yolda devam ettikçe işler bayağı garip bir hale geliyor!

Okunur mu?

Ben okudum ve yenisini sabırsızlıkla bekliyorum. Öncelikle çizimler çok güzel, tiplemeler detaylı ve özgün. Dövüş sahneleri gayet başarılı. Arka planlar gayet üzerinde düşünülmüş ve çalışılmış. Renklendirmeler sade ve yerinde. Image Comics zaten çizim ve renk konusunda okurlara hiç dudak büktürmedi. Senaryo kahramalarımızın gerçekten farklı güçleri haricinde en azından ilk ciltte çok büyük yenilikler taşımıyor. Kahramanın kardeşinin suçlu olması, eski partnerinin bir çatışmada yaralanması, yeni partnerinin tecrübeli ve sokak işlerini iyi bilen bir ajan olması, aşık olması ve sevdiği kıza açılamaması gibi Amerikan filmi klişeleri bolca kullanılmış. Yine de yemeklerle kurulan bu büyülü bağlantı Chew’ı oldukça okunabilir bir serüven yapıyor.

Yurt dışında Haziran 2009 tarihinde piyasaya çıkan Chew, 5 yılda 42 sayıya ulaşmış durumda. Dolayısıyla Marmara Çizgi’ye ellerini çabuk tutmaları konusunda ısrarcıyım!

Hadi afiyet olsun efendim.